Kanun da, Statü de, FIFA da çöpe!..

Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda, "Ankaraspor'un doğrudan Bank Asya Birinci Ligi'ne alınması ve kulübe açtığı davada istediği 12 milyon liranın faizleriyle beraber diğer bütün kulüplerin borçlandırılması suretiyle ödenmesi kararı", Türk Futbolu'nu tam bir kaosun içine sokmuş bulunuyor!.. FIFA'nın "kesin talimatı" yüzünden, "Anayasa'nın bile değiştirilerek", futboldaki anlaşmazlıkların "Futbol Federasyonunun ilgili kurulları ve Uluslararası Spor Mahkemesi (CAS) çerçevesinde çözülmesini, mahkemelere intikal ettirilmemesini sağlayan" Türkiye Futbol Federasyonu Kanunu ve Türkiye Futbol Federasyonu Statüsü'nün bu konudaki maddelerinin işlerliğini sağlamak üzere yapılan düzenleme, "bu karar ile" altını çizerek söylüyorum; "çöpe atılmıştır!.." Artık "önüne gelen", Futbol Federasyonu'nun, Hukuk Kurulları'nın, Disiplin Kurulu'nun, Tahkim Kurulu'nun kararlarını "mahkemelere götürebilecek" ve Kanun'da, Statü'de yazılı yasakların çiğnenmesine karşı verilecek cezaların karşısına "Genel Kurul'un Ankaraspor uygulaması" ile çıkacaktır!.. Genel Kurul'un mutfağında "ayaküstü" verilen "Davayı geri çekeceğiz" şeklindeki "sözlü" bir söz üzerine alınan bu kararla, FIFA'ya, UEFA'ya, Türk Futbol Federasyonu'na ve onların mevzuatlarına , "onları delik deşik eden" bir gol atılmıştır!.. Kararın, "Ankaraspor'un davaları fiilen de, hukuken de geri çekmeden alınması" tam bir kaos müjdecisidir; "Türk Futbolu ve Futbol mevzuatı alelacele öyle bir ketenpeleye getirilmiştir" ki; karara "Ankaraspor davasını geri çektiği takdirde uygulanır" şartı bile eklenmemiştir!.. Aziz Yıldırım ve Melih Gökçek, "el ele" Mehmet Aydınlar Federasyonu'na ve Türk Futbolu'na "altından kalkamayacağı bir gol atmışlar" ve "bu kaos yolculuğunu o salonda bulunup da seyreden" yeni federasyonun başkan ve üyeleri ile hukukçuları da uyumuşlardır!.. Bu karar "bu şekli ile" yürürlüğe konursa, ortaya çıkacak kaos, Türk futbolunun geleceğine hakim olacak ve işe "ciddi şekilde" FIFA da karışacaktır!.. Nasıl "onca ünlü hukukçu" ve de asıl FIFA üstadımız ve uzmanımız Şenes Erzik "bu felaket habercisi kararın alınması sırasında" işe müdahale etmediler ve Yıldım-Gökçek ikilisinin "genel kurulu teslim almasını seyrettiler", anlamak mümkün değil!.. Ey millet, açınız Futbol Kanunu'nu ve onun yükümlülüğü olarak çıkarılan Futbol Federasyonu Statüsü'nü, özellikle Statü'nün şu maddelerini okuyunuz: Madde 11 (2'inci fıkra, b bendi, 3'üncü fıkra a bendi, 4'üncü fıkra a bendi), Madde 13 (1'inci fıkra a bendi ve f bendi), Madde 14 (1'inci fıkra), Madde 15 (1'inci fıkra b bendi) ve "altını çiziyorum", özellikle Madde 63 (1'inci, 2nci ve 3'üncü fıkralar); okuyunuz da "genel kurul kararını" öyle yorumlayınız!.. Bu arada da, "19 takımlı" ve de sezon sonunda "dört takımın düşeceği" ve de büyük ihtimalle "bu uygulamanın da düşen takımlar tarafından 'yol açıldığı için' mahkemelere götürüleceği" Bank Asya Birinci Ligi futbolumuza hayırlı, uğurlu olsun!.. Rijkaard!.. Ülkemizdeki ve basınımızdaki Rijkaardperverlere duyuru; "Dünyanın en büyük hocalarından biri saydıkları Hazret, Avrupa'da hoca arayan onca büyük, hatta başaltı kulüplerin hatırını bile sormamaları üzerine, Suudi Arabistan Milli Takımı'na teknik direktör olmuş"; eh yakışır!.. Beyin