Kanun Milâdı!..

A -
A +

Öncelikle şunu belirtmeliyim; inanıyorum ki "fanatik" bazı bağnazlar hariç, spor camiamız "Türk Sporu'nda 10 şiddetinde deprem meydana getiren ve futbolumuzda tam bir tsunami etkisi yapan" 3 Temmuz Pazar sabahı operasyonunda gözaltına alınan başkan, yönetici, teknik adam ve futbolcuların tümünün "aklanmasını" dilemektedir; inşallah bu temenni boşa çıkmaz ve sporumuzun - futbolumuzun üzerindeki "kara bulut" dağılır, güneş açar!.. Ama, bu büyük operasyonun sonucunda ortaya suçlular çıkar ve de işin sonu "mahkeme kararları ile de gerçeğe dönüşürse", elbette ki, "suçluların verilebilecek en ağır cezalarla cezalandırılmasını istemek ve beklemek" de, "sporun tertemiz kalmasını isteyen ve bekleyenlerin" en tabii hakkıdır!.. Bu operasyon, "Türk sporunda gerçek bir milâttır ve de bu milâdın kahramanı da bu yıl çıkarılan 6222 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun"dur!.. SUÇ VE CEZALAR!.. Bu kanunun "şikeyi ve teşvik primini 'tanımlanmış suçlar' arasına ilk defa sokan" 11'inci maddesinin 1'inci fıkrası şöyle diyor: "MADDE 11 - (1) Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, beş yıldan on iki yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır. Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur." Birinci fıkra ile ilişkili olarak aynı maddenin şu fıkralarının da altını çizmek gerek: 2) Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Kazanç veya sair menfaat vaat veya teklifinde bulunulması halinde, anlaşmaya varılamadığı takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması dolayısıyla cezaya hükmolunur. (4) Suçun; a) Kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle, b) Spor kulübünün yönetim kurulu başkan veya üyeleri tarafından, c) Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde, ç) Bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla, işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. (5) Suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde bu madde hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir. (7) Suçun spor kulüplerinin veya sair bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara, şike veya teşvik primi miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezasının miktarı yüz bin Türk lirasından az olamaz. (8) Müsabaka yapılmadan önce suçun ortaya çıkmasını sağlayan kişiye ceza verilmez." İHTİSAS MAHKEMESİ!.. Eğer "soruşturma sonucunda" şüpheliler, savcılık tarafından mahkemeye sevk edilirlerse, Kanunun 23'üncü maddesi devreye girecek ve "bir asliye ya da ağır ceza mahkemesi, ihtisas mahkemesi olarak" görevlendirilecektir: "MADDE 23 - (1) Bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı yargılama yapmaya Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği asliye veya ağır ceza mahkemeleri yetkilidir. (2) Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesi hükümleri, 11 inci maddede tanımlanan suç bakımından da uygulanır. (3) Bu Kanun hükümlerine göre idari para cezasına ve diğer idari yaptırımlara karar vermeye, Cumhuriyet savcısı yetkilidir." DİNLENLEME Mİ YAPILDI?.. Peki, bu maddenin "2'inci fıkrasındaki yazılı olan 5271 sayılı Ceza Mahkemesi Kanunu'nun" telefon başta telekomünikasyon iletişimi yani dinlemeler, kayıtlar ve sinyal bilgileri ile ilgili "35'inci maddesi" nedir?.. "Madde 135 - (1) (Değişik cümle: 25/05/2005-5353 S.K./17.mad) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır." ÖZGENER-AYDINLAR!.. Bütün bir gün bir taraftan TV ekranları önünde "operasyonla ilgili haberleri izlerken", bir taraftan da düşündüm; "Acaba, bu kanunun verdiği güçle Bursa olaylarında federasyonu ile beraber verdiği cezalarla sporumuzda idari hukuk milâdını başlatan Mahmut Özgener başkan, 'Ben bırakıyorum' derken, böyle bir operasyonun kokusunu mu almıştı?.." Dahası, acaba "yeni" başkan Mehmet Ali Aydınlar ve federasyonu, "sporumuzla ilgili olarak ceza hukukunda milât olacak" böyle bir operasyonun yapılmasını sağlayan kanunun gereği yapıldığında ve sonuna kadar gidildiğinde, sonuç beklenenin, arzulananın ve temenni edilenin aksine "olumsuz ve dehşet verici bir tablo" olarak önüne gelirse ne yapacaktı?.. Sporumuzda "dokunulamaz" sanılan ve denilen kişi ve kuruluşlara da "dokunulabileceğini" ortaya koyan "bu milât", elbette "herkes aklansa bile" çok şeyi değiştirecektir!.. Herkes ama herkes çok iyi bilmelidir ki, "sporumuzda artık hiçbir şey, 3 Temmuz 2011 Pazar sabahından önceki gibi olmayacaktır!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.