Sosyal medya gürültüsü

A -
A +
31 Mart seçimlerinde Binali Yıldırım, 4 milyon 156 bin, Ekrem İmamoğlu ise 4 milyon 169 bin oy aldı. Aradaki fark, 13 bin 729’a kadar indi.
Bu rakamları hatırlatarak başlamamın nedeni, CHP İstanbul adayının sosyal medya destekçilerinin paylaşımları.
Sanki Binali Yıldırım’la CHP adayı arasındaki oy farkı ile ilgili büyük bir uçurum varmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar.
Binali Yıldırım’ı destekleyenleri, sindirmek için tek tek hedef belirleyip üzerlerine gidiyorlar. Yıldırım’ın destekçilerinin seslerini bastırmak için organize sosyal medya saldırıları düzenleniyor.
CHP adayı hakkında en ufak bir eleştiride bulunanlara ağır küfürler ediyorlar. CHP adayının hatalarını, gerçek fikrini, istemeden beyan ettiği açıklamalarını ya da seçmenle kavgasını paylaşan sosyal medya hesaplarına organize sosyal medya terörü uygulanarak pes ettirmeye çalışılıyor.
Yine CHP adayının çıktığı televizyon programlarında, istemediği ve çalışmadığı yerden soru soran gazeteciler linç ediliyor. İtibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
Böylece Ekrem İmamoğlu’nun “kampanya makinası” ile oluşturulmaya çalışılan imajının bozulmamasının önüne geçilmek hedefleniyor.  
Bunu yapanlar, sadece sosyal medya trolleri değil.
Akademisyeninden, gazetecisine, CHP adayının resmî kampanya yöneticisinden, milletvekiline kadar hep birlikte manipülasyonun, nefret söyleminin, küfür ve hakaretin her türlüsünü kullanıyorlar.
Üretilmiş yapay tartışmalarla, siyaseti ve siyasi tartışmayı, rasyonellikten uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Gezi parkı şiddet eyleminde ürettikleri hakaret ve küfür ağırlıklı sosyal medya dilinin aynısını, iktidar destekçilerine ve muhafazakâr toplum kesimlerine karşı kullanıyor.
17-25 Aralık FETÖ’cü darbe girişiminde devreye sokulan manipülasyon, yalan ve iftiraların benzerleri ise raflardan tekrar indiriliyor.
Örneğin bunlardan bir tanesi muhafazakâr STK’larla ilgili olanlar.
17-25 Aralık darbe girişiminde net olarak ortaya çıkan hususlardan biri, FETÖ’cülerin kendilerine rakip olarak gördükleri ve kendilerinden olmayan bütün muhafazakâr STK’ları bitirmek ve yok etmek için her türlü kumpası kurmuş olmalarıydı.
Şimdi de muhafazakâr STK’larla ilgili benzer bir süreç yaşanıyor.
Uzun süredir bazı STK’ların isimleri, sosyal medyada, el broşürlerinde ve başka birçok mecrada bir karalama kampanyasına maruz bırakılıyor. Bu kuruluşlarla ilgili her türlü yalan ve tezvirat devreye sokuluyor.
Kendilerine iftara atılan STK’lar defalarca söz konusu yalanlarla ilgili açıklama yapmalarına rağmen; muhalefet ve onları destekleyen medya manipülasyonlarından geri adım atmıyor. Gün geçtikçe yalanlarına yenilerini ekliyorlar.
Muhalefet adayının ve destekçilerinin sosyal medyada ürettikleri içeriğin amacı belli. 23 Haziran’da destekçilerini tam bir konsolidasyonla ve firesiz sandığa götürmek.
Muhalefetin kampanyacıları, CHP adayına “ılımlı”, “pozitif” ve “çiçek”, “böcek” içerikli bir kampanyayı uygun görürken; sosyal medya ve tabanda ise tamamen sert bir savaş diline başvuruyorlar.
Altta sert bir mücadele dili ile kendi tabanlarını konsolide ederken, üstte ise görünüşte “ılımlı” ve “pozitif” bir söylemle AK Parti seçmeninin konsolide olmasının önüne geçmeye çalışıyorlar.
31 Mart seçimlerinde, Cumhur İttifakı karşıtı seçmen blokları İstanbul’da büyük çoğunlukla sandığa gitmişti.
Sandığa gitmeyen seçmenlerin çoğunluğu, geçmişte AK Parti’ye oy verenlerden oluşmakta. Seçmenini sandığa götürmesi gereken taraf, Cumhur İttifakı partileri.
Sosyal medya mecralarında, Cumhur İttifakı partilerine, seçmenlerine, ittifaka yakın STK’lara ve nihayetinde adaya karşı muhalefet kesimlerinin oluşturduğu nefret diline bakıldığında, AK Parti tabanın konsolide olması gerekiyor.
Sosyal medyada, muhafazakâr kesimlere, onların temsilcilerine ve onlara yakın STK’lara karşı yeniden devreye sokulan nefret dilini biz bir yerlerden hatırlıyoruz. Hafızamız çok taze.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.