Çarpık fikstürcülerin hezimeti!..

A -
A +

Perşembe sabahı, ben “Zorda bir başkan ve fikstür çarpıklığı” başlıklı yazımı yazıp, gazeteme internetten gönderdiğim zaman, Alanyaspor-Fenerbahçe maçına “12 saat” vardı.
Ve de “o yazıda” şu satırlar vardı :
(…Beşiktaş / Fenerbahçe / Galatasaray arasındaki zirve mücadelesinde, “üç ihtimalli bir tablo” var, ortada…
 … “Üç takım da şampiyon olabilir” ihtimali var ise, o zaman “üç takımın da maçlarının aynı gün, aynı saatlerde oynanması” gerekir.
… “Eğer ‘daha mantıklı olan’ ihtimali düşünür ve şampiyonluk yarışını iki takıma indirirseniz” o zaman “Beşiktaş ile Fenerbahçe’yi aynı gün aynı saatte oynatmanız” lazım!..
… Yok, mesela benim gibi “Beşiktaş bu işi bitirir, ikinci durumda olan Fenerbahçe’ye karşı hem ‘averaj avantajı’ var hem de 3 puan farkı. Üçüncü durumdaki Galatasaray’a karşı da hem ‘averaj avantajı’ hem de 6 puan farkı var. Beş maçta Beşiktaş bu avantajı zor kaybeder. Dahası o kaybetse dahi, rakiplerinin ‘Ligi sıfır kayıpla bitirmesi’ gerekir ki, o çok daha zor” diye düşünebilirsiniz. Onun için “iki takımlı bir ikincilik mücadelesi var, Şampiyonlar Ligi’ne elemeli katılmak hakkı için” dersiniz; o zaman da, “Fenerbahçe ile Galatasaray’ın ‘aynı gün ve saatte oynatılmaları’ çok daha mantıklı” olmaz mı?..
… Tablo bu kadar açıkken, nasıl oluyor da “puan cetvelinde her iki rakibine karşı ‘averaj’ avantajlı Beşiktaş” ile 3 puan gerideki ve ikinci durumdaki Fenerbahçe varken, 6 puan gerideki Galatasaray” aynı gün ve aynı saatte” oynatılıyor?..
… Üstelik de “neden” Beşiktaş ve Galatasaray, Fenerbahçe’den “bir gün önce” oynatılıyor?..)
Evet, yukarıdaki satırların yazılmasının üzerinden “sadece” 12 saat geçti ve Alanyaspor’un “3 topunun direkten döndüğü ve de 90 dakikanın ‘etkin’ istatistiklerinin hepsinde ev sahibinin Fenerbahçe’ye fark attığı” maç, “0-0” berabere bitti.
Beşiktaş ile Fenerbahçe arasındaki puan farkı “averajda da Beşiktaş avantajlı olduğundan; ‘5 + Averaj’a, yani “6 puana” çıktı; bundan sonra, iki mağlubiyet siyah beyazlılara, “o puan kaybı” sarı-lacivertlilere yazılırsa, Fenerbahçe şampiyon olabilecek…
Futbol bu “olabilir mi?”; onu Beşiktaşlılar düşünmeli; siyah beyazlı tarihte, “imkânsız gibi görünen durumlarda ‘olanlar’ var” ama “Fenerbahçe “yönünden” hiç şans kalmadı.
Yarış; “Fenerbahçe ile Galatasaray arasında” ve ikincilik için; Şampiyonlar Ligi’ne “elemelerle katılabilme” hakkı için…

Ve de acullar...
Biraz bekleyin, be kardeşler… Biliyorum, spor sayfalarında, internette okuyorum, TV ekranlarında dinliyorum, hepiniz “futbol ulemamızın kıymetli kişilerisiniz” ve de bizim gibilere, teknik adamlara “ders verecek kadar” bilgilisiniz…
Ama neden bu kadar “aculsunuz”; 4 maçta “Emre Belözoğlu ve takımı için” destanlar yazmak, “o başlıkları atmak” dahası,  ekranlarda “bal / kaymak yorumlar” dizmek…
Ve sonra da “Alanyaspor maçı bitiminde” ne söyleyeceğinizi, ne yazacağınızı şaşırmak; oldu mu ya?..
Göklere çıkardığınız “5 haftalık” Hoca’nın “oyuna müdahalelerindeki zafiyet” ve de asıl “maç istatistiklerindeki hezimet” ortada…
Rahmetli Süleyman Demirel’in sık sık söylediği bir atasözü vardı; “Doğmadık çocuğa don (kaftan) biçilmez” diye… Sizler “biçmeye kalktınız”; olmadı!..
Şimdi “ikincilik için” don biçmeye başlayın bakalım; nasıl olacak?..

