DEV DERBİ NASIL GEÇER... HOCALARIN TAKTİKLERİ NE OLUR? İŞTE İKİ TAKIMIN ANALİZİ...

A -
A +
Beşiktaş'ın Süper Lig'i sürklase ettiği, Şampiyonlar Ligi'nde top cambazı Porto'ya meşin yuvarlağı göstermediği o fırtınalar estirdiği dönemde şüphesiz ki Atiba'nın payı büyüktü. Bir takımın ofansif hattındaki kramponlar, arkalarında açıklarını kapatacak bir oyuncunun varlığını bildikleri zaman güvenle kabiliyetlerini kullanırlar. Atiba da böyle bir futbolcu. Pozisyon bilgisi maksimum düzeyde olan Kanadalı, Kartal'ın rakiplerine saldırısında emniyet unsuruydu.  SEZONUN TRANSFERİ JOSEF Atiba'nın yaşlanmasıyla birlikte bu bölgede yeni ve taze bir gücün olması gerektiğini bilmek için mutlaka bu işin uzmanı olmak gerekmez. Hele Ati gibi, oyunun iki yönünde de ileri geri çalışan bir isim için bunu sürekli başarabilmek bir parça süperman olmayı gerektirir. İşte Josef tam da zamanında Beşiktaş'ın kadrosuna katıldı. Lige kötü başlayan siyah-beyazlılar, G.Birliği maçı sonrası (ki Josef'in ilk maçıydı) belirgin bir yükselişe geçti. Bence takımın en isabetli transferi sambacı oldu. ÇİFT YÖNLÜ ATIBA Josef'in takıma katılması sadece kontra veya yerleşim hatalarından gol yeme sayılarını düşürmedi, Atiba'nın ofansif yönünün de ortaya çıkmasını sağladı. Ati bu sezon bir sakatlık olmazsa muhtemelen Beşiktaş'taki gol ve asist rekorunu kıracak. Şimdiden üçer gol ve asistle altı gole katkı yaptı.  MARRONE KATKISI Beşiktaş, Başakşehir galibiyetiyle başlayan süper yükseliş döneminde rakiplerine uyguladığı boğucu presle dikkat çekiyor. Takımın İtalyan kondisyoneri Stefano Marrone'nin anlayışını, "Küçük ya da büyük takım fark etmez, öncelikle fiziksel olarak sahada rakibinize denklik sağlamalısınız. Sonrasında teknik ve taktik gelir" şeklinde özetlediğini söylerken Kartal'ın nasıl bu kadar güçlü olduğunu ifade etmiş oluruz sanırım. YIRTICI SAĞ KANAT Kartal'ın sağ kanadı müthiş verimli. Sezon başı Rosier'in maç videolarını incelediğimde birkaçı bana yetti. Her şeyden önce çok zeki ve pırpır bir oyuncu. Pozisyon bilgisi de son derece yeterli. İleri geri çalışırken savunma anlamında kolay kolay açık vermiyor. Ghezzal'in arkasını toplarken, onun da rahat çalışmasını temin ediyor. Beşiktaş şimdiye kadar bu bölgeden 11 gol buldu. Yani toplam gollerinin üçte biri sağ çizgiden geldi. Buna karşılık bu kulvardan sadece dört golü kalelerinde gördülür.  10 NUMARA TARİH OLDU Talisca'dan sonra bu bölgede verim çıtası çok yükseldi. Oğuzhan'ın da kendini bir türlü bulamamasıyla Beşiktaş'ın Şenol Güneş zamanındaki çoklu atak varyasyonlarını izlemek artık zor. Forvet arkası on numaraların birkaç türlü özelliği olmalı. Araya ince pas atmalı, gol atak başlangıç paslarını zamanında ve doğru isimlere vermeli. Frikik golleri atan, zamanında ve yerinde şutla da gol bulabilen on numaralar zaten prima futbolcular oluyor.  