Yapın şu anlaşmayı!

A -
A +
Koronavirüs 4 ayda ABD’nin süper güç unvanını elinden aldı Avrupa Birliği’ni dağıttı... Rakamlar Batı dünyasının sağlık sisteminin ne kadar zayıf ve hazırlıksız olduğunu gözler önüne serdi. Türkiye ise uyguladığı örnek uygulamayla kısa sürede hem salgını yendi, hem de yardım talebinde bulunan 57 ülkeye sağlık malzemesi göndererek gücünü gösterdi. Kapitalist sistem çöküyor, dünya yeniden kuruluyor. Doların hâkimiyeti 2025'te sona eriyor, yepyeni bir dijital para sistemi geliyor. Merkez Bankaları rezervlerini altınla güçlendirmeye başladı. Bu savaşta çok ağır yara alan ABD şu anda %60 mağlup durumda. Liderliğini kaptırmamak için en büyük rakibi Çin’e savaş açtı... ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo koronavirüs salgınının Çin'de bir laboratuvar kaynaklı yayıldığı iddiasını tekrarladı ve "Nereden çıktığı konusunda çok büyük kanıt var" dedi. Aslında olayın çok farklı olduğu ABD Savunma Bakanlığında 40 laboratuvarda bu virüsün mutasyona uğratılarak üretildiği ama Çinlilerin bu formülü çalarak üretirken yaydıkları iddia ediliyor... Teknoloji devrimini gerçekleştiren Çin bugün süpersonik füze üretir hâle geldi. ABD’nin uçak gemileri büyük tehdit altında. İşte bu yüzden Beyaz Saray, Çin’e koronavirüsü fatura ederek çok ağır gümrük vergileriyle ticari yaptırımları devreye sokacak, Pekin'i dünyaya rezil edecek. Avrupa ülkelerinde dünden itibaren başlayan normalleşme adımları atılmaya başlandı. Ancak virüs küresel ekonomi üzerinde büyük hasar meydana getirdi. İnsanlar korku içinde. Şimdi ekonomik pandemi dönemi başlıyor. Gıda dışında tüketimde büyük daralma yaşanacak. Dijitalleşme tabanında Finans ve Savunma sektörleri ön plana çıkacak. Merkez Bankaları para musluklarını sonuna kadar açarak bankalarını batışını önlemek için çırpınıyor. Fakat 85 trilyon dolarlık dünya ekonomisi bu siyah kuğuya 260 trilyon dolarlık dev borç stoku ile yakalandı. Harcama alışkanlıkları ile birlikte ticaret tepeden tırnağa değişecek. Gelir kapıları daralan şirketler küçülecek, işçi çıkartacak. Türkiye ihracat ve turizm gibi döviz kazandıran iki büyük kaynağın kapanmasından dolayı büyük sıkıntıda. Merkez Bankası rezervleri günden güne eriyor. Bütçe açığı büyüyor. Ekonomik hayat durduğu için büyük vergi kaybı yaşanıyor. Hazine nisan ayında 66 milyar liralık rekor borçlanmaya gitmek zorunda kaldı. Kurlar yükseliyor. TL yılbaşından bu yana %18 değer kaybetti.  Türkiye’nin en kısa sürede yeterli cephaneyi bulması gerekiyor. ABD’ye iki uçak dolusu sağlık malzemesi gönderdik. S-400’lerin aktif hâle getirilmesini erteledik. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Trump’a mektup yazarak “biz sizin sorunlarınıza çare olduk, siz de bizimkine olun” dedi. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Satterfield “Pek çok ülke gibi Türkiye de Federal Reserve (ABD Merkez Bankası) ile temasta. Şartlara uygunluk için FED’in Açık Piyasalar Komitesi tarafından belirlenen ihtiyaçlar bulunuyor. Bunların mali, parasal ihtiyaç ve şartlar” olduğunu ifade ederek Türkiye’nin şartları yerine getirmesi hâlinde döviz takas anlaşmasının yapılacağının işaretini verdi. Yani “faizini öderseniz FED ile swap hattını oluşturabilirsiniz" dedi.  O hâlde Sayın Uysal, yapın şu anlaşmayı dolar baskısından kurtulalım. TL’deki kayıplar devam ettiği sürece ne enflasyon hedefi kalacak ne de ekonomik istikrar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.