Aynı gemideyiz!

A -
A +
Türkiye'de genişlemeci maliye politikası sonucu büyük bir talep artışı doğdu. Ama son zamanlarda üretim şartları zayıfladığı için bu talep karşılanamaz hâle geldi. Sonuç ortada, fiyatlar tavana çıktı. Merkez Bankası Türk lirasının istikrar kazanması için adım atmakta gecikti. 625 baz puanlık kuvvetli faiz artışına gitmek zorunda kaldı. Enflasyonun ana sebebinin gıda fiyatlarındaki artış olduğunu açıkladı. Faiz artışı sonunda TL değer kazandı sorunun bir kısmı hafifledi, ama çözülemedi. Türkiye'nin en büyük derdi borçla büyümek. Özel sektörün şu anda 221 milyar dolar dış borcu var. Kısa vadeli dış borcu 19.1 milyar dolar. 1 yıl içinde geri ödeyeceği ana paraların toplamı 70.5 milyar dolar. Bu soruna acil çözüm getirilmeli. Zira süratle yayılıyor. Şirketler borçlarını ödeyemezse onlara kredi veren bankalar zarar edecek. Kamu bankaları ve özel bankalara bu yüzden sermaye desteği sağlanıyor. Borsa İstanbul’da banka sektöründeki yükselişin temelinde bu gelişme var. Ekonomik krizin yüzlerce sebebi var, ama en net göstergesi, ülkenin hızla küçülmesi. Daha doğrusu iki dönem üst üste eksi büyümesi..  Dünyada bugüne kadar görülen ekonomik krizlerde öne çıkan sebepleri alt alta koydum. Bizde bunlardan hangileri bulunuyor, birlikte bakalım. Arz talep dengesizliği (yok), yüksek faiz artışı (var), döviz kurlarındaki dengesizlik (vardı, giderildi), Bankacılık sektöründeki sorunların artması (yok), Yüksek enflasyon (var), Yüksek cari açık (azalıyor), iflasların artması (yok), düşük üretim (var), istihdamda azalma (yok), yüksek işsizlik (yok)... Bakın 10 maddeden 3’ü var 7'si yok. Böyle bir ülkeye krizde denir mi?.. Türkiye’de son birkaç yılda yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek döviz kuru dolayısıyla dengesizlikler ortaya çıktı. Ama finans sektörü çok sağlam bir zeminde bulunduğu için kriz yaşamadık. Sıkıntı ile krizi karıştırmayın. Türkiye’de şu anda döviz sıkıntısı yaşanıyor, ama borçlarımızı tıkır tıkır ödüyoruz.. İthalatla ihracat arasındaki fark hızla azalıyor..  İhracatın ithalatı karşılama oranı ağustosta %83.3’e yükseldi. Yıllık açık 51 milyar dolara geriledi. Ekonomik sıkıntıların sebeplerinin ortadan kalkması için çözüm üretmek lazım. Öncelikle finans sektöründeki şüpheler giderilmeli. Bankalara sermaye desteği sağlanması çok önemli bir adım. Aynı hareketin KOBİ'lere de yapılması lazım. Şu anda en büyük problem enflasyon.  Devlet kuracağı kooperatiflerle çiftçinin hakkını vermeli, toplanan ürünleri en sağlıklı yollarla şehirlerdeki satış noktalarına ulaştırmalıdır. FİYATLAR DEVLET ELİYLE BELİRLENMELİDİR.. Böylece dev marketlerin tarladan fiyatı öldürerek mal toplaması sonucu çiftçinin mağdur edilmesi ortadan kalkacaktır.  Gıda fiyatlarında artış durursa, zam furyası sona erer, halk rahat nefes alır, güven artar. Böyle bir ortamda alınan kararlar çok kolay hayata geçer. Ama bu adımların kalıcı olması için üretim, üretim, üretim.. Kesinlikle arttırılmalı.. Özellikle ihracat şirketlerine daha fazla destek sağlanmalı. Merkez Bankasının döviz rezervlerinin artırılması için çok ciddi çalışma yapılmalı. Önce 100, ardından 150, sonunda 200 milyar dolara ulaşılmalı..  Hepimiz aynı gemideyiz. Sıkıntıyı hep birlikte çekiyoruz. Yıkıcı değil yapıcı olalım. Kısa günün kârı olmaz. Bugün aldatarak para kazandığını zannedenler yarın müşteri kalmayınca kepenk indireceklerini hiç unutmasınlar. Bu ülke bizim, sahip çıkalım, koruyalım, sevelim, sevilelim, kardeşçe yaşayalım...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.