Mensah ve Ljajic'in bunun çok uzağında olduğu bir gerçek. O halde geriye bir tek şık kalıyor. Rakibi boğan presle hem hücuma kalkmasını önleyen, saldıran, rakibi hataya zorlayan, kompakt oyun anlayışı... Bu da yüksek fizik güç gerektiriyor ki Marrone işte bu noktada Sergen Hoca'nın kafasındaki oyun anlayışının görünmeyen en önemli destekçisi... LARIN DİYE BİR İSİMSİZ Gönderilmek için takım aranıyordu. Olmadı takımda kaldı sonra yedek de kaldı. Yılmadı... Alışık olmadığı sol çizgide görev aldı, oynadı. Ve bugün ligde gol krallığına oynuyor. Larin'in başarı hikayesi çoğumuza ders niteliğinde aslında. Hayatta her şey istediğiniz gibi gitmez, mücadele etmezseniz sonuç alamazsınız dercesine bir ders veriyor bize. Derbide de Beşiktaş'ın en büyük gol silahlarının önde gelenlerinden Larin. Muhtemelen yine sol çizgide başlayacak. Beşiktaş'ın sağ kanadından gelen ortalarda, kornerlerin her iki tarafında da ve özellikle defans arkasına sarkmalarda ondan gol bekliyor hocası.  Aboubakar'ı zaten anlatmaya gerek yok. Fırsatını bulduğunda işini yapan bir oyuncu. Ve çok da fizik güç tuttu.  YALÇIN'IN DERBİ TAKTİĞİ Sergen Hoca, takımına hücum futbolu oynatacağını her zaman söyledi. Josef ve Atiba gibi pozisyon bilgisi iyi oyuncularla bunu da güvenle yapıyor takım. Beşiktaş'ın derbiye yoğun presle başlayacağı muhakkak. G.Saray'ın ön liberosu Taylan'a yapılacak baskıyla rakibin bu kırılgan noktasını avantaja çevirmeye çalışacaklar. Evet kırılgan nokta bence...  Fatih Hoca, Taylan'ı tek ön libero oynatıyor ama Beşiktaş gibi fizik üstünlüğü olan ve yoğun pres yapan takımlara karşı bu yeterli olur mu? Bu defa yakınına ikinci bir ön libero koyacağını düşünüyorum. Beşiktaş'ın orta alanı son derece güçlü isimlerden oluşuyor. Bu bölgede Taylan'ı tek bırakmak telafisi zor hasarlara sebep olabilir. Belhanda'yı maç berabere olduğu sürece çok önde kullanmaz diye düşünüyorum. Takım halinde öne çıkışlarda olabilir bu. Veya Emre Kılınç'ı ön liberoya çekip Belhanda'yı forvet arkası kullanmak durumunda Fatih Hoca. ASLAN'IN SOL PENÇESİ YOK G.Saray'ın sol hücumu sezon başından beri verimsiz. Bu bölgeden buldukları gol sayısı sadece üç. Beşiktaş'ın sağ savunmada fazla zorlanacağını düşünmüyorum. Sarı kırmızılı takımın sağ hücumu ise yedi gol buldu. Fakat sakatlığı yeni geçen Feghouli'nin maç kondisyon eksikliği var. Beşiktaş'ın yumuşak karnı sol savunması. N'Sakala'nın bu bölgesinden yedi gol yedi takım. Bu sebeple Rıdvan Yılmaz daha doğru bir seçenek gibi görünüyor.  Özetle Beşiktaş derbiye önde yoğun baskıyla başlayacak, rakibini hataya zorlayacaktır. Sergen Hoca'nın takımın boyunu kısaltarak erken gol bulmaya çalışacağını düşünüyorum. Beşiktaş skor üstünlüğünü yakalarsa, ani kontralar arayacağı kontrollü oyun planına geçer. Ki bu şekilde hızlı atağa müsait oyuncuları var. Siyah beyazlılar ani ataklardan altı gol buldular bu sezon.  NİYE İRFAN CAN? Fatih Terim sezon başından beri bir kanadı eksik oynuyor desek yeridir. Çok istediği sol çizgi forveti Onyekuru'yu sezon başında bir türlü takıma kazandıramadı. Ara transferde gelecek gibi oyuncu. Saracchi'nin savunma yönü iyi olsa da, ofansif yönü verimli değil. Ghezzal'in önünde işi zor. Beşiktaşlı futbolcu savunma oyuncusuyla arasındaki mesafeyi iyi ayarlayıp isabetli ortalarla gollük asistler yapıyor. Rosier'in bindirmeleri de rakip takımlara problem çıkarıyor. Sergen Hoca'nın bu bölgeyi iyi kullanmak isteyeceği aşikar.  