Gölgedeki kahraman Ahmet Nur Çebi...

A -
A +
Fikret Orman’ın kucağına bıraktığı “kötü mirasın altından kalkmak için” müthiş bir mücadele verdi. “mali durum” gerçekten yürekler acısı idi. Bu mücadelede kan kustu, ‘kızılcık şerbeti içtim’ dedi…
 
 
Beşiktaş “cumartesi gecesi çok zorlu bir sezonun ardından ve nefes kesen bir finişten sonra şampiyon oldu. Çarşamba günü “kupayı haklı ve hakkı olarak alan” siyah beyazlıları yazmalıydım. 
Bekledim… Salı gecesi Beşiktaş’ı da “ikinci kupa” bekliyordu… Çarşamba yazımı “Salı günü sabah saatlerinde gazeteme gönderdiğim” için, yazımı yazarken “O kupanın Beşiktaş’a gelmesi için” daha 12 saat vardı… Böylece, “çifte kupalı” Beşiktaş, cuma günkü yazıma kaldı; bugüne!..
Hiç şüphe yok ki, Beşiktaş “sezonun iki kupasını da alırken”, alkışlanacak “destansı bir tarihî başarıya” da imzasını attı… Kutluyorum…
21 takımlı, 41 haftalık bir sezon… Pandeminin pençesinde bir Süper Lig ve Türkiye Kupası… 
Yarıştaki “büyük rakiplere göre, futbol kadrosunun darlığı” ve… Finiş süresindeki kayıplarla “rahat kazanılacak” ve hatta” çok önceden ‘kazanılmış gibi’ görünen” şampiyonluğu tehlikeye atış… Nihayet yarışı “burun farkı ile”, pardon “averaj ile” kazanış… Alkışlar… Binlerce defa hak edilmiş alkışlar…
Sonra, “Gelsin Türkiye Kupası” da; kim tutabilir “o kupayı da almaktan” Şampiyonu!
Bu başarı, elbette “hocasından, kaptanından, bütün futbolcularına kadar” futbol takımının yaptığı mücadelenin eseridir, ama…
Ben, “zafer podyumunun birinci basamağına”, öncelikle Başkan Ahmet Nur Çebi’yi koyuyorum.
Fikret Orman’ın kucağına bıraktığı “kötü mirasın altından kalkmak için” müthiş bir mücadele verdi. “mali durum” gerçekten yürekler acısı idi. Bu mücadelede kan kustu, ‘kızılcık şerbeti içtim’ dedi… Evet, tam da böyle geçti, “göreve geldiğinden”, bugün “çifte kupa kutlamalarına kadar” Beşiktaş camiasını ve taraftarını mest eden çileli yolculuk…
Sergen Hoca’nın ve talebelerinin bu büyük başarıdaki rollerini, günlerdir, değerli meslektaşlarım anlatıyor TV ekranlarında ve yazıyorlar spor sayfalarında!..
Ben… Bu parlak ve çok renkli tabloda görünen kahramanların da ötesinde… “Gölgede kalan” … Sabır gösteren… Sorunları çözerken, şikâyet etmeyen… “Beşiktaş’a hizmeti” sadece resmî değil, özel hayatının da “görevi” sayan ve yapan bir Başkan var… Onu yazdım…
Beşiktaşlılar “bu başkana sahip çıkın”, ona destek olun… Onu üzmeyin… Teşvik edin ve yüceltin; hak ediyor!..
Fenerbahçe’ye ve onun “bütün Türkiye’nin tanıdığı” anlı ve şanlı başkanı Ali Koç’a bakın… Dahası, Galatasaray’da Mustafa Cengiz gibi, “Alp Yalman’dan bu yana”, Adnan Polat ile beraber “en başarılı başkan” olan Mustafa Cengiz’e yapılan vefasızlığı, nankörlüğü görün!.. Bu vefasızlık ve nankörlük, “zaten” Adnan Polat’a da yapılmıştı, anlayın…
“Sizin bu sahiplenmeniz”, Beşiktaş’a gelecek sezonda da, daha sonraki sezonlarda da “zirve mücadelesinde” avantaj getirecek, fark sağlayacaktır!..
Ahmet Nur Çebi Başkan, size de canı gönülden diyorum ki; “Helal olsun!..”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.