Galatasaray sahada, ama…
Galatasaray bu gece Süper Lig'e kendi sahasında Gaziantep FK önünde "merhaba" diyor.
Diyor da, "bu başlangıcın hemen öncesinde" yazılması gereken bazı gerçekler de var; 2020 / 2021 Pandemili sezonunda "Galatasaray ajandasına" not düşmek için!..
Fatih Hoca'nın geçen sezonun başındaki transfer listesinde "Falcao yoktu", istedikleri Muriç, Samatta, Deniz Türüç gibi futbolculardı. Ama Abdürrahim Albayrak "Falcao gibi bir dünya yıldızını alıp gelince" ve taraftara bayram yaptırınca, "Öyle bir yıldızı kim istemez" demişti!..
Falcao'dan "çok daha ucuza mal olacak" Muriçler, Denizler ve benzerleri de "başka" takımlara gitmişti!..
Bu sezonun başında da, Fatih Hoca'nın istediği, hatta "konuşulup anlaşılan" oyuncuların başında Emre Kılınç / Mert Hakan Yandaş / Mensah" geliyordu.
Harcama Limiti ve mali durumları "Galatasaray'dan çok daha kötü durumda olan" iki büyük rakip, "çok az para farkları" ile "avuç içinde olan" Mert Hakan'ı ve Mensah'ı paylaşırlarken, "Galatasaray orta sahasındaki problem" ligler başlarken, "bir futbol karadeliği olarak" ortaya çıkıyordu!..
"Alımlardaki" bu tabloya bir de "satımlardaki olumsuz tablo" eklenince, Pandemi içinde transfer çırpınışları, "haklı olarak" taraftarı tatmin etmiyordu.
"İki B" adeta Galatasaray'ın transfer planlamasının belası olmuşlardı; "Gitmeyiz" diye tutturan Belhanda ve Babel gerçi "kendi yönlerinden haklıydılar" ama ortadaydı ki, "Galatasaray'ın çalıştığı menajerler" bu konuda tam da "beceriksiz satıcı" rolünü üstlenmişlerdi!..
"Gitmeme inadı" ve de menajerlerin beceriksizlikleri devam ediyorsa, yapılacak başka şeyler de vardı. "Gönder altyapıda antrenman yapsınlar" bir sezon; hiç olmazsa "sadece yıllık ücretlerini ödersin"; takımın içinde "çıban başı" olmazlar!.. Ya da "ver bonservislerini ellerine" gitsinler, "yüksek bedellerini" ödemekten kurtulursun!..
Bu adamlar "Fatih Hoca'nın da sırtında yük oluyorlar"; dahası "kulübede otururlarken de, oynayanların "öz güvenlerini sarsmaya" devam ediyorlar. Kolay değil, Belhanda ve Babel kenarda otururken, "onların oynadığı yerlerde" oynamak!..
Dikkat edin, Fatih Hoca "antrenmanları herkese kapattı", basın mensuplarını almıyor ve de "tek kelime" konuşmuyor!..
Bunca yıldır ilk defa "böyle bir tablo görüyorum" Galatasaray'da!.. Herhalde "bana küs değil"; Florya'nın ağabeyi Abdürrahim Albayrak iyi düşünmeli ve de elbette "Etebo gibi transferlerde "TV kameraları önüne güler yüzle çıkan" Mustafa Başkan ile Başkan Yardımcısı Yusuf Günay da!..
Evet, "Galatasaray'ın tek kuruşunu bile" hesaplamada haklılar ve onları alkışlıyorum ama "alıcılıkta usta, satıcılıkta çırak" menajerleri biraz fırçalasalar, nasıl olur?..
O ajandaya bir notum daha var; her şeye rağmen Galatasaray'ın iyi bir kadrosu var ve sezonunun sonuna kadar şampiyonluğu kovalayacaktır. Fatih Hoca'nın Galatasaray'ın başında olduğunu kimse unutmamalı!..
"Vazgeçilmez Belhanda" gerçeği!..
