Eski çamlar bardak oldu!

A -
A +
Bankacılık sektörünün kredi hacmi, 4 milyar 425 milyon lira azalarak 2 trilyon 480 milyar 21 milyon liraya gerilemiş. Bu dönemde mali kesime verilen kredilerin toplamı 71 milyar 790 milyon lira, mali kesim hariç toplam kredi hacmi 2 trilyon 260 milyar 258 milyon lira olmuş. Tüketici kredileri de 2,8 milyar lira azalmış 404 milyar 520 milyon liraya gerilemiş. Söz konusu kredilerin 192 milyar 279 milyon lirası konut, 6 milyar 343 milyon lirası taşıt ve 205 milyar 898 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluşmuş. 
İş dünyasının kredi hacmindeki daralmayı resesyona (yani derin ekonomik durgunluğa giriyoruz) diye yorumluyorlar. Oysa durum çok farklı. Artık şirketlerimiz krediyle değil öz kaynakla büyüyor. Bankadan borçlanarak sırtında yük taşımak istemiyor. İşte bu yüzden faizler düşüyor. Peki tüketici kredilerinin azalması ne anlama geliyor? Vatandaş artık ayağını yorganına göre uzatıyor. Bankadan gereksiz harcama yapmak için borç almıyor.. Hesabını kitabını biliyor. Firmalar da müşteri çekebilmek için indirim üzerine indirim kampanyaları düzenliyor. Etiketleri küçültüyor. Kasım enflasyonundaki düşüş tahminleri aşacak...
Dünya dolara endeksli. Dolar da faize.. ABD merkez bankası (FED) bölge başkanlarından, son bir haftadır gelen açıklamalar faiz artırımlarına ara verilebileceği ihtimalini güçlendiriyor. Bu çerçevede şahin görüş yumuşatılmış durumda. Buna ek olarak son dönemde gelen yabancı raporlarda da benzer görüntü var. Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley FED’in faiz artırımında daha temkinli olabileceğinin altını çiziyor. Bu değişim tabii ki aralık ayından sonraki dönemi kapsıyor. Aralıkta yüksek ihtimalle faiz artırımı gerçekleşecek. Sonrası bilinmiyor. Amerika’daki faiz sürecine yönelik asıl mesajı yarın akşam FED Başkanı Jerome Powell’in yapacağı konuşma belirleyecek. Tüm finans çevreleri buna odaklanmış durumda Başkan Trump ise "FED’in faizi düşürdüğünü görmek isterim" diyerek son noktayı koydu. Güvercin mesajlar doları dünya para birimleri karşısında düşürecek, TL de bundan nasibini alacak...
Avrupa Birliği, İngiltere’nin ayrılık anlaşmasını onayladı. Böylece İngiltere'nin AB'den "boşanmasına" 1,5 yıl süren müzakerelerin ardından karar verildi. Peki işlem tamamlandı mı? Hayır! AB anlaşmayı onaylasa bile, anlaşmanın İngiltere Parlamentosu'nda da kabul edilmesi gerekiyor. Başbakan May oylamanın aralık ayında yapılacağını açıkladı. 
İngiltere'de şu ana kadar milletvekillerinin çoğu karşı görüş bildirdi.. Anlaşmanın parlamentodan geçebilmesi için 650 milletvekilinden 320'sinin desteği gerekiyor. İngiltere Parlamentosu'nun yanı sıra anlaşma Avrupa Konseyi'ne de oylamaya gidecek. Anlaşmanın resmî bir statü kazanabilmesi için 27 AB üyesi ülkeden en az 20 üyenin lehte oy kullanması gerekiyor.. Bütün bu aşamalardan geçildikten sonra 29 Mart 2019’dan itibaren 21 aylık geçiş dönemi başlayacak. Bu süre zarfında İngiltere’deki AB vatandaşları ve AB’deki İngiliz vatandaşlarının bulundukları ülkede çalışma ve eğitim hakları devam edecek. Aileleri kendilerine katılacak. 
İngiltere Avrupa Birliği’ne tam 39 milyar sterlin (50 milyar dolar) ayrılık tazminatı ödeyecek...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.