Güçlü lider, güçlü devlet!

A -
A +
Türkiye'de Erdoğan gerçeği var. Sevin ya da sevmeyin ama yiğidin hakkını verin. Cumhurbaşkanı kelimenin tam anlamıyla "tek kişilik ordu" misali Türkiye’yi sırtlamış götürüyor.. 31 Mart yerel seçimleri dolayısıyla AK Parti Genel Başkanı olarak tüm ülkeyi karış karış dolaşıyor. Yağmur, soğuk, kar, fırtına demeden her gün en az iki şehirde, ilçelerde saatlerce konuşuyor. Akşamları ya televizyon sohbetlerine katılıyor, ya da özel etkinliklere.. Cumhurbaşkanlığı görevini de eksiksiz yerine getiriyor. Kararnameleri imzalıyor, yurt dışı gelişmeleri anında izliyor. Kabulleri yapıyor. Müthiş bir tempo, azim, kararlılık sergiliyor..
65 yaşındaki bu lider ne zaman dinleniyor, ne zaman besleniyor, enerjisini nasıl koruyor, yoğun tempoya nasıl ayak uyduruyor, bilinmiyor. Ama bilinen bir gerçek var, halkın karşısına her zaman zinde, inançlı, azimli, tuttuğunu koparan, vurduğu yerden ses getiren, kitleleri kendisine hayran bırakan tertemiz pırıl pırıl bir görüntüyle çıkıyor. Erdoğan, Allah’ın bu ülkeye bahşettiği en büyük nimettir. Bu gerçeği ister gönülden, ister gönülsüz kabul edin. Bu işler para için yapılmaz, mevki/itibar için hiç yapılmaz. Sadece ve sadece aşkla yapılır. Millet aşkıyla. Erdoğan’ı ayakta tutan işte bu aşk. O, vatanına âşık, gıdasını, enerjisini bu aşktan alıyor, havası suyu bu aşk. Yüz binlerce Türk vatandaşı mitinglerinde saatlerce ayakta bekleyerek bu aşka karşılık veriyor. İşleyen demir parıldar.
Ülkemizin başına rahmetli Özal’dan sonra vatanı için canını ortaya koyan, kefenini yastık yapan başkası gelmedi. O "liderlik üniversitesi"nden birincilikle mezun oldu. Diğerleri nal topluyor...
Erdoğan’ın olmadığı bir Türkiye’yi düşünebiliyor musunuz? Krizin babası o zaman yaşanır. Siyaset altüst olur. Ülke bölünür, sokak çatışmaları başlar. Faizler tavana çıkar, Türk lirası mum gibi erir. Enflasyon dağları aşar. Amerika, Avrupa ve FETÖ işte böyle bir Türkiye hayal ediyor. Cumhurbaşkanı bunun için halka "bekayı (geleceğinizi) tehlikeye atmayın" diyor. "Hükûmet seçimde yara alırsa, memleket tehlikeye girer" diyor. Evet bugün sıkıntı var, ama aşılamayacak türde değil.
Sadece bizde mi, Avrupa’ya bakın, Amerika’ya bakın, Asya’ya bakın. Ülke ekonomileri küçülüyor. İmalat endeksleri daralıyor, enflasyonları yerlerde sürünüyor, insanlar korkudan tüketmiyor. 2008 krizinin üzerinden 11 sene geçti, merkez bankaları piyasalara trilyonlarca dolar akıttı, dünya hâlâ toparlanamıyor. FED, faiz arttırmayı değil tam tersi faiz indirimini konuşuyor.
Türk devleti ne yapıyor? Ülkedeki yardıma muhtaç aileleri kucaklıyor, kimsesizlerin hamisi oluyor. Bu sene tam 62.1 milyar liralık sosyal yardım yapılacak. Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 120 bin çocuğa, ailelerinin yanında destek sağlıyor. Çocuğuna maddi nedenlerden dolayı bakamayan ailelere aylık 826 lira ödeniyor. Muhtaç durumdaki 65 yaşını doldurmuş vatandaşlara aylık 570 lira, engellilere 399-599 lira veriliyor. Başkasının bakımına muhtaç engellilere ise bin 951 liralık destek sağlanıyor.. Doğum yardımı kapsamında ilk çocukta 300, ikincisinde 400, üçüncü ve daha sonraki çocuklarda 600 lira ödeniyor. 'Yeşil Kart'lı olarak adlandırılan, genel sağlık sigortası primi devlet tarafından sağlananlar için bu yıl toplam 10 milyar 457 milyon lira harcanacak. Emekli maaşı alanlara her yıl Ramazan ve Kurban Bayramlarında net birer maaş ikramiye veriliyor..
İşte AK parti bu yüzden her seçimi kazanıyor. Güçlü devlet, güçlü liderle oluyor...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.