Sarı kırmızılı takım orta alanda bir türlü istediği verimi yakalayamadı ki Terim artık açıkça İrfan Can'ı istediğini söyledi. G.Saray'ın iki numaralı bölgede atak olgunlaştıracak tek ismi Belhanda ve inişli çıkışlı bir grafik çiziyor. Hoca mecburen bu bölgeyi pas geçen bir oyun anlayışıyla idare ediyor. Dikkat ederseniz G.Saray'ın golleri ağırlıklı olarak on sekiz içi becerisiyle geliyor. Fatih Hoca'nın takımı bu sezon organize atakla sadece iki gol buldu. Fakat on sekiz içinden 14 gol attılar. Dolayısıyla G.Saray derbide de topu dikine ön taraftaki Arda, Diagne, Oğulcan gibi oyuncularla buluşturmaya çalışacaktır. Meşin yuvarlağı bir an önce rakip on sekize indirip gol bulmak isteyecekler. Bu plan, Beşiktaş'ın güçlü orta alan üretkenliğini de boşa çıkaracağından daha mantıklı olacaktır. Beşiktaş'ın ön alanda baskı yapmasının bir sebebi de buna engel olmak.  PENALTI ZENGİNİ CİMBOM G.Saray rakiplerine karşı bu sezon yedi penaltı golü buldu. Bu bakımdan da onlar için on sekize sıkça inmek uygun bir strateji. Yani kısacası Terim'in oyuncuları derbide topu orta alanda gevelemek yerine, hızlı toplarla üçüncü bölgeye indirmeye çalışacağı belli. Sergen Hoca'nın da bunun farkında olması lazım. Beşiktaş savunma oyuncuları, G.Saray'ın hücum forvetlerine yakın olarak gelen toplara ilk müdahaleleri yapmalı. Yoksa problem yaşayabilirler.  Aslan şimdiye kadar defans arkasına koşulardan yedi gol üretti. Maça önde presle başlayacak olan siyah beyazlı defansın orta sahaya kadar çıkacağını düşünürsek, dikkatli olmaları gerekiyor. Bu sebeple seri bir oyuncu olan Rıdvan'ın on birde olacağını düşünüyorum. Vida ve Montero tandem olur. Montero son maçlarında iyi bir görüntü çizdi. Rosier de seri bir oyuncu.  ASLAN KOLAY KOLAY YEMİYOR G.Saray ligin en az gol yiyen takımı. Bir sebebi de takımın orta saha organizasyonlarını sınırlı tutması ve sonuç alamadığı atakların ardından çabuk kapanmaları. Yoksa sarı kırmızılı tandem yoğun baskıda bocalayabiliyor. Marcao ve Luyindama yenilen toplam 14 golün beşinde belirgin hatalar yaptılar ki bunların üçü penaltıydı.  ABOUBAKAR'I BESLEMEK Sergen Hoca'nın Aboubakar'a sık sık top indirtmeye çalışacağını düşünüyorum. Kamerunlu önündeki stoperlere üstünlük sağlayacak ve penaltı alacak özelliklere sahip. Güçlü ve çok çabuk hareketlenebilirken, çabuk feykler de atabiliyor. On sekiz dışından şutlarla da gol buluyor. Kartal'ın bu oyuncuyu beslemesi derbinin kırılma noktalarından biri olacağını düşünüyorum. Terim'in buna çözüm üretmesi ve Abou'ya top aldırmaması gerekiyor, yoksa G.Saray için derbi kâbusa dönüşebilir.  KARTAL FAVORİ AMA... Bu bilgiler ışığında fizik gücü ve orta sahaların çabuk geçileceği bir maça aday bu derbi. İki savunmaya çok iş düşecek çünkü iki takım da rakip on sekizde etkili ayaklara sahip. Orta saha üstünlüğü Beşiktaş'ta. Fakat zaten G.Saray'ın oyun anlayışında ikinci bölgeyi çabuk geçmek var. Fatih Hoca ön taraftaki oyuncuları iyi kullanabilirse sonuç alabilir. Derbinin belirleyici noktası, Cimbom'un üçüncü bölgesiyle Beşiktaş'ın savunması arasındaki üstünlük farkına dayalı gibi. Burada Beşiktaş hata yapmazsa bence derbinin favorisi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.