İyi hocanın hikmeti!..

A -
A +

Rahmetli Baba Gündüz (Kılıç) Galatasaray’ın başında Ankara’ya gelmişti. Otelde “bir grup spor yazarı ile” sohbet ediyordu. Söz bir ara “bir antrenörün, takıma katkısına” (O zaman daha teknik direktörlük yoktu) geldi.
Dedi ki; “Bakın çocuklar, iyi bir hocanın kalite bakımından iyi takıma katkısı en fazla yüzde 15-20 olur, zaten bu kadar olursa, başarı gelir; şampiyonluk gibi, kupa kazanmak gibi. Ama kötü bir takımın başarıya ulaşması için, iyi antrenörün katkısının yüzde 40-45 olması gerekir; küme düşmemek, kupada rakipleri olan eşitlerini, hatta daha yukarıdaki takımları eleyebilmek için. ‘İyi bir takım başarılı olamıyorsa, antrenörü yüzde 15-20 katkı sağlayamıyor’ demektir. Kötü bir takım hedefine ulaşıyorsa, o takımın hocasının takımına katkısının yüzde 40’ın üzerinde olduğunu anlarsınız.”
Biraz durdu, “Bizde önce hocaya, sonra takıma bakılarak yorum yapılır, aslında önce takıma sonra hocaya bakacaksınız. Takıma vereceğiniz nota göre de, antrenöre not vereceksiniz Hocaları birbiriyle kıyaslamak için de önce takımlarının kalitesini mukayese edeceksiniz!..”
Bunca yıl futbol da yazıp geldim; Gündüz Hoca haklıydı; aslında “böyle olması” futbol mantığına da uygundu, ama biz son yıllarda “tamamen” değişik bir “eleştiri / yorum modasına tutulduk”; “önce” hakemler, “sonra” teknik direktörler, “en sonunda” takım!..
Uzatmadan “örnekler” vereyim; buyurun, karşımızda Okan Buruk ve de Ersun Yanal ile Aykut Kocaman; rahmetli Gündüz Baba’nın “takım / antrenör” ölçüsünü de yazalım tahtaya; sonuç?..
Ne dersiniz saygıdeğer okuyucularım ve sevgili Fenerbahçe ile Konyaspor taraftarları; evet, ne dersiniz?..
Evet, ya puan cetvelinin en dibine demir atan geçen sezonun Türkiye Kupası ve Süper Kupa galibi Akhisarspor’un başkanı ile, geçen sezon Avrupa kupalarına katılma hakkını kıl payı kaçıran ve bugün “düşmemek için” mücadele eden Göztepe’nin başkanları siz ne diyorsunuz; takımlarınızın bu duruma düşüşüne?..
Okan Buruk’la ve Tamer Tuna ile yollarınızı “pahalı” diye ayırmanızın nelere mal olduğu ve daha da olacağı ortada değil mi?..
Biriniz, Guardiola / Mourinho / Zidane’ı el ele getirseniz bile “iş işten geçti galiba” durumundasınız; ötekiniz, “ateş çemberini içinde”; inşallah Süper Lig’e tutunur ve bu sezondan ders alırsınız!..
İşte, “verdiğim örneklerle doğrudan ilgili olan” Süper Lig’in ikinci yarısının puan cetvelindeki durum; Akhisarspor 4 puan, Göztepe 5 puan, Konyaspor 10 puan, Fenerbahçe 15 puan, Çaykur Rizespor 22 puan toplamış… Daha ne olsun?..
Bakınız, “Altyapı… Altyapı…” diye göklere çıkardığımız Altınordu’ya; “Ümit Millî Takımı’na bir oyuncu verebilmiş” ve de “Süper Lig’in altındaki 1. Lig U21 Ligi’nde 26 maçta 12 galibiyet / 12 mağlubiyet / 2 beraberlik ile 46 gol atmış, 43 gol yemiş 38 puanla 10’uncu sırada. Niçin, “mum dibine ışık vermiyor” da, Altınordu yıllardır Süper Lig’e çıkamıyor?..
Gerçek ortada, iş geliyor, dayanıyor, altyapıdan üstyapıya kadar teknik adamlara; gelin de Baba Gündüz’ün “Teknik Adam / Takım birlikteliği” yorumuna katılmayın bakalım!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.