Kurt huyunu değiştirir mi?..

A -
A +

Mesele, "Merkez Hakem Komitesi'ne, Disiplin Kurulu'na, Tahkim Kurulu'na güvenmek, inanmak değildir"; mesele "Federasyona güvenmek inanmaktır!.." Elbette "MHK'ya da, Disiplin Kurulu'na da, Tahkim Kurulu'na da inanmak, güvenmek gerekir" ama, "ortada inanılan, güvenilen bir federasyon olursa!.." "Efendim, işte kulüp başkanlarının çoğunun açıklaması, işte Kulüpler Birliği'nin tavrı, işte bunca gündür 'Mehmet Ali Aydınlar şöyle güvenilecek, böyle inanılacak adam' diye göklere çıkaran basın; daha ne olsun?.." İyi de, "Bundan sonra aday çıkarsa" gafından başlayıp, döne döne "Bu sözü aday çıkarsa, kadrolarda bölünme olur, kalite düşer anlamına söyledim" açıklamasıyla "kapatmak isteyen", ama "asıl bu söz ile" Türk Futbol camiasına ve yetişmiş kadrolarına "en büyük hakaretin yapıldığını fark edemeyen" zihniyet nasıl yönetecek futbolumuzu?.. Aydınlar iyi bilmelidir ki, Türk Futbol camiası, "5 aday da çıksa, 10 aday da çıksa", en az "yaptığı liste" kadar kaliteli federasyon heyetleri çıkarır ve bu da "Bölünme değil, sağlık işareti olur, kalite işareti olur", Türk Futbolu'nun "gerçekten özerk olduğunu" da bütün dünyaya ispat eder!.. İşte tek adaylı "acı" tablo ortada: 300'den fazla üyenin oy kullanma hakkının olduğu genel kurula gelen delege sayısı 237 ve Başkan'ın aldığı oy; 201!.. "Dahası" daha da acı; "bölünmeden(!) ve kalite düşürülmeden(!) yapılan yönetim listesi için" verilen oy sayısı, 126; evet sadece 126!.. "Güvenilecek ve inanılacak" Federasyon Heyeti'ne verilen oyu görüyor musunuz; Trabzonspor'un ve de "yalvar yakar" protestoları önlenen "alt liglerde takımı olan" kulüplerin, "yeni federasyona olan inancı ve güveni" ortada değil mi?.. Koca genel kuruldan geriye ne kalıyor; "Göksel Gümüşdağ'ı isteyen" Aziz Yıldırım'ın, daha en başta, "Ankaraspor ve Melih Gökçek üzerinden", hiçbir zaman istemediği "Aydınlar Federasyonu'na" ilk golünü atması ve futbol camiasına verdiği mesaj; "Ben olmasam altından kalkamazlar!.." Sonrası Melih Gökçek'in "Ankaraspor golü"; daha sonrası "Sadri Şener'in liste değiştirten" golü!.. Halûk Ulusoy çok haklı; "Yazık genel kurul için harcanan bunca paraya!.." Aydınların genel kurul konuşmasında da "heyecan verici" ve de "yeni" bir şey yoktu; "eski taam" "kurumsallaşma" da zaten günlerdir "yeni başkanın ağzında" idi!.. "Başkan adayı" olarak konuşmasını yaparken önünde Başkan Mahmut Özgener oturuyor, biraz sonra çektireceği resimde de "sağ" yanında, "eski" federasyonun başkan vekili olan ve yeni federasyonda da "sağ kolum olacak" dediği Lütfi Arıboğan bulunacak; onlardan birisi çıkıp da "Sayın yeni başkan, biz size kurumsallaşmamış bir federasyon mu bıraktık ki, böyle konuşup duruyorsunuz" diye sorarsa, "ne cevap verecek" diye merak edip durdum, TV karşısında!.. Başkan dahil 15 üyesi var federasyon kurulunun 4'ü Fenerbahçeli, 3'ü Galatasaraylı, 2'si Beşiktaşlı; 5'te üçü 3 büyüklerden. Gerisi yani 6 kişisi, 15 Süper Lig, 18 Bank Asya Birinci Lig, 36 Spor Toto İkinci Lig, 54 Spor Toto Üçüncü Lig, toplam 123 kulübe kalmış. Ne "dengeli" bir federasyon değil mi; gelin "Süper Lig'deki Anadolu kulüplerinin ve de alt liglerdeki kulüplerin yöneticisi olun" da "bu" federasyon heyetine sempati ile bakın?.. Bakınız; Anadolu'da bir söz vardır; "Kurt tüylerini değiştirir ama huyunu asla", lâtincede "bu" söz "tilki" (Vupem pilum mutare, non mores) olarak söylenir!.. İster "kurt" deyin, ister "tilki" işte "onlar huyunu değiştirdiği zaman" Türk Futbolu "kurumsallaşacak", pardon "kurtulacaktır!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.