Hayırlı uğurlu olsun!..

A -
A +

Bütün profesyonel liglerde "küme düşme kaldırıldı"; "iyi mi oldu, kötü mü oldu"; yaşayıp göreceğiz… 
Önce hemen yazayım; "Sadece Süper Lig için istenen 'Küme düşme olmasın' önerisinin 'bütün liglere çevrilmesi' ile" adalet sağlanmıştır, kutlarım!..
Bugüne kadar, yani "spor yazarak geldiğim 65 yıl içinde" benzer kararlar alınmış, uygulanmıştı. Bir spor insanı, spor yazan bir gazeteci olarak, "bu tip kararlara" hep karşı çıkmışımdır, zira hemen hemen hepsine "siyaset karışmış" ve kararların bazıları özellikle "seçim öncesi" alınmışlardı…
Bu arada "en zirve yapanı" da, Kenan Evren'in, "Ankaragücü'nü 'Türkiye Kupası'nı aldığında', ligde Ankara'nın da takımı olsun, 'Ankaralılar F.Bahçe'yi, Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı, Trabzonspor'u seyretsinler' diye 1. Lig'e yükselttirmesi" olmuştu.
Bayram öncesi karar alındı, artık eleştirmenin, tartışmanın bir faydası olmayacak, onun için "Karar, futbolumuza, takımı kümede kalan kulüplerimize ve kentlerimize hayırlı uğurlu olsun" diyorum.
Ne var ki, usulde iki görüntü konusunda hassasiyetim var; a) Neden "oy birliği?" ve de b) Neden bu kararın alındığı toplantıda "başkanlık koltuğunda Spor Bakanı otururken' kameralara görüntü verildi?  
"Bir itiraz olursa" acaba FIFA bu görüntü için ne düşünecektir?.. 
Futbol Federasyonu, "oy birliğinin gene altını çizen" Başkan'ın daha üç beş gün önce "İtirazları anlamıyorum" dediği "yabancı kotası" kararını da bir yıl erteledi. "İyi de" etti. Zira "ilk kararı tam bir emrivaki idi" ve kulüplere de, takımlarına da zarar verecekti. Şimdi masada iki "önemli konu" daha var; "Takım Harcama Limitleri" ve "Maçların naklen yayını" için bugün yayınlayan şirket ile anlaşma.
Kulüpler "harcama limitleri" konusunda "yumuşama" istiyorlar. Yani, "borcu borçla ödemek ve borca borç katmak için açık bir kapı" kararı bekliyorlar!..
Kulüpler, "Hesap kitap bilmeyen yöneticiler" ve de federasyonların "Yapboz kararları yüzünden" bugünlere geldi; bakalım "bu defa" ne olacak?..
Naklen yayın konusuna gelince, "yayıncı şirketin beklenti ve istekleri" kabul edilemez. Adamlar, "Rabbena, hep bana" diyor ve üstelik kanallarını (Digitürk) "kalitesi devamlı düşen" ekranlarla karşımıza çıkarmaktan kaçınmayarak, "maliyeti düşürmek için" ellerinden geleni artlarına koymuyorlar!..
Geçen gün de yazmışım; "Aboneliğim kasım başında bitiyor", ben de birçok vatandaş gibi "Paso" diyeceğim, Digitürk'e!..
Transfer geldi ama "takım harcama limiti" belli olmadığı için, şimdilik "Sat ve sattığın kadar harca" kıstası yürürlükte olduğu için, "satılacaklar pazarındaki oyuncular için kulüplerimize 'verilmesi gerekenden' çok az paralar" öneriliyor!..
Alıcılar biliyorlar ki, "Kulüplerimiz zor durumda, yüksek maaşların düşürülmesi gerekiyor ve kadro yenilenmesi için alınacak ve anlaşmaya varılan oyuncular kapıda bekliyor"; öyleyse "3 edecek oyuncuya 2 bile vermiyor, 1 üzerinden pazarlığa başlıyorlar!..
Yabancı kotasının da yürürlüğe girmesiyle "Türk oyuncuların maliyetlerinin zıplama yapması" bu tabloya eklenince; eyvah ki, ne eyvah!..
Neyse ki, "Yabancı kotası seneye kaldı", kulüpler biraz rahat nefes aldı; hayırlısı!..
Bakalım, aylardır "her takım için bombalar patlatan" spor basınımız, bunca zaman "gerçekler üzerine mi, asparagas üzerine mi", çalışmış, göreceğiz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.