“Oynatmama lobisi” işbaşında!..

A -
A +

Polisin, jandarmanın, işinin başında virüsün asıl hedef hâline getirdiği sağlık çalışanlarının canı yok mu?

Garip bir tablo ile karşı karşıyayız; ille de “Durum çok kötü, dünyada durumu çok kötü olan ülkelerin başında geliyoruz, ama gerçekler saklanıyor” kampanyasına “Ligleri oynatmama lobisi” de katıldı.
Hiç kimsenin düşünmediği, “düşünmeyeceği” bir öngörüye karşı, sanki “varmış ve de ‘isteniyormuş’ gibi” sloganlar oluşturularak kampanya açıldı, gazetelerde ve TV’lerde…
“Öncelik para değil, insan sağlığı olmalı” sloganı ile haberler, sonra da yorumlar üretiliyor ve hatta “bilim adamları” konuşturuluyor, sanki “Önce para, sonra sağlık” diyenler ve “ona göre karar alanlar” varmış gibi; tam bir “algı” aldatmacası!..
Avrupa’da “rakamlar ortada, durumu bizden kötü” ülkelerde, “12 Haziran’dan önce liglerin oynatılma kararları” alınmışken Türkiye Futbol Federasyonunun, Başkan’ının ağzı ile açıkladığı ve altını çizdiği “ŞİMDİLİK” kaydı olan “12 Haziran” tarihinin üzerine kurgulanan “Önce para, sonra sağlık olmamalı” sloganı, ne yazık ki “kamuoyunda” da epey taraftar buldu.
Bana da soran okuyucularım var; “Olur mu, önce insan canının, insan sağlığının gözetilmesi gerekmiyor mu?..”
Onlara “Bu kararın ‘her şey yolunda giderse’ uygulanacak bir ara hedef olduğunu” anlatan cevaplar veriyorum; Nihat Özdemir’in “Şimdilik” şartını anlatıyorum.
Bu kararın, kulüplerde, kulüp yöneticileriyle, spor ve sağlık yetkilileriyle, teknik adamları ile sporcuları ile statlardaki çalışanları ile “Koronavirüs mücadelesinde, ‘alınması gereken” tedbirlerin çok daha hassas, çok daha dikkatli uygulanmasını sağlayacağı” ortadadır.
Karar 10 gün önce alındı, daha 30 gün var; yani “40 gün içinde” maçların oynanmasına müsait bir ortam oluşmamışsa ve elbette “Sağlık Bakanlığı + Spor Bakanlığı + Bilim Kurulları ‘Oynanmamalı’ derse” işte o zaman “ŞİMDİLİK Kaydı” devreye girecek ve elbette ki “yeni bir karar” alınacaktır; hem yeni bir tarih ile ve hem de yeni bir sistem ile.
Mesela, “oynanma tarihi ileriye atılacak” ve de “yeni bir sistem” getirilebilecektir; “Çarşamba-pazar oynanarak dört haftada bitirilecek sekiz hafta” gibi!..
Nitekim Futbol Federasyonu, “Yedi ayrı tarihin tespit edildiğini ve bunların masa üzerinde olduğunu” da açıklamıştır!..
Hâl böyle, yani “ŞİMDİLİK” iken, “Futbolcuların anneleri yok mu?” gibi duygusal sloganların da üretilerek “Ligler oynanmasın” lobisinin “istediği ve beklediği” hedefe ulaşılmasına çalışılması üzerinde çok, hem de çok düşünülmelidir; “kimler” istiyor ve “niçin” istiyor?..
Her türlü toplumsal olayların ortasında “kapışmış insanları ayırmak için” çok yakın temas müdahalelerde bulunmak zorunda kalan polislerimizin, jandarmalarımızın anneleri yok mudur?..
Ya, “Koronavirüsün asli mesken hâline getirdiği” hastanelerimizde 7/24 görev yapan sağlıkçılarımızın anneleri yok mudur?..
Ya da mesela “haber için” her gün çarşı pazar dolaşan ve o kalabalıkların arasına giren gazetecilerin, kameramanların anneleri?..
Profesyonelinden amatörüne binlerce sporcunun, teknik adamın, yöneticinin ve görevlinin bulunduğu yüzlerce kulüpten bir ikisinde ortaya çıkan “pozitif test” ile “Oynanmasın” kampanyasına temel oluşturmak, bilmem ki, ne kadar “gerçekçiliktir?”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.