İmamoğlu’nun “mega proje” karşıtlığı ve “25 senedir niye yapmadınız” çelişkisi

A -
A +
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ekrem İmamoğlu, adaylığının açıklanmasından itibaren İstanbul için “mega proje” önermeyeceğini sürekli vurgulama ihtiyacı hissediyor.
Şubat ayında kampanyaya başladığında “Bizden mega proje diye şeyleri beklemeyin. Bizim mega projemiz bu kentin insanına hizmet eden projeler olacak” diye söze başlamıştı.
Kampanyasının ilerleyen günlerinde “mega proje” karşıtlığını biraz daha üst boyuta taşıdı ve çok ilginç bir şekilde ve biraz da bu sözü nasıl söyleyebildiğini hayretle karşıladığım şöyle bir şey söyledi: “Mega proje kafası bitmiştir. Yok öyle bir şey. O, 18’inci yüzyıl kafası. Bu milletin artık bunu satın alacağını da düşünmüyorum.”
Son günlerde ise bu söyleminde “ne kadar haklı olduğunu” ifade etmek için, “Farkında mısınız? İki aydır mega proje kayboldu gitti. Bir şey diyemiyorlar. Sadece çocuk diyorlar, kadın diyorlar ve gönülden bahsediyorlar, yeşil alandan bahsediyorlar. Çareleri kalmadı. En azından şu kampanya döneminde bile doğruyu öğrettim” gibi laflar ediyor.
İmamoğlu’nun “Mega projeler devrinin 18. yüzyılda kaldığı” ifadesine falan takılmayalım. Belki dili sürçmüştür. Ama Batı’nın 19. yüzyılını ve sanayi devrimini göz önünde bulundurarak böyle bir cümle sarf ettiyse, en azından bu “18. yüzyıl kafası” ile ne kastettiğini tahmin edebiliriz.
İmamoğlu’nun mega projelerle kastettiği, AK Parti döneminde İstanbul’a yapılan üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, Marmaray, Avrasya tüp geçidi gibi yatırımlar. Belki de bunun içine metro ve metrobüs hatlarını ve Osmangazi Köprüsü’nü de dâhil ediyordur.
İmamoğlu, “mega proje” yapmayacağını söylerken, aynı zamanda Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım’ın yeşil alan ve çevrecilik gibi konulardaki proje vaatlerini de “25 yıldır niye yapmadınız” diye eleştiriyor. Kendisinin bu alanlarda proje açıklayınca, Yıldırım’ın da benzer projelerle halkın karşısına çıkmak zorunda kaldığını söylüyor.
Kesin olan şu: Eğer MarmarayAvrasya tüp geçidiüçüncü köprümetro ve metrobüs hatları yapılmamış olsaydı, bugün İstanbul için adayların en önemli vaadi bu konularda olacaktı.
Adaylar “mega proje” konusunda birbiri ile yarışacaktı. Bu mega projeler olmadığı için de seçmen bu konularda vaatte bulunan adayı önemseyecekti.
Ekrem İmamoğlu bugün park, bahçe yeşil alan gibi konuları önceleyebiliyorsa, bu mega projeler tamamlandığı içindir.
Örneğin kendisinin de adayı olduğu CHP’nin, 2004 adayı Sefa Sirmen’in İstanbul için en önemli vaatlerinden birisi, “3. köprüyü yapıp altından, raylı sistemi geçirerek”, trafik sorununu rahatlatmaktı.
Çünkü 2004’te İstanbul’da üçüncü köprü yoktu.
Eğer İmamoğlu’nun her konuşmasında mega projeler olarak nitelendirdiği ve burun kıvırdığı bu yatırımlar olmasaydı, bu gün İstanbul’un trafiği içinden çıkılamaz bir sorun ve insanlar için katlanılamaz bir çile hâline dönüşecekti.
İstanbul’un trafik sorunu rahatladıysa bu mega projeler sayesindedir. Bu hafta içinde İstanbul’un en eski toplu taşıma sistemlerinden biri olan, Gebze-Halkalı arasındaki tren hattı yenilendi. Ulaşım mesafesindeki süre, çok daha kısaldı.
İmamoğlu, bu hattın yenilenmesini de “mega proje” olarak görüyor mu bilmiyorum ama, bu banliyö hattının yenilenmesinin 1990’lardan itibaren gündemde olduğu düşüldüğünde, aslında bu hizmet de “mega bir proje” sayılır.
1960’lardan 1994’e kadar İstanbul’da bütün belediye başkan adaylarının vaatlerinde su, çöp, çamur ve ulaşım sorununu çözmek vardır. 1994 sonrası Erdoğan belediyeciliğine kadar, bu sorunların çözümü mega bir projedir.
İtirazım şu: Mega projeleri küçümseyerek belediye başkanı olunmaz. Bu tip projeler, sadece bugüne bakarak da değerlendirilemezler. Şehrin yüz sene sonrasını da dikkate alarak bu projeler planlanır, yapılır.
Bu gün için üçüncü köprünün lüks olduğunu söyleyenler, unutulmasın ki ikinci köprüye de “ihtiyaç yok” diye itiraz etmişlerdi.
Sonuç olarak, 25 sene içinde İstanbul’un mega projeleri tamamlanabildiği için, Ekrem İmamoğlu mikro projelere odaklanabilmektedir.
Bu açılardan bakıldığında, “25 yıldır niye yapmadınız” demek, kocaman bir çelişkiden başka bir şey değildir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.