Büyük silah!

A -
A +
Merkez Bankası aralık ayından bu yana ilk defa faiz arttırmak zorunda kaldı. Bankaların saat 16.00-17.00 arasında kendisinden borç talebinde bulunduğu geç likidite penceresindeki oranları 12.75’ten 13.50’ye yükseltti. Bir başka deyişle fonlama faizini 75 baz puan arttırdı. Şimdi herkes: “Faiz arttı, peki Türk lirası neden değer kazanmadı?” diye soruyor. Hemen söyleyeyim. Faiz artışı zamanlama açısından doların dünya para birimleri karşısında son 14 ayın en güçlü olduğu zamanda yapıldı. Amerika’da ekonomik göstergeler tahminleri aşıyor. İmalat endeksleri, perakende satışlar, dayanıklı mal siparişleri beklentilerin üzerinde geliyor. Avrupa’da ise tam tersi tablo yaşanıyor. Enflasyon düşük, imalat endeksleri, perakende satışlar, güven endeksleri tahminlerin altında. Yani ortada avronun zayıfladığı buna karşılık doların atağa kalktığı bir tablo var. Yatırımcılar güvenli limandan çıkmaya başladı. Ellerindeki 10 yıllık ABD tahvillerini satmaya başladı. Faizler 3.02’ye tırmandı. Piyasada ABD merkez bankasının bu yıl 4 faiz artırımına gideceği beklentisi oluştu...
Euro-dolar paritesi 1.21 sente indi. Ama uluslararası kredi kuruluşu Moody’s’e göre FED yıl sonuna kadar 2 veya 3 faiz arttıracak. Bu gelişme üzerine 10 yıllıkların faizi 2.99 düzeyine döndü. 2.50-2.80 aralığına çekilirse gelişen piyasalar denge bulacak. 2 Mayıs’taki FED toplantısında düğüm çözülecek. Özetle: Dolardaki sert yükseliş kalıcı değil. ABD para birimi uluslararası paralar karşısında eski seviyesine indiği anda, Merkez Bankasının faiz artış kararı etkisini daha güçlü gösterecek Geçen hafta 11.93 güney Afrika randından işlem gören dolar, 12.45 rand’a yükselince TL’deki kazanımlar çok sınırlı kaldı, dolar 4.12 TL’ye tırmandı. Merkez Bankasının faiz kararı sonrası yaptığı açıklamada “gerektiği takdirde ek sıkılaştırmanın tekrar edileceğinin” vurgulanması TL’nin alternatif para birimlerine göre pozitif ayrışmasını sağladı. Cuma günü 12.39 rand’a düşen dolar 4.06 TL’ye döndü. Günlük kapanışlar 4.09 TL üzerinde olmadıkça 4.03 TL’ye doğru geri çekilme devam eder. 4 TL’de çok güçlü bir destek var. Kırılırsa satışlar hızlanacak. Seçime kadar doların 3.92-3.95 TL aralığında oturacağını tahmin ediyorum...
Borsa İstanbul’daki satışlar, tamamen psikolojik. Yabancı yatırımcıların geçen hafta 10 milyon dolarlık hisse senedi sattıkları buna karşılık 195 milyon dolarlık tahvil almaları ortada abartılı bir durum olduğunu gösteriyor. 115 binden başlayan düşüş 106 bine kadar devam etti, 107 binde dengelendi. Yukarı hareket başladı. Muhalefetin ortak aday çıkaramaması Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin piyasa üzerindeki olumsuz etkisini ortadan kaldırdı. Dövizle borçlanma yerine borsada şirketler halka arz yoluyla hisse satarak ucuz kaynak bulma yarışına girdi. Şu ana kadar 800 milyon dolarlık halka arz gerçekleşti. Sırada olanlarla birlikte bu rakam 2 milyar doları aşacak. İlk çeyrekteki rakam 12 milyar lirayı buldu. Yurt dışı yerine yurt içinden borçlanmaya gitmek cari açığın daralmasında çok önemli rol oynayacak. Türk ekonomisini güçlendirecek. İnsan ister istemez soruyor: Yahu biz bugüne kadar neden halka arz silahını kullanmadık da ele güne muhtaç olduk. Şirketler halka sattıkları hisse değerlerini düşürmemek yani kendi itibarlarını korumak için kaliteli ve ucuz fiyat politikasını benimseyecek. Böylece hem kârlılıkları artacak, hem enflasyon üzerinde pozitif etki meydana gelecek. Borsada derinlik sağlanacak, işlem hacmi artacak. Yabancı akını başlayacak. Kimse moralini bozmasın. Her şey dört dörtlük değil, ama iyi yoldayız...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.