‘Dejavu’cu Ataman!...
İstanbul’da ilk maç; 90-63 Anadolu Efes… İstanbul’da ikinci maç; 92-68 Anadolu Efes…
İki maçta durum 2-0 ve  “sayı ortalama farkı” 25; Anadolu Efes lehine…
Madrid’de üçüncü maç; 35’inci dakikada Anadolu Efes 74-61 önde…
Kalan 5 dakikada Anadolu Efes “2 sayı” atabiliyor; 19 sayı Real Madrid’in ve maç 80-76 İspanyolların…
3 gün sonra, dördüncü maç Madrid’de; 33. dakikada Anadolu Efes 72-59 önde… Son 7 dakikada Anadolu Efes, “Real’in 23 sayısına karşı 4 sayı” atabiliyor ve maç 82-76 İspanyolların!..
Tam bir “Ataman” ‘Dejavu’su…
Spor yazarlığımın ilk yıllarında Ankara’da rahmetli Yılmaz Tekin Onay “Ankara Basketbol Bölge Ajanı iken”, onun yardımcılığını yaptım. O yıllarda “Ankara basketbol bölge hakemliği” de… Sporda “basketbol yazarlığım, futbol yazarlığıma büyük fark atardı…”
Bunları neden yazıyorum; şimdi Ataman için yazacaklarım “yadırganmasın” diye.. Ergin Ataman, “Avrupa çapında” bir basketbol koçudur… Ülkemizde de büyük başarılara imza atmıştır.
Ne var ki, “istikrarı yoktur”; işte Real Madrid ile oynanan 4 maçın tablosu, “bu görüşümün” açık belgesidir.
“Garip maç oldu” diyor; hadi “ilk mağlubiyet” garipti ama “o mağlubiyet yaşandıktan sonra” neredeyse “tam benzeri” nasıl yaşanır?..
O “garip” ise, bu da “acayip” değil mi, sevgili Ataman?..
İnanıyorum ki, İstanbul’da “Anadolu Efes’i, THY Euroleague  4’lü finaline taşıyacak 5’inci maçı kazanacak” ve de “4’lü finalde şampiyonluğa oynayacaksın”; başarılar!..

Alp Yalman’a mesaj!..
Duydum ki, Galatasaray’ın “gerçek efsane” başkanlarından Alp Yalman, Galatasaray genel kurulu yapılırsa, “bir listeden ‘Disiplin Kurulu adayı’ olacak” ve de daha sonra da “bu kurula başkan” seçilecekmiş…
Önce, “Alp Başkan’ı listesine alacak olan” başkan adayına bir tüyo vereyim; “Başkan seçildikten ve görev süresini tamamladıktan sonra Galatasaray’da ve Futbol Federasyonu’nda girdiği bütün seçimleri” kaybetti.
Sonra da, sevgili Başkan’a bir mesajım var; “çok ama çok zor” ama diyelim ki “listeniz kazandı” ve de “Disiplin Kurulu Başkanı” oldunuz!..
Karşınıza “gelecek Galatasaraylılara, hele hele “sizinle beraber çalışmış olanlar da olabilir” onlara “nasıl kıyacak” da “ceza” vereceksiniz?..
Dahası, “verdiğiniz cezalardan dolayı” alacağınız “çok sert eleştiriler” Galatasaray’a başkanlık yapmış olan sizin gibi bir “efsaneye” yakışacak mı?..
Bence, “eğer Galatasaray’a aktif bir hizmet vermek istiyorsanız”, mesela “binicilik gibi” zarif bir şubeye “başkan olunuz”, size de yakışır, siz de “o” şubeye yakışırsınız!..

Şaka!..
Lig neredeyse bitiyor, kulüpler durmadan “hoca değiştiriyor!..”
“Acaba” diyorum; biz mi “yanlış” yorumluyoruz?
“Değişen” hocalara bakarsak, acaba “hocalar mı durmadan kulüp değiştirip”, ceplerine “peşin peşin” paracıkları indiriyor?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.