Hani YSK’ya güvenmek gerekiyordu

A -
A +
YSK, İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar verdi. Yedi üye seçimlerin yenilenmesi, başkan dâhil dört üye yenilenmemesi yönünde oy kullandı. YSK henüz gerekçeli kararını açıklamadı. Ancak YSK’nın aldığı kısa kararda, “Bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması nedeniyle, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaliyle yenilenmesine” denildi. Böylece seçimler, “tam kanunsuzluk” hükmünden değil, yapılan usulsüzlüklerin “seçimin sonucuna müessir olması” nedeniyle iptal edildi.  Seçimin, “sonuca müessir” usulsüzlükler üzerinden iptal edilmesinden dolayı, sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi söz konusu. Karar böyle çıktığı için, ilçe belediye başkanlığı seçimlerinin de yenilenmesi gerektiği tartışmasının, aslında hukuken ortadan kalkması gerekir. Çünkü kısa karardan anlaşılan, sandık kurullarının kanuna aykırı şekilde oluşturulması, büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde ortaya çıkan fark dikkate alındığında, “sonuca müessir” olabilir. Büyükşehirde sandık sayısı dikkate alındığında bundan etkilenen toplam seçmen sayısı çok daha fazladır. Ancak, ilçedeki sandık sayısı dikkate alındığında, bu daha az seçmeni etkiler. Dolayısıyla da seçimin sonucunu değiştirecek bir sayıda olmayabilir. Yine YSK’nın kısa karardan anlaşıldığı şekliyle, ilçe seçimlerini ilgilendiren hususlarda kanunsuzluk yapılmadığı gibi bir sonuç ortaya çıkmıyor. Burada yapılan usulsüzlüklerin, sonuca etki edecek bir boyutta olmadığı anlaşılıyor. Ayrıca şekli hukuk bakımından da, ilçe seçim sonuçlarının iptaline yönelik bir başvuru yok. Nihayetinde seçimlerin yenilenmesi kararını siyasi partiler vermiyor. YSK tarafından bu karar alındı. YSK’nın kararı bir yargı kararıdır. Ve en üst merci olduğu için bu karar nihai bir karardır. Karar, kuşkusuz farklı açılardan tartışılabilir. Farklı perspektiflerle eleştirilebilir. Ancak eleştiri hakkı kimseye, YSK üyelerini “çete mensubu” olarak nitelendirme hakkını vermez. Muhalefet, daha İstanbul seçimlerinde vereceği kararı tartışmaya açmadan YSK üyelerini tehdit etmeye başlamıştı. Kendilerinin istediği gibi bir karar vermemesi durumunda, YSK üyelerine “Kızılay’da sizi yürütmezler, yüzünüze tükürürler” tehdidini savurmuştu.Kararın ardından tehditler devam ediyor. İptal yönünde oy kullanan yargıçların isimleri tek tek hedef hâline getiriliyor. Bazılarının çocuklarının iş yerlerinin adresleri paylaşılıyor.1 Nisan’da, muhalefet yetkilileri YSK’ya güvenlerinin tam olduğunu söylüyorlardı.AK Parti’nin İstanbul’da sandıkların yeniden sayılmasına yönelik itirazı, YSK tarafından reddedildiğinde, “YSK’ya güvenmek gerekir” diyorlardı. Çok isabetli bir karar verdiğini iddia ediyorlardı.Ya da muhalefet, Artvin’in Yusufeli ilçesinde seçimlerin iptali için YSK’ya başvurup buradan kendileri açısından olumlu sonuç çıkınca ve seçimler iptal edilince; bu kararı veren üyeleri, “çete mensubu” olarak falan göstermek akıllarından geçmedi. İstanbul kararını verenlerle aynı üyelerdi.YSK ilk defa bazı seçim çevrelerinde seçimlerin yenilenmesine karar vermedi. Müesses nizamın AK Parti karşıtı olduğu ve devlet iktidarını elinde bulundurduğu bir dönemde de, 2002’de Siirt seçimlerini iptal etti. Yine 2014’te CHP başvurusu ile Yalova seçimlerini iptal etti.Bu son seçimde İstanbul’dan önce Kırıkkale’nin Keskin, Artvin’in Yusufeli, Denizli’nin Honaz ilçesindeki seçimleri iptal etti. Kesin olan bir şey var, bundan sonraki seçimlerde de YSK kendisine yapılan itirazların mahiyetine ve gerekçesine göre bazı seçimleri iptal etmeye devam edecek. Verdiği bazı kararlar tartışılacak, eleştirilecek. Dolayısıyla, İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi olağanüstü bir durum falan değil. 23 Haziran’da seçimler yenileneceğine ve aynı adaylarla ve seçmenlerle seçime gidileceğine göre, adaylardan biri seçimi kazanacak. Böylece İstanbul seçimlerinin üzerindeki tartışma ve şaibe de ortadan kalkacak. YSK’nın kararı bize bunu söylüyor. Başvuru siyasi partilerin, karar ise YSK’nın. Durum bundan ibarettir.  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.