Yanal, Buruk ve Koç!..

A -
A +

Şimdi F.Bahçelilere soruyorum; "Çocuklara ne anlatacağım" tablosunun sorumlusu Ersun Hoca mı, yoksa Ali Başkan mı?..

Alanyaspor mağlubiyetinden sonra, 22 Nisan'da Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Samandra'ya gitti, Ersun Yanal ve Comolli ile görüşen Başkan, "Yarın 23 Nisan ve ben çocuklara konuşma yapacağım. Peki, onlara ne diyeceğim? Bu duruma en çok onlar üzülüyor. Ben onlara bu durumu nasıl açıklayacağım?" dedi.
Ortada Fenerbahçe futbol tarihinin "en kötü tablosu" vardı. "Küme düşme hattının hemen üstünde 14'üncü sırada olan" takım, ligin 29'uncu haftasında 7 galibiyet, 12 beraberlik, 10 mağlubiyet ve "- 6" averaj ile 33 puan toplayabilmiş, 34 gol atmış, 40 gol yemişti.
Fenerbahçe lige "büyük iddialar", bir yığın transfer ile ama kötü sonuçlarla girmiş, teknik direktör Cocu ile ligin bitmesine bir hafta kala yollar ayrılmış, takımın başına "taraftarın istediği" Ersun Yanal getirilmişti. İmzalar atıldıktan sonra Yanal "Bugünkü tablo Fenerbahçe'ye yakışmıyor, Ligi kaçıncı sırada bitiririz bilemiyorum ama ikinci yarıyla beraber ligin yeni başladığını düşünürsek biz o tablonun lideri olacağız, gelecek sezon da 4'üncü yıldızı takacağız" demişti.
Ve de, "birkaç gün sonra" ligin ilk yarısı Antalya'daki Antalyaspor maçında "0-0" ile kapanmıştı; 17 maç, 3 galibiyet, 7 beraberlik, 7 mağlubiyet, "- 8" averaj, 16 puan ve Çaykur Rizespor'un 4 puan önünde 17'incilik ile.
Çaykur Rizespor???
İlk yarıyı "12 puanla lig sonuncusu olarak tamamlayan" Karadeniz ekibinde de, ligin 6'ncı haftasında "hoca değişikliği" yapılmış, İbrahim Üzülmez'in yerine Okan Buruk getirilmişti.
Ve bugün; Rizespor, 29 maçta 9 galibiyet 11 beraberlik 9 mağlubiyet, 41 gol atıp, 41 gol yiyerek "0" averaj ve 38 puanla 7'inci sırada; "UEFA Ligi'ne katılma hakkını" zorluyor!..
İşte Ersun Yanal ile Okan Buruk farkı. Ve Yanal'ın gelişinden sadece 13 maç sonra bakın nereye geldik; dün Türkiye'de sevgili Emin Uluç'un bir haberi vardı; "Trabzonspor maçı Ersun Yanal'ın son şansı!.."
Artık bir zamanlar "Ersun Yanal gelsin" diye tribünlerde ayaklanan taraftar da, "İstifa" diye bağırmaya başlamıştı ve durum tam bir "Çabalama kaptan ben gidemem" tablosu idi!..
Bıraktım "takım istikrarını", hatta "kendi istikrarını" bile yakalayamamış, her hafta "başka bir mazeret üreten" bir hoca ile Fenerbahçe nereye kadar gidebilir ve de başkanı "çocuklara ne anlatabilir?.."
Galatasaray'a karşı alınan "hakem takviyeli" bir beraberlikten sonra "Galiba, Galatasaray'a şampiyonluğu kaybettirecek puanı aldık" diye "mutlu olan ve taraftarını da mutlu etmek isteyen" bir hoca var, Fenerbahçe'nin başında ve de hâlâ!..
Şimdi Fenerbahçelilere soruyorum; "Çocuklara ne anlatacağım" tablosunun sorumlusu Ersun Hoca mı, yoksa Ali Başkan mı?..
"Kendi sözlerini paspas ederek", tribüne teslim olup, Ersun Yanal'ı kim getirdi, takımın başına, acaba?..
Ve de, Yanal geldiğinde TV ekranlarında, gazete sayfalarında "Fenerbahçe ilk üçe girer, şampiyonluğu bile zorlayabilir" diyen ama bugün Yanal'ı yerden yere vuran "Fenerbahçeli" yorumcu arkadaşlarımın da "Çocuklara ne anlatacaklarını" merak ediyorum, doğrusu!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.