Bir Beşiktaşlının “haklı” isyanı

A -
A +

Beşiktaş’ın kadrosu rakiplerinden aşağıda mıdır? Eğer öyleyse bunun müsebbibi kimdir?

Değerli bir okuyucum Avukat Ahmet Arkun bir “Beşiktaş ve Sergen Hoca” eleştirisi göndermiş. Âdeta isyan ediyor… Bence haklı… Hem de çok haklı…
Taraftarı da, camiayı da, yönetimi de, Hoca’yı da “Neden kendimizi ve takımımızı ezik gösteriyoruz” diyerek, “isyanının sebebini” çok açık şekilde ortaya koyuyor!..
Beşiktaşlı “hukukçu” okuyucum, “Büyük puan farkı ile önde olunduğu sırada” bile Beşiktaşlı yorumcuların çoğunluğunun ısrarla “Beşiktaş’ın kadro kalitesinin rakiplerinden çok aşağıda olduğundan, Sergen olmasa bu takımın ilk beşe dahi girmesinin mümkün olamayacağından” dem vurmalarının yanlış olduğunun altını çizerek, Sergen Hoca’nın “varsa, kadro eksikliğinden sorumlu olduğunu” da söylüyor.
Ben bu satırları yazarken, Beşiktaş’ın “şampiyonluk yolunda kalan iki hayati maçından ilkini oynamasına” 14 saat var. Ve Beşiktaş Galatasaray yenilgisine rağmen, Fenerbahçe’den de, Galatasaray’dan da “uzak ara” avantajlı!..
Okuyucumun anlatmak istediği gibi Sergen Hoca, takımını sahaya “kendine ve futbolcularına güvenerek” sürer ve “Beşiktaş gibi” oynatırsa, kalan iki maçını da kazanacaktır…
İşte okuyucum Ahmet Altun’un, “isyanını anlatan” ve de “hak verdiğim” satırları…
“Bunca yıllık bir Beşiktaşlı olarak Beşiktaş’ın her koşulda fukara edebiyatı ve kendini ezik gösterme çabasına hayretler ediyorum. Elindeki Ferrari’yi hediye edip sonra Tofaş arabayla yarışan sonra da ‘Bu yarışı Tofaş’la sürdürüyorum’ diye övünen bir camia var. Beşiktaş’ın, pandemi koşulları, üç günde bir maç oynanacağı ve elindeki pek çok önemli ismin müzmin sakatlığı önceden bilindiği hâlde tedbirsiz yola çıkarak, maaşını kendi ödediği Lens, Boyd, Güven, Umut vb. isimleri sanki kadrosu çok genişmiş gibi başka kulüplere kiralık olarak göndermesinin en ufak bir izahının olmayacağını düşünüyorum. Bir hukukçu olarak şu temel hukuk kaidesini hatırlatırım: ‘Kimse kendi kusurundan yararlanamaz.’
Tüm bu saçmalıklar neticesinde sakatlıklardan dert yanan, kadroda adam olmadığından dem vuran bir Sergen Hoca var. İyi de kardeşim senin ihtiyacın varken bonkörce bu adamları neden bol kepçeden dağıttın?
Vaktinde Babel, Quaresma, Egemen, Ernst gibi isimleri de gönderip sonra da ‘Kadro yetersiz’ diye ağlayan bir camia da Beşiktaş’tan başkası değil.
Sanki rakipleri Manchester City, Liverpool imişçesine algı oluşturan, sürekli tezellül içerisinde, kendini aşağı gören bir camiayız. Çıkan yorumlara bakıyorum gerek taraftar, gerekse de Beşiktaş yorumcuları ısrarla ‘Beşiktaş’ın kadro kalitesinin rakiplerinden çok aşağıda olduğundan, Sergen olmasa bu takımın ilk beşe dahi girmesinin mümkün olamayacağından’ dem vuruyorlar. Ben bu kanaatte değilim. Rakiplerden tek eksik yanı kadronun darlığı ki bunun da müsebbibi ihtiyaç olan oyuncuları bol kepçeden kiralık gönderen hocadır.”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.