G.Saraylılar, G.Saray soyunma odasından yönetilemez!..

A -
A +

Galatasaray, tarihinin en önemli genel kurullarından birine gidiyor. Hem de “bölünmüş, dağılmış hâlde” gidiyor. Sorun, “kimin seçilmesinde değil”, çok açık ve acı bir tablo var ki ortada; “Kimin neden seçilmesinde?..”
Genel kurula gelip, oylarını verecek olan Galatasaraylılar, “şu kararı” verecekler; “Galatasaray, Galatasaray Kulübü’nün yönetim odasından mı yönetilecek, yoksa soyunma odasından mı?..”
66 yıldır spor da yazan bir gazeteci, 77 yıldır “sporda gönlünü Galatasaray’a çevirmiş” bir spor insanı olarak, Galatasaray Kulübü üyelerinin, “ellerini vicdanlarını koyup” bu sorunun “olması gereken cevabını” sandıktan çıkaracaklarına inanıyorum. Evet, “bölünmüşlük” yüzünden, “sandıktan çıkacak oy tablosunun ‘ön destek’ olarak güçlü bir yönetimi göstermeyeceği” ortada!..
Ama “Galatasaray Kulübü’nü, soyunma odalarından yönetme egosuna son vererek”, sarı kırmızılı kulübün “Tüzük’te yazılı yetkilerini tam olarak kullanacak bir yönetimin iş başına gelmesini sağlayacak” sonuçtan “güç alan” bir yönetim ile başlayacak üç yıllık süreç, Galatasaray’da çok şeyi değiştirecektir. Hem idari, hem ekonomik, hem sportif olarak atılacak adımlar, “soyunma odasının, soyunma odası olarak kalmasından, Galatasaray gibi büyük bir kulübün ve camiasının nasıl ve ne derece yarar sağlayacağı” da ortaya çıkacaktır!..
“Kim seçilirse seçilsin”, yeter ki sandıktan, kulübü “Yönetim kurulu odası / soyunma odası iki başlığından kurtaracak” bir sonuç çıksın; işte o zaman, Galatasaray tarihi, “bu genel kurulun Galatasaray için ne kadar önemli olduğunu ve nasıl tarihî bir karar verdiğini” yazacaktır; bekleyelim ve görelim!..
Sevgili okurlarım, bu satırlarıma “neyi ifade etmeye çalıştığımı” çok açık olarak anlatacak bir bölümü de ekleyeceğim; “Şu tabloya bakın!..”

Albayrak kimlere mesaj veriyor?..
Şampiyonlar Ligi’nde eleme maçları oynayacak olan” Galatasaray’ın “seçimli genel kurul” sebebi ile “Teknik adam ve transfer konusunda çok geç kalacağı” eleştirileri TV ekranlarının ve spor sayfalarının hâlâ baş haberleri olurken, “durumun öyle olmadığına dair” haberler de görünmeye başladı.
Görevi sona erecek Mustafa Cengiz yönetiminin İkinci Başkanı Abdürrahim Albayrak, “hem hoca arayışları, hem gidecek-gelecek oyuncularla ilgili adımları” ile “Galatasaray camiasına” âdeta “Merak etmeyin, biz varız” diyor!..
Acaba bu mesajlar, “Mustafa Cengiz yönetimi” adına mı, yoksa “içinde olduğu ‘Yiğit Şardan listesi’ adına mı”; işte orası tartışmalı.
Bana kalırsa, bir taşla iki kuş vuruyor, Albayrak. Bir; “yeni yönetim gelene kadar, göreve devam”, iki; “seçimi kimin kazanacağına dair” mesaj; ne dersiniz, Galatasaraylılar?..

