Kaşınıyorlar!

A -
A +
Türkiye’nin en önemli sorunu çözüldü, cari açık kapandı. Artık dışarıdan borçlanmaya ihtiyaç kalmadı. 
Peki bu nasıl gerçekleşti? Turizm gelirleri ve İhracat arttı... Tüketim sınırlandı, ithalat azaldı.
İhracat nasıl arttı? Paramız değer kaybetti, ucuzlayan Türk malları rağbet gördü. Döviz yükümlülüklerimiz ortadan kalktı
Biz gelirimizden fazlasını harcadığımız için açık veriyorduk. Ayağımızı yorganımıza göre uzattık bu dertten kurtulduk
Bakınız cari açık 5 ana kaynaktan finanse edilir: 1) Doğrudan yatırımlarla (gayrimenkul yatırımı dâhil). 2) Hisse senedi, devlet tahvili için yabancı fon girişiyle. 3) Yurt dışından alınan kredilerle. 4) Turizmle. 5) İhracattan elde edilen dövizle... Şu anda sadece doğrudan yatırımda beklenen artış yok. Sıcak para giriyor, yurt dışından çok rahat borçlanıyoruz, turizm gelirleri rekora koşuyor, ihracatımız yüz güldürüyor.
Ekonomide 3 açık vardır. Birincisi dış ticaret dengesi (dış açık) ikincisi Ödemeler Dengesi (cari açık) üçüncüsü bütçe dengesi (bütçe açığı). Bu 3 açık da kapandı. Yıllık dış ticaret açığı 2,3 milyar dolara düştü. Haziran ayından itibaren artıya geçilecek. Haziranda 151 milyon dolar fazla veren ödemeler dengesinin temmuz ve ağustos aylarında 2 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Seçim harcamaları dolayısıyla 5 ayda 66,5 milyar liraya çıkan bütçe açığı, Merkez Bankası’nın kârının hazineye aktarımıyla kapanacak. Meclis'te yedek akçe değişikliği kabul edildi, bu problem de aşıldı.
2018 Mayıs ayında 1,2 milyar dolar açık veren altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı 2019 Mayıs’ta 3,47 milyar dolar FAZLA verdi. Net hata noksan kalemi (kaynağı belirsiz gelirler) mayısta 1,6 milyar dolar arttı. Deniyor ki: Türkiye’de büyüme hızı yavaşladı, ithalat düştü, cari açık bu yüzden daraldı... Bu ifadeyi daha iyi anlaşılması için açalım... Türkiye artık ihracatla büyüyor tüketimle değil. Başka ülkelerden para dilenerek (kredi alarak) harcıyorduk, bunu terk ettik. Artık elin parası ile saltanat yapmıyoruz. Bakın Merkez Bankasının net uluslararası rezervleri geçen hafta 1,17 milyar dolarlık artışla 30,17 milyar dolara yükseldi. Toplam rezervler 851 milyon dolar arttı, 97,2 milyar dolara çıktı. Bunlar kendiliğinden mi oldu?
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 25 Temmuz’daki toplantısında büyük ihtimalle politika faizini, (piyasa 300 bekliyor) ama 200 baz puan aşağı çekecek, %24’ten %22’ye indirecek. Yıl sonuna kadar %18'e çekilecek. Peki bu durumda TL değer kaybedecek mi? Hayır! Döviz açığımız yok ki kapatmak için piyasa telaşlansın da kurlar yükselişe geçsin. Tam tersi TL güçlenecek. Nasıl mı? Faiz oranları aşağı çekildiği için kredi maliyetleri daralacak, ucuzluk başlayacak, fiyatlar düşecek.. “Faiz enflasyonun anasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sonuna kadar haklı çıkacak.
S-400’ler sessiz sedasız geldi. Konuşlanacak yerlere götürüldüler. ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlığından, “kongre karar verdi, Türkiye’yi cezalandıracağız” açıklamaları piyasada dikkate alınmıyor. Neden? Çünkü G20’de "bu konuda suçlu Obama" diyen Başkan Trump, yaptırım kelimesini ağzına bile almıyor. Ama Avrupa Birliği Türkiye'ye Doğu Akdeniz'de sondaj çalışmaları yaptığı için yaptırım uygulamaya hazırlanıyor. Biz de dört gözle bunu bekliyorduk zaten. Gümrük kapılarını Suriyelilere açmak için.
Bakalım o zaman ne halt edecekler!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.