“Kaptan” nasıl seçilmeli?..

A -
A +

“Bir oyuncunun gidişi, Real Madrid’i etkilemez” diyen “ünlü” Real Madridli yöneticilere, teknik adamlara, futbolculara bugün sormak gerek; “Bir Ronaldo gitti, ne hâllere düştünüz?..”
Elbette “Futbol bir takım oyunudur” ama “bir takım ile başka bir takım arasında fark oluşturan” bir başka husus vardır; “oyuncular” ve “oyuncular arasında da fark oluşturan” bambaşka, “istisnai” oyuncular; mesela Maradona!..
Çıkarın “o iki takımdan” Maradona’yı, Napoli “İtalya Şampiyonu” ve de Arjantin Dünya Şampiyonu” olabilir miydi?..
Ronaldo da, “Real Madrid için” öyle bir “istisnai” oyuncu idi; Real’in durumu ortada, Portekiz Millî Takımı ve Juventus da ortada!..
Dünya’yı dolaşmayalım; “Alex’in Fenerbahçesi ile Alex’siz Fenerbahçe” ortada; “Hagili Galatasaray ile Hagisiz Galatasaray” ortada!..
Bir oyuncu, eğer sözünü ettiğim “istisnai” bir oyuncu ise, sahada “ister kaleci olsun, ister bek, ister oyun kurucu, ister golcü” sadece “o yerin, o görevin oyuncusu” değildir!..
O, “bir takımı büyük takım yapan, saha içi kaptanlığını, saha içi teknik adamlığını, saha içi ağabeyliğini, saha içi yöneticiliğini de yapan” bir adamdır ve “öyle olduğu” içindir ki, “istisnaidir!..”
“İstisnai” Arapça bir kelimedir; sözlüklerde “anlam” olarak şunlar yazar; “Benzerlerine uymayan, kural dışı olan, ayrılıklı”; yukarıdan beri verdiğim örnekler, işte “anlatmaya çalıştığım bu istisnailerdir!..”
Şimdi bakıyorum, takımlarımıza; dahası “sezonun şampiyonluk adayları” olarak adı geçen takımlarda, var mı Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta, Galatasaray’da, Trabzonspor’da, Başakşehirspor’da böyle “istisnai” bir oyuncu; ben göremiyorum!..
“Olabilecek” var mı; belki… Belki ve mesela o da “gitmez, kendini Trabzonspor’a vakfederse” Yusuf Yazıcı olabilir; üç-dört yıl sonra!..
“İstisnai” oyuncular, “milyonlarca yıllık kömür yataklarında bulunabilecek ham elmas parçacıkları gibidirler”; zor bulunurlar ve de bulundukları zaman da “eğer büyük bir ustanın eline düşmezlerse”, sıradan elmas parçacıkları gibi “sıradan yontulan birer pırlanta taşı” olurlar; “dünyanın dört bir yanında bulunan mücevheratçıların vitrinlerine gitme ve ‘gündelik’ satılma gibi” bir kadere boyun eğerler!..
Ama, “büyük” bir ustanın eline düşerlerse, dünyanın en ünlü mücevheratçılarının aracılığıyla, özel müşterilere satılan “paha biçilmez” birer “markalı” pırlanta hâlini alırlar; artık onlara “gören herkes hayrandır!..”
1955’lerden futbol seyrediyor ve yazıyorum; benim için “en” ekleyerek söylüyorum, “en istisnai” oyuncular; 1 – Maradona, 2 – Puşkas, 3 – Ronaldo’dur!..
“2 – 5 dördüncülük / 6 – 10 beşincilik, 11- 20 altıncılık” adayım da vardır; biraz düşünmem ve sonra yazmam gerek!..
Yukarıdan beri “bunları” neden yazdım; “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” misali, “sezon başı takımlarına kaptan olacak oyuncuları seçmeye başlayan” kulüp yönetimleri için!..
Takımlarınızda “istisnai” oyuncu yok. Ama hiç olmazsa “kaptan yapacağınız” kişileri seçerken dikkatli olun. Takımdaki oyunculara örnek olacak, tribünlere, taraftarlara, hatta rakip takımların oyuncu ve taraftarlarına da, karakteri, saygınlığı, ahlakı, özel hayatı ile “Kaptanlığı hak ediyor” dedirtecek, oyuncuları “kaptan” yapın!..
Ve de “futbolcu olarak ‘istisnai’ değilse bile ‘bir önceki cümlede yazdığım vasıfları ile kendi takımları içinde ‘istisnai olanı’ seçin!..”
Seçin ki, takımınızın kadrosundaki “gençlere” de “iyi örnek” olsunlar; kötü örnek değil!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.