Tarihî fırsat!

A -
A +
Dünya ülkeleri küresel durgunluk tehdidi ile karşı karşıya. İmalat ve hizmet endeksleri zayıflıyor, tüketim azalıyor, büyüme hızı alarm veriyor. İki hafta önce 72 dolara çıkan Brent petrol bugün 57 dolara inmiş durumda. Merkez Bankaları faizleri aşağı çekiyor, piyasalara para yağdırıyor, ama yaraya ilaç olmuyor.. Yatırımcılar hisse senetlerinden kaçıp güvenli limana sığınıyor. Endeksler hızla 2008 krizine doğru sürükleniyor.. Türkiye olabildiğince pozitif ayrışmaya çalışıyor.. Merkez Bankası müthiş zamanlamayla faizleri iki ayda 750 baz düşürüp, 16.50’ye indirdi. Kurlar gevşedi enflasyon düşüşe geçti. 26 ay aradan sonra ilk defa tek haneyi gördük. Eylülde TÜFE 0.99, yıllık bazda %9,26 arttı. 1 yıl önce bu rakam 24,52 düzeyindeydi. 2018 Eylül ayında %45 olan ÜFE, 2,45’e düştü. ÜFE’nin, TÜFE’nin altında kalması enflasyondaki gerilemenin ekim ayında da devam edeceğini gösteriyor. Gıda ve enerji hariç çekirdek enflasyon eylülde %7,54 artttı. Ağustos ayında bu rakam %13,6’ydı. 1 ayda %6,18’lik iyileşme var. Özellikle gıda fiyatlarındaki düşüş belirgin hâle geldi. Kur geçişkenliği konusunda pozitif gelişme var. Ekim ayında elektrik ve doğalgaz zamlarına rağmen enflasyonda %8 seviyesini görebiliriz... Merkez Bankası’nın önünde tarihî bir fırsat var. Uluslararası konjonktürü iyi kullanırsa Türkiye çok büyük avantaj yakalayacak. Piyasada yaygın olan yılın son iki ayında enflasyonun çift haneye döneceği beklentisini proaktif politika izleyerek kırmalı. Yıl sonuna kadar faizleri en fazla 150 baz puan aşağı çekerek enflasyonun üzerinde tutmalı. Reel faizler %3-4 seviyesinin asla altına inmemeli. Türk tahvillerinin cazibesi bozulmamalı, özendirilmelidir. Bu durumda artan fon girişi TL’ye değer kazandıracak, enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı devam edecektir.. Bakın petroldeki gerileme enerji faturamızı küçültüyor, akaryakıt fiyatlarının düşmesini sağlıyor. Merkez Bankası yıl sonu Brent petrolü 65 dolar olarak tahmin etmişti. 55 dolarla bitirirsek -ki altı da görünüyor- 10 dolarlık düşüş faturamızı 4 milyar dolar azaltacak... Yerli yatırımcı üzerinden korkuyu bir türlü atamadı, gözü dövizden başka bir şey görmüyor. 27 Eylül haftasında 1 milyar dolar daha aldılar. Döviz mevduat hesapları 193,7 milyar dolarla yeni bir rekora ulaştı.. Bankalardaki mevduatın yarısı döviz. Vatandaş tasarrufunu korkularını yenmek için; şirketler borçlarını garanti altına almak için döviz topluyor. Siyasette her gün ortaya çıkan yeni senaryolar, seçim barajı tartışmaları, ittifak söylentileri belirsizliği arttırıyor.. Suriye’de güvenli bölge konusunda ABD ile ters düşme kaygısı ve faiz indirimlerinin büyük boyutlara ulaşacağı endişesi insanları rahatsız ediyor. Kurlar bu yüzden düşmüyor. İşte bu aşamada Merkez Bankası faiz silahını ustaca kullanırsa yani indirimi sınırlı tutarsa, ekimde devam edecek olan tek haneli enflasyon kalıcı hâle gelecek. Yeni beklenti oluşacak. Yerli yatırımcıların döviz aşkı sona erecek. En azından yeni alım yapmayacaklar. Para piyasada kalacak.  Hükûmet, gıda üretimini arttırmak için sulama ve sera yatırımlarını teşvik planını acil olarak devreye sokmalı. Hal Yasasını gecikmeden çıkarmalı. Vatandaş filesini rahat doldurmalı. Gerisi çorap söküğü gibi gelir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.