Tarihî fırsat!

A -
A +
Türkiye normalleşme dönemine girdi. Paramız değer kazanıyor, enflasyon düşüyor, ekonomi güçleniyor. Yıllık tüketici fiyatları 15,72’ye, yıllık üretici fiyatları %25,04’e geriledi. TÜFE ve ÜFE arasındaki fark 9,32’ye düştü. Gıda ve enerji hariç çekirdek enflasyon %14,86’ya geriledi. 2013 Ocak ayında %6,16 ile tarihinin en düşük seviyesine inen enflasyon geçen sene ağustos ayında Papaz Brunson dolayısıyla ABD ile yaşanan kriz sonrası %24,5 düzeyine tırmanmış, Merkez Bankası da faizleri %24’e çıkarmak zorunda kalmıştı.. Merak etmeyin anormal bir gelişme yaşanmazsa ekimde baz etkisi sebebiyle yine tek haneleri göreceğiz.
Peki enflasyon nasıl düşüşe geçti? Yeni mahsul tezgâhlara girdi. Çarşı pazarda etiketler küçüldü.. Petroldeki gerileme enerji faturamızı küçülttü. Kurlar gevşedi, TL güçlendi. Maliyetler azaldı, enflasyon geriledi...
Bakın yedek akçe düzenlemesiyle Merkez Bankası’nın atıl vaziyette duran kârına işlerlik kazandırılacak. Banka, %55 pay ile en büyük ortağı olan Hazine’ye yüklü miktarda para aktaracak. İmar barışı ve bedelli askerlikten gelen fonlarla birlikte bütçe açığı kapanacak. Hazine bu durumda daha az borçlanma ihalesi düzenleyecek, faizler düşecek.
Dış ticarette de çok olumlu bir tabloya sahibiz. İhracat arttı, ithalat azaldı, cari açığın yerinde yeller esiyor. Mayısta yıllık 1,8 milyar dolara inen açık, haziranda fazla verecek. İhracatın ithalatı karşılama oranı %90’a çıktı. Ülkede 4,5 yıl seçim yok. Siyasi istikrar var. Tarihî reformlar hayata geçiyor...
Merkez Bankası’nın %24 olan politika faizini 100 baz puan aşağı çekmesi bekleniyor. Peki o zaman dolar niye değer kaybediyor? Seçim süreci bitti, ABD ile yaşanan gerginlik sona erdi. S-400 krizi çözüldü, füzeler haftaya geliyor. Güven endeksleri yükseldi. Ülkenin 5 yıllık iflas sigorta primi 485’lerden 356’ya geriledi. Reel efektif döviz kuru haziranda 72,10 düzeyine çıktı. İş şansa bırakılmadı. Bireysel döviz alımlarıyla kurların yükselişini engellemek için yeni plan devreye giriyor. Buna göre şu anda döviz alım ve satımında binde 1 olarak uygulanan banka ve sigorta muameleleri vergisi iki katına çıkarılıyor. Cumhurbaşkanına bu oranı 10 kat arttırma yetkisi veriliyor. Bu tablo yerli yatırımcıyı korkuttu. Geçen hafta 1,1 milyar dolar sattılar. Döviz tevdiat hesapları 185,5 milyar dolara geriledi. Bunun 105 milyar doları bireysel, 80 milyar doları kurumsal hesaplara ait...
Diğer taraftan bizim dışımızda olumlu gelişmeler var. ABD ve Avrupa Merkez Bankaları ekonomik büyümeyi canlandırmak amacıyla bol para dönemine geri dönüyor, faiz indirimine hazırlanıyor.
Uluslararası sermaye yüksek reel faize sahip, gelişmekte olan ülkelere akacak. Fon girişi arttıkça TL değer kazanacak. 5,60 TL desteğini kıran doların kısa vadede 5,20 TL’ye düşme potansiyeli var. Asıl bomba, bireysel yatırımcıların kurların yükseleceğinden ümidini keserek TL’ye dönmeleriyle patlayacak.
İşte bunun için diyorum ki; Merkez Bankası 25 Temmuz toplantısında hem yerli hem de yabancı yatırımcının iştahını diri tutmak için, TL’nin cazibesi azaltılmamalı, özetle faizler sabit tutulmalıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.