Umudun adı; Namoğlu!..

A -
A +

Şike ve teşvik primi ile ilgili operasyon için, "hazırlık soruşturması bitmeden ve savcılığın iddianamesi yetkili mahkemeye gidip açıklanmadan", medyamızın bir bölümümün yaptığı gibi; "Falan şöyle yapmış, filan böyle yapmış, falana şu kadar ceza, filan kuruluşa böyle bir ceza gibi" iddia ve yorumlara girmeyecek; ahkâm kesmeyeceğim!.. Zira, Türk Kanunları "Hazırlık soruşturması döneminde bunların yapılmasını kesinlikle yasaklar!.." Oradan buradan sızdırılan ve ne kadar sağlıklı oldukları çok şüpheli olan iddia, isnat ve belki de iftiralara bakarak, "yorum yazmamak", benim için, "hele böyle" durumlarda yasaktan da öte, "insanı ve vicdani" bir borçtur; dahası "benim gazetecilik anlayışımda" böylesi yoktur!.. Ben, "böyle bir operasyon" ile ilgili olarak günlerdir manşetlerden ve TV ekranlarından inmeyen kişilerin "en kısa zamanda aklanmış olarak aramıza dönmelerini" diliyor, "suç işleyenler varsa", onlar hakkında da kanun ve talimatların gereğinin yapılmasını bekliyorum; sabırla!.. Öyleyse, "bu bekleme sürecinde" gündemime "normal" konuları almak durumundayım ve mesela "yeni" sezona girilirken, "yeni Futbol Federasyonu'nun yapması gerektiğine inandığım" konuları yazmaya başlayacağım; işte bugünkü ilk konum ve Merkez Hakem Komitesi Başkanı Yusuf Namoğlu'nun "ilk olarak ne yapması gerektiğine dair" görüşlerim!.. Türk Hakemliği'nin üzerinde bir "kâbus gibi çöken" Oğuz Sarvan MHK'sının tarihe kavuşması ile göreve gelen Yusuf Namoğlu ve MHK'sı Türk Futbolu için de, Türk Hakemliği için de "yeni" bir şans ve "yeni" bir umuttur!.. FIFA kokartlı hakemlik, milletvekilliği, belediye başkanlığı, FIFA Gözlemciliği gibi etiketlere ve önemli bir kariyer ve karizmaya sahip Namoğlu'nun LİG TV'de izlediğim açıklamaları, beni mutlu etti, umutlandırdı; inşallah söylediklerini yapar ve "açıkladığı" ilkelerden "günün şartları ve esen rüzgarlar yüzünden" vazgeçmez!.. Namoğlu; "Sarvan ayrımcılığının böldüğü" Türk hakem camiasını birleştirmelidir. "Onların fotoğrafında olanlar" denilerek "aforoz edilen" nice değerli insanı "yeniden kazanmalı" ve hakem camiasında "hakemlik - gözlemcilik gibi" aktif görevlere de, "eğer durumları statüye, talimatlara uyuyorsa" yeniden kazandırmalıdır!.. "Hiçbir gerekçe gösterilmeden" aforoz edilenlerin ve hatta "dönememeleri için" günü birlik "insan haklarına aykırı" talimatlar çıkarılanlardan, talimatlara göre "haklarının iadesi mümkün olanların" hakları iade edilmeli, statü ve talimatları göre "hakları iade edilemeyecek" olanların da "gönülleri alınmalı" ve iade-i itibar etmeleri sağlanmalıdır!.. Bu adım, Türk hakemliğini birleştirme ve ayrımcılığı ortadan kaldırma bakımından önemli bir adım olacaktır!.. "Bu adımla beraber", Hakemler Derneği ile ilgili "MHK baskıları" da ortadan kaldırılmalı, "Bu dernek ya benim egemenliğim altında olacak ya da yok olacak" rotası tersine çevrilmeli, Hakemler Derneği "hakemlerin hür iradelerine terk edilmelidir!.." Namoğlu'nun açıklamalarından "bu adımların atılacağı" intibaını edindim!.. "İnşallah" ve de "Allah kolaylık versin" diyor ve beklenmedik bir anda ve bugünlerde futbolumuzun üzerine gelen tsunaminin de tahribatının büyük olacağı yeni sezonda gene "en büyük sorumluluğu yüklenecekleri" ortada olan hakemlerimize ve komitesi ile beraber Namoğlu'na "başarılar" diliyorum!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.