Dört büyükler başta, kulüplerimizde durum!..

A -
A +

Kulüplerimiz “Ne yapacağız, nasıl yapacağız” kâbusları görürken, “transfer bombaları” öyle mi?..

Koronavirüs, “ekonomik ve mali durumları en iyi, en güvenli” şirketleri bile sarstı, “en büyük” holdingler bile, “Ne yapacağız” planlaması yaparken, “zaman bilinmezliği” ile karşılaştılar.
Bu acı tablo, zaten “yeniden yapılandırmaların bile” belleri doğrultamadığı, ancak “bir yudum umut nefesi aldırdığı” bir zamanda “Koronavirüs krizine yakalanan” kulüplerimizi kapkaranlık bir tünelin içinde çaresiz bıraktı!..
Gülüyorum, “bu tablo insafsız bir gerçek olarak” ortada iken, spor sayfa ve ekranlarımıza gelen “transfer bombalarına!..”
“Satarsak birkaç oyuncu ile takviye ederiz kadromuzu” ümitlerini de bitiren bir süreç yaşıyoruz. “Koronavirüsten önce yaz transferinde bonservisinden 10-15, dahası 20-30 milyon avro beklenen” futbolculara “bu paraları verecek” kulüpler kaldı mı ortada?..
Avrupa’nın en büyükleri, en zenginleri bile, “kadrolarını muhafaza çabası” içindeyken, “ellerindeki oyuncularla ‘feda pazarlıkları’ yaparken” kim ne yapacak, bizdeki futbolcuları?..
Bakıyorum haberlere, zaten “birkaç Arap kulübünden başka” ortalıkta adı geçen kulüp yok; olması da zaten mümkün mü?..
Ne kadar sürecek bu “nanometre ile ölçülen” canavarın yeryüzünü saran “pandemik” salgını ve “ekonomiye vurduğu” darbenin ağırlığı?..
Bilen var mı; öyleyse gelin de beni, sahalar, salonlar, pistler, ringler “fiilen boşalmışken” inandırın bakalım, her gün sayfalarımızı doldurmaya başlayan transfer bombalarına; hadi canım siz de!..
Süper ligde, Birinci, İkinci, Üçüncü liglerde “onca kulübün, onca yöneticisi” kıvrım kıvrım kıvranmaya başlamışken ve “Ne yapacağız, nasıl yapacağız” kâbusları görürken, “transfer bombaları” öyle mi?..
Hükûmet, “Altı aya kadar çıkarılabilecek ‘üç aylık işe son verme yasağı’ çıkarırken” hangi kulüp, hangi personelinin, hangi sporcusunun işine son verebilecek de “tasarruf yapmış” olabilecek?..
“Bonservis ödenmeyecek oyuncular” peşinde koşup, “onlardan bombalar patlatmak” da, özellikle Üç Büyüklerin son birkaç yıllık transferlerine bakarsak, pek işe yaramıyor; “bolca kiralık oyuncu almak” gibi!..
“Çatlak testi” ile çeşmeden su taşımaya benziyor, yapılan; sonu yok, olması da pek mümkün değil!..
Peki, ne yapacak kulüpler; öncelikle Dört Büyüklere bir bakalım ve öncelikle “kasalarının kapağını” bir açalım; içerde ne var?..
Milyonlarca avro ödenecek sözleşmeler, borç senetleri, alınan kredilerin ödeme tarihlerini yazan kıymetli kâğıtlar… Peki ya “nakit” para; metelik yok!..
Özetle, “ileriye doğru koşmayı” sağlayacak gücün zerresi görünmüyor, ama “geriye doğru koşmayı” yavaşlatacak imkanlar bakımında daha şanslı olanların olduğu görülüyor!..
Bu şanslılar “Galatasaray ile Trabzonspor”; Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın işleri çok zor gibi; hem “kadro”, hem de “kasa” zafiyetleri bakımından!..
Maçlar oynanmıyor; hasılat yok, maç naklen yayını yapan şirket ödemeleri yapamıyor, Federasyon’dan “ümidin ü’sünü bile vermeyen, veremeyen” günü birlik laflardan başka ses çıkmıyor.
Kulüpler Birliği Vakfı mı? Güldürmeyin beni, “ondan çare çıksa idi”, kulüplerimiz “bugün çaresizlik girdabında boğulmamak için” çırpınırlar mıydı?..
“Futbolcuların insafına kalan” kulüplerle karşı karşıyayız; Allah, yöneticilerinin yardımcısı olsun!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.