Şu tabloya bakın!..
Yazacağım satırlar benim değil, bunca yıl spor servislerinde müdürlük yapan “duayen spor yazarı” sevgili Şansal Büyüka’nın…
“…  Beni şaşırtan Ümit Davala oldu...
Başkan‘ın açıklamalarından sonra cevap Fatih Terim‘-den değil, Ümit Davala‘dan geldi: ‘Gülüyoruz acınacak hâlinize...’
Hiç olmadı, hiç uymadı, hiç yakışmadı...
Galatasaray‘ın kökleri, alışkanlıkları, kuralları; bir yardımcı hocanın kulüp başkanına böyle bir Tweet atmasına asla izin vermez.
Sonuçta Ümit Davala, Fatih Terim’in ne avukatı, ne basın sözcüsü...
Sadece sıradan bir yardımcısı...
Galatasaray‘da ne zamandan beri yardımcı hocalar, kulüp başkanları ile böyle tartışmaya giriyor?
Galatasaray başkan adaylarına baktım; en ufak bir tepki yok...
Unutmayın yarın o ulvi koltuğa siz oturacaksınız. O koltuğun şerefini, namusunu, onurunu ve büyüklüğünü korumak zorundasınız.”
Ey Galatasaraylılar, “işte bu ve benzer acı tabloların Galatasaray’da bir daha yaşanmamasını sağlayacak bir adımı” atmak üzeresiniz!..
Elinizi “Galatasaray ile dolu” vicdanınıza koyun ve “bu acı ve çirkin tabloyu ortadan kaldıracak oyu”, seçim sandığına atın; Galatasaray Kulübü sizden bunu bekliyor!...

“Büyük” bir hoca gelecek!..
Fenerbahçeli dostlarım bana “Yeni hocamız kim olacak” diye soruyorlar…
Onlara, “Emre Belözoğlu kâbusunu bitiren Ali Koç, büyük Fenerbahçe’ye layık bir büyük hoca getirecek, merak etmeyin” diyorum ve ekliyorum; “Üç yıllık olumsuz tecrübeler, Başkan Koç’a ‘bu defa yanlış yapmaması gerektiğini’ gösterdi. Bu sezon Süper Ligin en kariyerli teknik adamı sizin hocanız olacak!..”

“Kısıtlama” üzerine bir öneri…
“Kısıtlama, Anadolu’ya tuzaktır” başlıklı yazımla ilgili birçok mail aldım.
İşte bir tanesi; Isparta Yalvaçlı okuyucum Osman Çiftçi’den…
“Bugünkü yabancı kuralı ile ilgili yazınızı okudum. Eski amatör futbolcu ve yönetici olarak küçük bir katkı yapmak isterim. İlgilenirseniz sevinirim.
Bütün liglerdeki takımlarda mecbur 18 yaş altı iki oyuncuyu ilk on birde oynatmak zorunluluğu getirilsin ve fazla oynatana da teşvik verilsin.
Kadroda ve ilk 11’de ne kadar yabancı olursa olsun, artık fark etmez. Bu 18 yaş altı gençlerimiz belli süre, 21 yaşına kadar 18 yaş kontenjanında sayılsın. Bu şekilde beş yıl sonra kulüplerimiz futbolcu fabrikası olur.”
Federasyon’un, yöneticilerin, teknik adamların “tartışacağı” ve “makulde buluşabileceği” bir öneri…
Mesela “18 yaş altı” yerine “19 veya 20 yaş altı” da denebilir… Düşünülecek bir öneri… Teşekkürler, Sayın Çiftçi…

Şaka!..
Beşiktaş tahterevallisinin bir tarafında “sabırlı, akıllı, ne yaptığını, yapacağını çok iyi bilen” bir Başkan var… Öteki tarafında da “zor adam” Sergen Yalçın!..
“Hangi taraf ağır basacak” derseniz, “Neden Beşiktaş’ın yeni sezon teknik adam sorunu hâlâ bitmedi” sorusu ortada olduğuna göre, “kimin ağır bastığı ve sonunda da basacağı” belli değil mi?..
Şaka değil, bu sorum; “Kim yönetiyor Beşiktaş’ı?..”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.