Hipokrat Yemini mi, Hoca'nın isteği mi?..

A -
A +

A Millî Futbol Takımı'nın UEFA Uluslar B Ligi 2. Grup'ta yarın akşam İsveç ile Konya'da oynayacağı millî maçın aday kadrosundaki son değişiklik, "sakatlığı sebebi" ile Serdar Aziz ile oldu. Tedavisi süren Ömer Bayram'ın da İsveç maçında oynayamayacağı açıklandı.
Ama bir oyuncu var ki, "onunla ilgili" bilgi ve haber yok; üstelik bu oyuncu son haftaların "en formda ve gözde" oyuncusu; Hasan Ali Kaldırım!..
Alanya maçından sonra "olanlar", merakımı uyandırdı. Zira gazete haberleri "araştırılması gereken" bir durumu ortaya koyuyordu; Hasan Ali, Alanyaspor ile oynanan maça "grip olduğu hâlde çıkarılmış" ve maçtan sonra da "bitkin hâlde" hastanenin yolunu tutmuş, hemen "yoğun bir tedaviye başlanmış, serumlar verilmiş", ancak pazartesi günü kendine gelebilmişti; "bu bilgiler" kopuk kopuk başka başka gazetelerde yer alıyordu, bir araya toplamam hayli zamanımı aldı.
Dahası, "durum bu iken", Millî Takım Hocası Lucescu'nun onu "Sana ihtiyacım var" diye çağırdığı ve "Hasan Ali Kaldırım'ın da Millî Takım kampına katıldığı" okuduğum haberler arasında yer alıyordu!..
"Grip", bildiğimiz "paçavra hastalığı", insanı perişan eden, "ağrımayan adale bırakmayan" bir hastalık. Dahası, "yoğun tedavi isteyen", bu tedavi uygulanmazsa "bronşite ve hatta zatürreye çevirebilen", bitmedi; "mutlaka dinlenmeye gerek olan" bir hastalık!..
Peki "bu tablo içinde", Hasan Ali Kaldırım'ın, "insan bünyesini zayıf düşüren" böyle bir hastalığın tedavisi içindeyken, Fenerbahçe'nin pazar maçında oynadıktan sonra, yarın gece de, yani 6 gün sonra "Millî Takım'ın önemli bir maçında oynatılması" nasıl olacak ve "Tıp" buna ne diyecekti?..
Dahası, "grip bulaşıcı bir hastalıktı"; Hasan Ali kampta ve sahada arkadaşları ile nasıl beraber olacaktı?..
Durumu, bu konunun "Bir Bilen'i" ile paylaştım. Turgay Renklikurt Hoca'm bana dedi ki:
"Elbette bu durumu, Fenerbahçe'nin ve Millî Takım'ın doktorları da değerlendirmişlerdir. Ama bir gerçek daha var ki; 'teknik adamların baskısı ve isteği üzerine' doktorlar da çoğu zaman 'olması gerekenin aksine' kararlar verebilmektedir ve bunun yüzlerce örneği vardır. Ne yazık ki, 'evlerinde, hatta hastanelerde müşahede altında tedavi edilmeleri, dinlendirilmeleri gerekirken ağrı kesicilerle, iğnelerle top peşinde koşturulan ve bunun sonucu beş altı gün içinde sahaya dönmeleri mümkün olan futbolcuları haftalarca sakatlık tedavisine, hatta ameliyatlara sürükleyen doktor kararları da işte bu baskılara karşı koyulamamasının sonucudur. Bir tarafta Hipokrat Yemini, öteki tarafta teknik adamın baskısı ve isteği. Hipokrat Yemini'nin gereğini yerine getirenlere ise kapı bile gösterilebilmekte ve hocaların baskı ve isteği sporumuzda hâkimiyetini sürdürmeye devam etmektedir. Bu tabloyu da doktorların meslek kuruluşları ile spor teşkilatının yetkili ve ilgilileri seyredip durmakta, olan da sporcuya olmaktadır."
Bakalım Lucescu yarın gece Hasan Ali Kaldırım'ı oynatacak mı, oynatırsa "son haftaların en formda ve gözde oyuncusu olan" Fenerbahçe Kaptanı, nasıl bir futbol ortaya koyacak?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.