CHP’nin 1 Nisan’ı

A -
A +
Cumhur İttifakı karşıtı blok partileri için 1 Nisan, 31 Mart seçimlerinden daha önemli hâle geldi. Muhalefet, 31 Mart seçimlerinde alacakları sonucu, artık sadece kendi iç dengeleri açısından önemsiyorlar.  CHP içi tartışmalara bakıldığında, parti içi muhalefetin, Kılıçdaroğlu’nun yerel seçimlerden başarılı çıkmasını isteyeceğini zannetmiyorum. CHP içi muhalefet şu anda 1 Nisan’ı dört gözle bekliyor. Kılıçdaroğlu, 24 Haziran’da başlattığı parti içi muhalefeti tasfiye politikasına devam ediyor. Hatırlanacağı gibi, Muharrem İnce’ye yakın olan siyasetçileri milletvekili adayı göstermemişti. Şimdi ise, 24 Haziran sonrası kurultay isteyen belediye başkanlarının hiçbirini tekrar aday göstermedi. CHP teşkilatlarında binlerce istifa var. Aday yapılmayan birçok CHP’li, DSP’ye geçmiş durumda. Akif Hamzaçebi, Genel Sekreterlik görevinden istifa etti. İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun, “şımarıklıkla” açıklanan istifa restinden dolayı, görevden alınması seçim sonrasına bırakılmış durumda. Kılıçdaroğlu ve yönetimine eleştiriler her geçen gün yükseliyor. CHP’nin İstanbul Maltepe ilçe teşkilatı, “temiz toplum, temiz siyaset” sloganıyla Ankara’ya yürüyüş başlattı. Sebebi, Maltepe’de Ali Kılıç’ın aday gösterilmesi. Söz konusu adayın mal varlığındaki artışa yönelik şaibelerin belgesini genel merkeze sunmalarına rağmen, Kılıçdaroğlu’nun belgeleri dikkate almadığını iddia ediyorlar. Genel Sekreter Hamzaçebi’nin istifasının da bu adaylığa tepki için olduğu biliniyor. Gürsel Tekin, “liyakate göre değil şahsi yakınlığa göre aday” belirlediğini  açıklayarak Kılıçdaroğlu’na tepkisini dile getirdi. Bildiri yayınlayarak, “halk desteği olan adayların olağanüstü kurultay talep ettikleri için dışarıda bırakıldığını” söyledi. CHP Manisa eski Milletvekili Şahin Mengü, Kılıçdaroğlu’nun “partiyi çizgisinden çıkardığını ve kendi kimliği ve özünden uzaklaştırdığını” iddia ediyor. İlhan Cihaner ise uzun süredir, geçmişte CHP’ye “sövüp sayanların”, “bir kurtarıcı edasıyla” sağ siyasetten partiye davet edildiği eleştirisini yapıyor. Parti yönetiminin, birkaç yıla kendi rakibi olacak partileri güçlendirmekte bile sorun görmeyen bir anlayışla”, CHP’yi “siyasi mühendislik” girişimlerine açık hâle getirdiğini söylüyor. Yani CHP’de kılıçlar şimdiden çekilmiş durumda. Eğer Kılıçdaroğlu seçimlerde mevcut durumu korur ise, partide gerçekleştirdiği dizayn kendisini bir müddet koruyabilir. Olağanüstü kurultay gerçekleşmez ve CHP’de bir liderlik değişimi yaşanmaz ise muhalefet DSP’de konsolide olabilir. Şimdilik CHP’de bazı siyasetçilerin DSP’ye geçmeden 1 Nisan’ı bekledikleri biliniyor. Bazı belediye başkan adayları bunun için bağımsız aday olmayı tercih etti. Dolayısıyla, DSP’nin bir alternatif hâline gelmesi, seçim sonrasında CHP içinde yaşanacak liderlik mücadelesinin nasıl sonlanacağı ile doğrudan ilgili. Kılıçdaroğlu bu seçimde mevcut yerleri bile koruyamaz ve CHP’nin oyunu düşürmeye devam ederse 1 Nisan’da kavga çok daha büyük olacak. Parti içinde sosyalist sol, ulusalcı ve Kemalistler, partiye sonradan eklemlenenler, Muharrem İnce’yi destekleyenler ve Kılıçdaroğlu ekibi arasında büyük bir iktidar mücadelesi yaşanacak. Bu anlamda, seçimden her ne sonuç çıkarsa çıksın CHP içinde bir ayrışma yaşanacak. Dolayısıyla, CHP’de hem yönetim hem de muhalefet 31 Mart'ı değil, 1 Nisan’ı bekliyor. Buna göre hareket ediyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.