Ya zafer, ya şehadet!

Türkiye çok önemli bir eşikten geçiyor. Gemiler yakıldı. Geri dönüş yok. Ya zafer ya şehadet! Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimsiz geçecek 4,5 yıl içinde ülkeye çağ atlatmak istiyor. Reform kararlarının başarıyla uygulanması için bütün engelleri temizliyor. Yıllardır savunduğu “yüksek faiz yüksek enflasyon” sarmalından kurtuluyor. Başkanlık sisteminde, ülkede, siyasi ve ekonomik açıdan tek sorumlu vardır. O da Cumhurbaşkanı'dır. Alınacak kararların ve sonuçların mesuliyeti O’na aittir. Faizlerin düşmesini istiyorsa düşürülmelidir.

Sonuç: Hesabı kim ödeyecekse siparişi o verir... 

Merkez Bankası Başkanlığı görevine atanan Murat Uysal, para politikası araçlarını bağımsız bir şekilde uygulamaya devam edeceğini net bir şekilde söyledi. Kendisini yakinen tanıyorum. Kabiliyetli, işini bilen, deneyimli ve tertemiz bir geçmişe sahip çok kıymetli bir şahsiyet. Tebrik ediyor, görevinde başarılar diliyorum...

Avrupa ve ABD Merkez Bankalarının faiz indirimine hazırlandığı bir dönemde bizim yüksek faizde kalmamız düşünülemez. Reel faiz %8,29 ile çok yüksek. Ekonomide çarkların dönmesi için maliyetlerin düşmesi gerekiyor. Bunun için faizlerin aşağı çekilmesi olmazsa olmaz şart. Bakın ABD Başkan Trump, faizleri indirmesi için FED’i aylardır en sert dille eleştiriyor. Cuma günü "Eğer ABD'nin faizleri düşürecek bir FED’i olsaydı ekonomideki büyüme roket gemisi gibi olurdu, gereksiz para ödüyoruz” dedi.

Trump ABD Merkez Bankası Başkan Jerome Powell’ı faiz indirmediği gerekçesiyle görevden almaya hazırlanıyor. Bu kararını büyük ihtimalle 31 Temmuz’daki FED toplantısından sonra verecek..Trump, hafta sonunu geçirdiği Morristown, New Jersey'de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "FED eğer ne yaptığını bilseydi, faizi düşürürdü" dedi. ABD Başkanı, FED'in politikasının ABD'yi Avrupa karşısında dezavantajlı duruma getirdiğini ve hisse senedi piyasasındaki kazançları sınırladığını söylüyor. Trump'ın bu yeni eleştirisi, ABD Başkanı'nın, tekrar seçildiği varsayılarak, görev süresi 2022'de sona erecek Powell'ın yerine yeni birini atamak için zemin hazırladığı ya da eğer FED kendi istediklerini hızlı bir şekilde yerine getirmezse bunu daha önce yapabileceği yolundaki görüşlerle uyumlu...

Dünya merkez bankalarının son haftalarda yeni bir parasal genişleme furyasına işaret etmeleri ile küresel finansal şartlardaki rahatlama, Türkiye için zamanlamanın çok şanslı olduğunu gösteriyor. Borçlanma maliyetleri düşüyor, tahvil ihraçlarında satışın üç katı teklif geliyor. Enflasyon yavaşlıyor, açıklar küçülüyor. 

Türkiye en kötüyü geride bıraktı. Temmuzun ilk haftasındaki 2,25 milyar dolarlık tahvil ihracı, aynı zamanda Türkiye’nin borçlanma maliyetlerinin düştüğü döneme denk geldi. 2030 vadeli dolar cinsi Eurobond faizi yüzde 7’lere kadar geriledi.

Türkiye’nin enerji faturasını etkileyen petrol fiyatları, varil başına 60 dolar civarında dengelendi.

S-400’ler bu hafta geliyor. ABD’nin tavrı netleşecek. Ya savunma sanayiinde faaliyet gösteren şirketlere yaptırım uygulayacak, ya da Patriot satacak. İlk ihtimal sınırlı satışa yol açar, ikinci ihtimal piyasayı uçurur. Uçmak bizim de hakkımız!