Forma da, hoca da, takım da mağlubiyeti hak etti!..

A -
A +

Lig sonuncusu Ankaragücü, lig lideri Galatasaray’ı evire çevire mağlup etmiştir. Galatasaraylılar ‘tek farklı’ mağlubiyete dua etsinler!..

Benim “hakem yorumu yapan eski hakemler arasında” inandığım, güvendiğim bir isim var; Deniz Çoban!..
Diyor ki, “Ankaragücü-Galatasaray maçındaki sonuca etki eden iki karar için; ‘Penaltı yok, kırmızı hatalı!..”
Sevgili Çoban’a göre “penaltı düdüğü” yanlış; “Arda’nın topa eliyle teması sadece ‘çarpma’ olarak değerlendirilmesi gerekir. Çünkü top Arda’nın tamamen doğal konumda olan koluna, dizinden sekerek geliyor. Top çok kısa mesafeden sekerek geldiği için elini kaçıracak kadar da vakti yok. Dolayısıyla pozisyona penaltı dememiz mümkün değil.”
“Kırmızı kart için” de yorumu; “Oyuncu ellerini kollarını silah olarak mı kullanıyor yoksa araç olarak mı kullanıyor? Benim açımdan cevap net. Galatasaraylı oyuncu kollarını ‘araç’ olarak kullanıyor. Kendine alan açmak ve rakibini yaklaştırmamak için kollarını kontrolsüz olarak açıyor. Bu faul karşılığında kırmızı kart değil sarı kart daha doğru olurdu. Meler’in vücut diliyle anlatmaya çalıştığı gibi Galatasaraylı oyuncunun kolları omuzdan hareket etmiyor, dirseğinin sivri kısmını kullanmıyordu.”
Ahmet Çakar ise “Penaltı doğru, kırmızı yanlış” diyor!..
Erman Toroğlu’nun açıklaması ise çok manidar; “Trabzonspor-Fenerbahçe maçından hemen sonra, bu maça da VAR hakemi olarak Cüneyt Çakır’ın atanması biraz tuhaf!..”
Ben de Deniz Çoban’ın yorumundaki “kontrolsüz” kelimesine dikkati çekerim; “İşte futbolcu bunu yapmayacak”; benim “eski hakemlerimizin yorumlarına” karşı, “seyirci olarak” yorumum da “kırmızı haklı” yönünde!..
Şimdi bütün bunlar “doğru yorumlar” olabilir, “yarı doğru” da olabilir; “doğru da olmayabilir”; ama bir gerçek var ki; “Lig sonuncusu Ankaragücü, lig lideri Galatasaray’ı evire çevire mağlup etmiştir. Galatasaraylılar ‘tek farklı’ mağlubiyete dua etsinler!..”
Evet, “sarı lacivert formalı” Ankaragücü, Galatasaray’ı “hakkı ile” yendi.
Zira, o “ne idüğü belirsiz” çirkin ve ilkel görünüşlü forma ile sahaya çıkan Galatasaray futbol takımı, “o formaya çok uygun kötü futbolu ile” mağlubiyeti, hem de “çok daha faklı olanını bile” hak etmişti!..
Fatih Hoca, “Alanyaspor maçından bu yana sahaya sürdüğü takım ve lidere yakışmayan futbola karşı hiçbir tedbir düşünmediğini” gösterdi, Ankaragücü karşısında!..
“Bire birde” şaşkına dönüp çalım yiyen bir stoperin Galatasaray’a “bu kaçıncı yedirdiği goldür”, sevgili Hoca’m, bir türlü önlenmiyor?..
Gene “maç sonu uzatmaların kısalığını” söylüyorsun; “Donk’un stoper olarak sahaya çıktığı maçlarda”, onun şefliğindeki “yavaşlatılmış futbolun kendi sahasındaki bitmek tükenmek bilmeyen paslaşmalarla Galatasaray’ın kaç dakikasını afiyetle yediğini” nasıl görmüyor ve saat tutmuyorsun?...
Ya, “Diagne’yi Galatasaray’da bitiren” o çok açık “ona pas verememe, onu  topla buluşturamama hastalığının Ankaragücü maçında bu defa Mustafa ile sahneye konmasının tedbirini alamamanıza” ne demeliyiz?..
Son yılların son beş haftadaki “en golcü” adamının “topa kendi kendine kavuşma mücadelesi peşinde koşarken ‘kırmızı kart görmesinin’ sebebinin ona ‘orta – pas / geriden pas beslemesinin becerilememesi olduğunu” da yazarsak, bu takım “Nasıl şampiyon olacak” söyler misim Fatih Hoca’m?..
Bilmem ki, mesela Kerem’in en az Onyekuru kadar faydalı olacağını da Çarşamba gecesindeki maç göstermedi mi?..
Taylan’ın “birdenbire ‘yok sayılmasındaki’ gerçek” acaba “Galatasaray’da da ‘Caner krizi’ mi var” sorusunu akla getirmiyor mu?..
“Hakemlerle, federasyonla, hakem komitesi ile uğraşmayı” Yöneticilere bırakarak, kendini “sadece ve sadece takımına versen” en azından “takımdaki kötüye gidişe ‘Dur’ demek” ve de “takımını, sahalarda görülmesi gereken biçim ve renkteki formaları yapan firma tarafından yasaklanmış o ‘Galatasaray’ı Galatasaray yapan’ asil sarı kırmızılı formaya kavuşturmak için mücadele etsen” daha iyi olmaz mı?..
Galatasaray ruhunu takıma taşıyacak olan “o formadır”, çarşamba geceki “ucube” değil!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.