Yabancı kısıtlaması; cısss!..

A -
A +

Bana diyorlar ki; “Gerek yabancı oyuncu kontenjanı konusunda, gerek bugünün Galatasaray’ı ve Fatih Terim konusunda kardeşin Hıncal Uluç ile taban tabana zıt görüşleri savunuyorsunuz; bu nasıl iş?..”
Gülümseyerek cevap veriyorum; “Sadece bu konularda mı; mesela o sosyal demokrattır, ben sağın da sağcısı, ülkücü bir kişiyim. Mesela sevgili Hıncal Nazım Hikmet’i sever ‘Büyük Şair’ der, ben nefret ederim ve ‘Nesi büyük şair; mukallit’ derim!..”
Biraz soluklandıktan sonra da devam ederim; “Aslında doğru olan, normal olan, olması gereken de budur. Aynı şeyleri düşünsek, savunsak, aynı çizgide gidip gelsek, spor sayfalarında iki Uluç’a, daha da doğrusu ‘bana’ ne gerek var?..”
Ve… Geliyorum, “Yabancı kısıtlaması” istek ve beklentilerine… Bu konuda “tartışmalar başladığından beri” belki de “kırk defa” yazdım, devam.
1 - Bu kısıtlama, Süper Ligi, “eskiden olduğu gibi” Dört Büyüklerin “önlenemez ve yıkılamaz” hegemonyası altına sokar. Zira “iyi” Türk futbolcularının bonservis ücretleri, kişisel talepleri “Anadolu takımlarının ödeyebileceği” sınırların çok üstüne çıkar. Bu oyuncular ‘“eskiden olduğu gibi” ‘Büyük’ takımlarda toplanır; Büyükler-Anadolu takımları arasındaki güç makası açıldıkça açılır; maçlar “farklı skorlarla bitmeye başlar”; büyükler gol rekorları kırma yarışına girer. Bir Anadolu takımının, büyükleri yenmesinin “büyük sürpriz” sayıldığı günler geri döner!..
2 - Avrupa kulüpleri de, “genç Türk futbolcularının kokusunu almıştır”; onlar için “5-10 milyon avrolar” nohut çekirdek parasıdır, “En iyileri” alır giderler. Kalan “iyileri” de “yabancı kısıtlaması yüzünden” büyükler paylaşır; ne yapacak Anadolu takımları?..
3 - Liglerde, “yarış eski günlere dönünce” biraz biraz palazlanan Anadolu tribünleri ve TV başları “yeniden” tenhalaşmaya başlar, “naklen yayın bedelinin düşürülmesi” hızlanır; Anadolu takımlarının “altyapıya harcayacak paralar” tamamı ile sıfırlanır, antrenörler maaşlarını alamaz. Genç çocukları idman sahasına götürecek minibüsün benzin parasını bile kalabilen hocalar ceplerinden ödemek zorunda kalır!..
4 - Bütün bunları dünlerde yaşayarak geldik bugünlere. Şimdi “küme düşen” hem de “iki kupalı” Akhisarspor, “üçüncü kupa için” şampiyon Galatasaray’a kök söktürecek, “küme çıkan” Denizlispor Galatasaray’a “futbol dersi” verecek, Siyasspor, “şampiyonluk adayı” Beşiktaş’ı dağıtacak durumdadır; acaba neden?..
5 - Kısıtlama” Anadolu takımlarını yakacaktır; zira “alınacak yabancı sayısı düşecek”; bu da “ucuza mal edilen” yabancı futbolcuların içinden “iyilerinin çıkması ihtimalini ve oranını düşürecek”; bıraktım “kulübeyi, ilk 11’deki kaliteyi” de geriletecek, “biraz öne çıkanlar” da, ertesi yıl, “Büyüklere yem olacaktır!..”
6 - Büyüklerin de “Avrupa kupaları için şansı” hiç kalmayacaktır; tıpkı Bulgaristan başta Balkan ülkeleri gibi, Kuzey Avrupa ülkeleri gibi…
7 - “Altyapıda, büyüklere bile yıllardır örnek gösterilen” Altınordu’nun durumu ortadadır. Mum dibine bile ışık vermediği gibi, ‘küçülme’ operasyonları başlamıştır ve sürmektedir.
8 - Buna karşılık, Süper Lig’deki yarış ve mücadelenin güçlenmesi ile tribünlerin dolması, naklen yayın gelirleri, sponsorluklar, Avrupa kupalarından gelenler, “büyüklerden başlayarak” kulüplerimizi “ciddi ölçüde altyapı payı ayıracak” hâle getirmiştir. Neden “yürünen yoldan” geri dönülsün?..
Bu tabloyu uzattıkça uzatabilirim; “Efendim, kısıtlama yapılsın” demek ve “talimatın üç maddesini değiştirerek” uygulamaya sokmak kolaydır. Ama “başlatılan sürecin yapacağı tahribatın ortadan kalması” için, kısıtlama maddeleri yeniden değiştirildikten sonra acaba ne kadar bir süreç gerekecek ve “bu tahribatın bedelini” kimler ödeyecektir?..
Ve nihayet 9; “Eller Mersin’e giderken”, bizim “tersine gitmemiz” ve de “mesela yabancılarla dopdolu kulüp basketbolumuz” Avrupa’nın tepelerinde dolaşır, NBA’ye Türk oyuncular ihraç ederken, “bu yönde epey yol alan” futbolumuzu, “Balkanların da gerisine düşürecek” bir tornistana tabi tutmamızın manası ne ola ki?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.