sporlarında da varız!.. Ayak - Bacak - Kol - Vücut sporlarından vakit ve yer bulup "beyin sporları" için "birazcık" da olsa "ilgi çemberi" kuramıyoruz; halbuki ülkemizde "milyonlarca insan", dahası "milyonlarca çocuk ve genç" bu sporları seviyor, bu sporları yapıyor; "Satranç ve Briç!.." Bakınız Polonya'nın Poznan kentinde yapılan "5. Avrupa Açık Briç Şampiyonası'nda" Mine Babaç - Lâle Gümrükçüoğlu - Dilek Yavaş - Serap Kuranoğlu'ndan kurulu takımımız (Kapadokya) "Avrupa Kadınlar Birincisi" oldu; kimsenin haberi var mı?.. Dahası, Tuna Aluf -Namık Kökten çifti de "mix" te "Avrupa Beşincisi" oldular!.. Türk satranççılarının uluslararası başarılarına, briççilerimiz de katılmaya başlayınca, insanın göğsünün kabarmaması mümkün mü?.. Biraz ilgi, biraz teşvik, bilmem ki "böyle başarıların devamlılığının ve de daha büyüklerinin kapılarını çalmamızın anahtarı" olmayacak mı?.. Bu büyük başarıya imza atan briççilerimizi kutlarım!.. Değirmenin suyu nereden geliyor?.. "Tutuklanan" Bursaspor Başkan ve yöneticilerinin mahkemede "Kulübün çok borcu vardı, onun için kulübe gelen paralara alacaklılar hemen el koyuyordu, bu sebeple o paraların şahsi hesabımıza yatırılması yolunu seçtik, personelimizin, antrenörlerimizin ve futbolcularımızın paralarını ancak böyle ödeyebiliyorduk" şeklindeki savunmalarını gazetelerde okuyunca, düşünüp durdum: "Gelen paralar, nerelerden geliyordu?.. Bu paralar arasında naklen yayın havuzundan ve Futbol Federasyonu'ndan ya da Spor Toto'dan, spor teşkilâtından, yani devlet kuruluşlarından gelenler var mıydı?..Varsa, bu kuruluşlar, nasıl Bursaspor Kulübü'nün hesabına ve kasasına girmesi gereken paraları, şahsi hesaplara yatırıyorlardı?.." Dahası, "Şahsi hesaplarına para yatırılanlar yargılanıyorsa", bu hesaplara "para yatırılanların hiç mi sorumluluğu yoktu"; bu nasıl bir işti ve de benim anlı şanlı spor medyamda "bu konuyu hukuki yönüne kadar araştıracak" bir spor muhabiri yok muydu?.. Bunları "kendi kendime sorarken", Futbol Genel Kurulu'nda "Ankaraspor ile ilgili alınan karar" üzerine Futbol Kanunu ve Futbol Federasyonu Statüsü maddeleri arasında "gidip gelirken", Statü'de "çok enteresan" bir maddeye rastladım: "Kulüplerin Yapısını ve Tescilini anlatan" 76'ncı maddenin 4'üncü fıkrası "aynen" şöyleydi: "TFF, kulüpler tarafından sunulan bu mali cetvelleri denetleme yetkisine sahiptir. Mali yükümlülüklerini karşılaması için gerekli mali güce sahip olmadığı veya son bilançosuna göre Genel Kurulunda onaylanan yıllık bütçe gelir tutarının % 25'inden fazlasını temlik ettiği belirlenen kulüpler Disiplin Kuruluna sevk edilir ve ihlalin yoğunluğuna bağlı ve kademeli olarak ihtar, bir para cezası, puan indirimi ya da küme düşürme yaptırımı ile cezalandırılır. Ayrıca kulübün yetkililerine de hak mahrumiyeti cezası verilir." Kuzum, "en büyüğünden, en küçüğüne kadar" kulüplerimize "bu maddenin uygulandığını" göreniniz, duyanınız var mı?.. Bu madde ciddiyetle uygulanmazsa, işte o zaman "kulüplere gelen paraların, şahsi hesaplara yatırılması" formülünün önüne nasıl geçilebilir?.. Gülmekten katılacaksınız!.. Son Duyuru: "Duyduk duymadık demeyin; Komedi Tiyatromuzda 'Madrid Tanışması'ndan sonra yeni oyunumuz; 'Galatasaray kaleci alıyor'; kapalı gişe oynuyoruz; gelecek haftanın biletleri bugünden itibaren satışa çıkıyor!.."