Aklınızı başınıza alın!..
Galatasaray ve Fenerbahçe Başkanlarına sesleniyorum; bu seviyesiz, birbirini âdeta ‘düşman’ ilan eden açıklamalardan vazgeçin…
Evet, “Aklınızı başınıza alın” diyorum, BUGÜNÜN Galatasaray ve Fenerbahçe başkanlarına!..
DÜN de zaman zaman “bu sözü” yazmıştım, Fenerbahçe ve Galatasaray başkanlarına!.. Benim spor yazarlığı ile gazeteciliğe başladığım “ÖNCEKİ” günlerde “bu sözü” hak eden başkanlar yoktu, onlara söylemedim, yazamadım…
Zira… O GÜNLERİN Fenerbahçe ve Galatasaray başkanları “Galatasaray – Fenerbahçe rekabetinin sportif / sosyal ve mali değerlerinden zerre taviz vermeden” ülkenin iki büyük kulübünün arasında “dostluğun sürdürülmesi” konusunda da “zerre taviz vermeyen” insanlardı. 1905 ve 1907 “kuruluş yıllarından beri”, O GÜNLERE kadar işbaşına gelen başkan ve yönetimlerin “vazgeçilmez rotaları” işte böyle bir “sportif ve sosyal rekabet / dostluk bileşkesi” üzerinde yaşayıp gelmişti!..
Sonra “DÜNLER” geldi, “sporda başta futbol olmak üzere amatörlükten profesyonelliğe dönemi” başladı.
Birdenbire “o temiz rotada, grileşmeler, küçük siyahlıklar” görülüyor oldu, bu lekeler büyüdü, büyüdü…
Ve ne yazık ki, “başkanlar” bu gölgeleri, lekeleri temizlemek yerine, “o örnek rekabetin, düşmanlığa dönüşmesine” âdeta yelken açtılar!..
“Koltuklarını muhafaza ve müdafaa etmek için” hedefteki “sportif / mali / sosyal başarılar için mücadele etmenin yanına” ne yazık ki, “başarısızlık dönemlerinde” kendilerini kurtaracak bir başka yolu seçmeye başladılar. “Düşman oluşturarak ve o düşmanı hedefe koyarak” camiayı ve taraftarı “yanlarında tutmak kolaylığına” yapıştılar!..
“Bu düşmanlık aramasında da, camiayı ve taraftarı en çok tatmin edecek tarafı” da buldular; Galatasaray için Fenerbahçe, Fenerbahçe için Galatasaray!..”
Bakınız, “DÜNLERDEN beri, tam da “Yumurta mı, tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan” sorusuna benzer bir durum var, ortada!..
Bu noktaya gelmesinin sebebi Fenerbahçe mi Galatasaray mı; Galatasaraylılara bakarsanız, Fenerbahçe başkanları, Fenerbahçelilere bakarsınız, Galatasaray başkanları!..
“Bu soruya cevap aramak” vakit kaybından başka bir şey değil; olan olmuş; “o sorumlu, bu sorumlu” araması, sonuç vermez!..
Ne yazık ki, “bu düşmanlıktan beslenen” bir de “kulüpçülükten beslenen” spor medyacıları (Bakınız “spor medyası” demiyorum) var; “düşmanlığın sürdürülmesi için” ellerinden geleni artlarına koymuyorlar; tarafları tahrik ve teşvik ediyorlar!..
Ne oluyor; Galatasaray kaybediyor, Fenerbahçe kaybediyor, spor kaybediyor, spor barışı kaybediyor, camialar kaybediyor, taraftarlar kaybediyor” ülke kaybediyor!..
ÖNCEKİ GÜNLERDE, Mithatpaşa / İnönü Stadı’nda “aynı tribünde oturan” Galatasaraylılar ile Fenerbahçeliler, bugün “kan akıtan” bir kavgadan kendini kurtaramaz hâle geliyorlar!..
Onun için BUGÜNÜN başkanlarına diyorum ki; “Aklınızı başınıza alın” ve de “yeni ve temiz bir sayfa açarak” ÖNCEKİ GÜNLERE” dönün; dostluk ve barış içinde rekabete!..
Heykelleriniz dikilsin, spor tarihimize “büyük ve örnek başkanlar” olarak geçin!..