Çirkin oyun!

Cumhurbaşkanı Erdoğan külliyede 52 banka müdürünü topladı, onlara şunu söyledi: “Enflasyonun sebebi yüksek faizdir. Türkiye’nin büyüyen ekonomisine destek verin, bu faizi düşürün..” Kamu bankalarına da "faiz yarışına girmeyin, oranları aşağı çekin" talimatı verdi. Bankacılar "Faiz düşük olursa biz daha çok para kazanırız" diyerek bu isteğe destek verdi. Buraya kadar her şey normal değil mi? Evet! Bu gelişmenin hemen ardından Başbakan Binali Yıldırım, üçüncü çeyrekte büyüme hızı çift haneye çıkarsa şaşırmayın” dedi. Almanya’da şafak attı: “Yahu bu Türkler amma da dirençliymiş.. Darbe yapıldı bana mısın demediler.. FETÖ’nün adamları Rus jetini düşürdü, 6 ayda krizi aştılar. Silah ambargosu uygulandı, bana mısın demediler.. İnsansız Hava Aracı ürettiler, terörü bitirdiler Kuzey Irak referandumunu silip attılar. Suriye ve Irak’a girip ABD’nin silahla donattığı PYD’yi saf dışı bıraktılar. İdlib’i bitirdiler şimdi Afrin’e yürüyorlar... 

Aaaaa çok oldular ama. Bunların önünü nasıl keseriz..." diye düşündüler, kredi musluklarını keselim dediler. Almanya bankalarının Türkiye’deki fonlarını azaltacağı, hatta geri çekeceği haberlerini yayınlattılar. Türk Lirasını arkadan vurdular. Kafalar karıştı, sular bulandı, ne oluyoruz, demeden dolar 3.85 TL’ye tırmandı. Borsa İstanbul satışa döndü. Çok geçmeden asıl maksadın, Merkez Bankasını faiz artırmak zorunda bırakmak olduğu anlaşıldı. Evet gemi azıya alan döviz kurlarını frenlemek için Merkez Bankası ya piyasaya doğrudan müdahale edecek; böylece elindeki sınırlı dövizi eritecek. Ya da faiz arttırarak kurların ateşini söndürecekti. İkisini de yapmadı, dik durdu, dolar 3.82 TL’de oturdu. Burada kalacağı şüpheli. Faiz lobisi istediğini elde etmekte çok kararlı. İsviçreli Credit Suisse dolar 4 TL’ye gidiyor açıklaması yaptı. Japonların Nomura’sı çıtayı daha yukarıya taşıdı, dolar 4.50 TL olur dedi. ABD ile vize krizi 3 haftadan beri çözülemiyor. Bunun üzerine Amerika’ya ihraç ettiğimiz çeliğe %148 oranında anti damping vergisi getirdi. Avrupa Birliği, Türkiye'ye 2018 yılında vereceği 217 milyon avronun 80 milyonunu kesme kararı aldı...

Görüyorsunuz bir taraftan Avrupa diğer yandan Amerika, önümüze engel çıkarmak için âdeta yarışıyor. Bu operasyonları iki ayaklı görmek lazım. Faiz lobisi, aysbergin görünen yüzü, ana bölümde, Türkiye’nin büyüme hızını kesmek yatıyor...

Özetle faizlerin yükselmesini sağlayarak ekonomiyi kilitlemek yani bizi yıkmak istiyorlar. Burada yatırımcılara büyük bir görev düşüyor: Gaza gelmemek. Yani piyasadan döviz almak yerine yüksek seviyelerden satış emri vermek... Böyle bir hareket karşısında fazla dayanamayıp pes edecekler. Zira yabancı yatırımcı Türkiye’den çıkış yapmıyor. Şu anda 1 milyar dolarlık özel sektör tahvili ile birlikte tam 84.5 milyar dolar tutarında menkul kıymetleri var. Ötesi, kurlar tavana çıktığı bir ortamda böyle bir girişime asla girmezler. Bakalım son kurşun tükenince ne yumurtlayacaklar?