Bugün "birlik" günüdür!..

A -
A +

Bakın Galatasaraylılar, mesela Manchester United'da, Liverpool'da, Arsenal'de, Real Madrid'de, Barcelona'da, Juventus'ta, Inter'de, Paris Saint Germain'de, Galatasaray'ı görev yaptığı "10 sezonda" 8 lig şampiyonluğu ile beraber UEFA, Türkiye, Cumhurbaşkanlığı dâhil toplam 20 kupayı kulübünün müzesine taşıyan hoca var mıdır; sezon başına "2 kupa!.."
Bu nasıl Galatasaraylılıktır ki; "böyle bir hoca" için, hem de "Pandemili bir kaos ligi ile tamamlanmakta olan" sezonda ve "sakatlarla, cezalılarla dolu" bir takımla hem de temmuz sıcağında "başarılı olamadı" diye "Git artık" çığlıkları atılır?..
"Vefa" gibi duygulara hitap edecek sözler bir yana, bu acımasızlığın "akıl ile mantık ile" izah edilir bir yanı var mıdır?..
Elbette Terim, "eleştirilecektir", hataları, yanlışları yazılacak, yorumlanacak, hatta "bu hata ve yanlışların hesabı" da sorulacaktır ama "Git artık"; ne demektir?..
Bakınız, Terim'e "Git artık" demek, Galatasaray'ın büyüklü küçüklü rakiplerinin ekmeğine yağ sürmektir!..
Terim, "başında olduğu takım ile birlikte" düşülen "başarısızlık" çukurundan çıkacaktır, hiçbir Galatasaraylının şüphesi olmasın!..
"Bonservissizlerle, kiralıklarla dolu" bir kadronun "isimler ne kadar büyük olursa olsun" başarılı olmayacağı ortaya çıkmış ve "bu tablodan ders alması gereken" herkes, dersini almıştır; Fatih Hoca dâhil!..
Elbette UEFA'nın Finansal Fair Play'i, TFF kısıtlamaları dikkate alınarak, "bonservissiz ve kiralık futbolcular" da alınacaktır, ama bu defa "isim değil cisim" aranıp, bulunacak ve "sayı olarak" abartılmayacaklardır!..
1990'lı yılların sonunda kurulan kadro sistematiğini hatırlatacak bir "transfer planlaması" ile gelecek sezona "umut ile girilecek" bir takım kurulacaktır, yedekleriyle beraber!..
Sanıyorum Fatih Hoca, "teknik ekibini de, uzman bir kondisyoner ile beraber" yeniden düzenleyecektir!..
Gazetelerdeki "transfer haberleri" benim için "isim olarak" bir şey ifade etmiyor. "Her gün" her gazetede, hatta "aynı gazetenin yan yana sütunlarında" çıkan futbolcu isimlerinin "çoğuna" inanmak da mümkün olmuyor.
Ama Arda gibi, Semih gibi, Emre Çolak ve benzerleri gibi, "hâlâ futbol oynayan eski gözdelerin dönüşüne dair" haberler, gönlü Galatasaray'dan yana olan "benim gibi" spor insanların kulaklarına hoş geliyor!.. Eğer "rota böyle tayin edilir" ise yeni sezonda Galatasaray takımında "Galatasaraylılık ruhunun dönüşü" yaşanacaktır!..
Bu arada, "fırsat bu fırsat" diyerek, "Abdurrahim Albayrak / Yusuf Günay / Kaan Kançal" üçlüsünün "Pandemi ve Başkan Mustafa Cengiz'in hastalığı ve ameliyatları sürecinde" yaptıkları hata ve yanlışlardan faydalanarak "Yönetim gitsin" kampanyası açanlar ki, "kimler oldukları" artık ezberlendi; hedeflerine ulaşamayacaklardır. "Yarsuvat örneği" ve de hele hele "Faruk Süren" damgalı "ara süreç" önerilerine de gülüyorum; dahası Faruk Süren'e "efsane başkan" denmiyor mu, kahkahalar atasım geliyor.
Süren'in nasıl bir "efsane başkan olduğu", 2000'li yılların Türkiye gazetesinin spor sayfalarının manşetlerinde ve yorumlarında duruyor. Onlar, AIG'li, TGS'li skandalların "Galatasaray'ın başına ördüğü ve örmesine ramak kaldığı" idari / mali gelişmelerle doludur!..
Unutmayın Galatasaraylılar, "Galatasaray'ın mali batağının başlangıcıdır" o günler, "koca kulübün manava, bakkala borçları yüzünden telefonları kesilmiş", sonunda da Süren, başkanlığı bırakarak gitmiştir.!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.