Belhanda için yazdığım son yazıda "Belhanda kalmalıdır, o lider oyuncudur, hücum kurgulayıcısıdır" diyen ve yazan yorumcu arkadaşlara "Süper Lig'in olumlu ve olumsuz istatistiklerinde Belhanda'nın hangi sıralarda olduğuna bakın" demiştim.
Sevgili kardeşim Hıncal Uluç da bu yazımı sütununa almış ve "Sadece Belhandacı yorumculara değil, Fatih Hoca'ya da bak, Belhanda'dan asıl vazgeçmeyen ve oynatan o" diye de kendi yorumunu eklemişti. Yazısında "Belhanda gerçeğini ortaya koyan" bir araştırmaya da yer vermişti.
Araştırma A Spor'dan Taner Karaman'ındı ve TV ekranlarına kurularak "6'lı, 8'li, 10'lu masallar anlatıp Belhanda'yı 'kahraman yapan' yorumculara ders olacak" araştırmasıyla "Lider, oyun kurgulayıcı Belhanda" balonunu patlatıvermişti.
"Belhanda'nın performans değerlerini şu şekilde ifade edebilirim" diyordu, Taner Karaman ve "değerleri (!)" alt alta sıralıyordu:
"Ligde en az 15 maça çıkmış futbolcular üzerinden hazırladığım listeye göre attığı 5 gol ile 46. sırada olan Belhanda, yaptığı 2 asist ile de 75. sırada bulunuyor.
Gollük pas olarak izah edebileceğimiz maç başına 1,4 kilit pas değeriyle 31. sırada. Zeki Yavru, Pereira, Hasan Ali gibi savunma oyuncularıyla aynı sırada bulunuyor.
Hücumda etkisiz kalan Belhanda maç başına 1,7 şut ortalamasıyla da 43. sırada.
Hücum performanslarının kötü olması yönünde kendisine yapılan eleştirilere 'Ben klasik 10 numara değilim, savunmayı da destekliyorum' diyen Belhanda'nın iki kritik savunma performans değeri de yine vasatın altında bulunuyor; Maç başına rakipten top çalma (1) ve rakip atağı kesme (0,5) ile ilk 100 içerisinde yer almıyor."
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az; işte huzurlarınızda muhteşem (!) lider ve oyun kurucu. Teşekkürler Taner Karaman kardeş!..
Şaka!..
Bazı kulüplerin başkan ve yöneticileri ile medyadaki kalemşorları Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir'in "istifasını istiyor" ve de "an meselesi" demeye getiriyorlardı.
Evet onların "kapalı kapılar ardındaki kulisleri" bir istifa getirdi ama istifa eden Nihat Özdemir değil, Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil oldu!..
Bakalım "dibi bulanık" bu havuza atlayacak "yeni kahraman" kim olacak ya da "kimi" arkasından itecekler?..
Tavsiye!...
Millî takımımız dâhil, futbolumuzdaki "seviye ibresi" hepimizi üzüyor. "Mali bakımdan" tam manasıyla "top atmış" olarak görünen ve "maç naklen yayınları kaosunun da içine düşen" kulüplerimiz kıvranırken, yarınlar için "pembe hayaller kurmak" da zor. "Müthiş bir transfer atağı yapan" Fenerbahçe'de bile; "Harcama Limiti" ne olacak?..
Bu "gri havada" TV ekranlarında "spor adına güzellikler" de var. Sloven Rogliç'in sarı mayoyu giydiği Fransa Bisiklet Turu, teniste favori "dünya 1 numarası" Djokovic'in diskalifiye olduğu Amerika Açık'ı, atletizmde Guliyev'in 150 metrede (rekor kırma yarışı), Yasemin Can'ın 5000 metrede 3'üncü oldukları Golden Spike Grand Prix yarışlarını keyifle izledik, izliyoruz, Eurosport kanallarında… Ve de… NBA… Nefes kesen maçlarla sona yaklaşılıyor; finaller geliyor. Motor sporlarının zirvesi Formula 1'de neler oluyor, neler…