İlahi uyarı!

A -
A +
İnsanoğlunun hayat seviyesini gösteren çağlara yenisi eklendi. İlk Çağ, Orta Çağ, Yeni Çağ, Yakın Çağ ve “Virüs Çağı”... 3 milyar kişi ev hapsine mahkûm oldu. Bu öyle bir cezaevi ki, ne pencerelerinde demir parmaklık var, ne etrafı yüksek duvarlarla çevrili, ne de gözetleme kulelerinde silahlı muhafızlar bulunuyor. Ama korkudan dışarı çıkamıyorsunuz. İki gün arayla koşar adımlarla markete gidip dönüyorsunuz... Kimseyle karşılamak istemiyorsunuz. Ev hayatı tepeden tırnağa değişti. Herkes ayrı odaya yerleşti. Kocalar hanımlarına, hanımlar çocuklarına virüs bulaştırırım endişesiyle dokunamıyor. Onları sevemiyor, sarılamıyor, beraber yemek yiyemiyor. Tabaklar, bardaklar, havlular ayrıldı. İnsanlar anne ve babalarının ziyaretine gidemiyor. Yakınlarının cenaze namazını kılamıyor. Camiler kapalı, ibadet evde yapılıyor. Virüse bulaşanlar çırpına çırpına ölüyor. Cesetleri kefenle değil, torbayla gömülüyor, üzerine kireç dökülüyor.
Görünmeyen virüs dünyayı esir aldı. Sınırlar kapatıldı. Seyahatler sona erdi. Çalışma hayatı bitti. Sokaklar bomboş, dükkânlar kapalı, ulaşım yok, eğlence yok, spor yok, gülmek yok, heyecan yok, sadece korku var. Bir öksürük, bir hapşırık insanları dehşete düşürüyor. “Ben de mi pandemiyim” paniğine kapılanlar hastanelere akın ediyor. Korkunç bir belirsizlik hâkim. Herkes soruyor: Bu kâbus ne zaman bitecek? Asrın en büyük savaşının nasıl sonuçlanacağını kimse bilmiyor. Dünyanın altı üstüne geldi. Avrupa’sı Amerika’sı ne yapacağını şaşırdı. Tam bir panik havası yaşanıyor. Yıldırım hızıyla tedbir paketleri açıklanıyor. Merkez Bankaları piyasalar dolara boğuyor. Nafile! Sağlık parayla geri gelmiyor. 
Türk vatandaşı, hayatında ne kadar büyük kazanıma sahip olduğunu çok iyi anladı. Nefes almak, gülmek, konuşmak, sohbet etmek, yürümek, seyahat etmek, dostları görmek, çalışmak, para kazanmak, alın teri dökmek, çocuklarını sevmek, anne babanın elini öpmek, eğlenmek, spor yapmak, meğer ne kadar büyük bir nimetmiş. Kıymetini bilemedik, elimizden kaçırdık. Bir virüs her şeyi alıp götürdü…
Asıl mesele el-vücut temizliği değil, kalp temizliği. Bu ilahi uyarı karşısında tevbe edelim, şükredelim. (Şükür dille değil ibadetle olur) Artık kimseyi kandırmayalım, zulmetmeyelim. Kalp kırmayalım, açgözlülük yapmayalım, kanaatkâr olalım, kibirden vazgeçelim, sosyal adaletten vazgeçmeyelim. Sevelim sevilelim, hep birlikte kardeş olalım. Bu ülke herkese yeter. Hem yaşayalım, hem yaşatalım, bol bol sevap toplayalım. Hiç unutmayalım, bu dünya geçici ahiret kalıcıdır…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.