Şenol Güneş'in kurnaz planı

A -
A +

Türkiye'nin muhteşem galibiyetini Ömer Çetin Engin analiz etti

Şenol Hoca EURO 2020 Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde üç maçta bu planı uygulamış ve hepsinde sonuç almıştı. 
Her iki Fransa maçları ve İzlanda rövanşı. 
Fransa'nın teknik kapasite üstünlüğü ve gol bölgelerindeki efektif ayakları kurt çalıştırıcıyı bu plana itmişti. İzlanda'nın ise hava üstünlüğünü kırmak için uygulamıştı bu oyun tarzını...

GÜNEŞ NE YAPIYOR?
Şenol Hoca bu üç maçta nasıl bir oyun formatı üretti derseniz özetleyeyim.. 
1- Defans ve ileri ucu birbirine yakın oynatıyor. Yani moda söylenişiyle takımın boyunu kısaltıyor.  
2- Burak'ın da geri gelip baskıya katıldığı, bir ikinci bölge kaosu üretiyor. Öyle ki rakip takıma, hangi üst düzey oyuncu olursa olsun, ne plan yaparsa yapsın bunu uygulamaya koyacak bir alan bırakmıyor.
Konya'daki ilk Fransa maçında Mbappe, Griezmann, Pogba, Giroud ve bindirmeleriyle 2018 Dünya Kupası'nda yıldızlarından olan Pavard oynayacak alan bulamadılar. Ve 2-0 kazandığımız o maçta son vuruşlarda biraz daha dikkatli olamadığımız için, son dünya şampiyonu neredeyse yarım düzine gol yemekten kurtuldu. 
Bizi EURO 2020'ye götüren İzlanda rövanşında da benzer planı uyguladı Güneş. Rakibin ceza alanımıza inmesine mutlaka mani olması gerekiyordu. Stoperleri kenarlara açıp, ön libero Okay'ı aralarına geri çekerek beklerimizi öne itti. Bir çeşit üçlü defansa geçti. Ve orta sahayı kalabalık tutarak İzlanda'nın özellikle çizgilere inmesine mani oldu. Böylece buz adamlar on sekiz içine doğru dürüst orta bile yapamaladılar, pozisyon bulamadılar... Kalabalık orta bloğumuzdan zaten alan bulup da geçemediler.
3- Top bize geçtiği zaman ani ve dikine ataklarla rakipleri hazırlıksız yakalıyor hoca. Oyuncuları da bunu harfiyen uyguluyorlar. Dikkat ederseniz beklerimiz de dahil toplu olarak, hızlı şekilde rakip alana yığılıyorlar. Eğer dün Burak'ın ilk golünde olduğu gibi gol fırsatı ilk planda bulunamazsa, Hakan Çalhanoğlu ve Burak ilk toplarda istasyon görevi görüyor. Takım arkadaşları rakip alana yığılınca gol arayışları ve baskı set oyunuyla yapılıyor. 

HOLLANDA DA TUZAĞA DÜŞTÜ
İşin çarpıcı tarafı milliler bu planı öyle ezbere oynamaya başladılar ki dün Hollanda karşısında maçın ilk bir saatlik bölümünde gözlerimize inanamadık. Dünyada ekol olan Portakallar şaşkın ördek gibi ne yapacaklarını bilemez haldeydiler. Top görünüşte onlardaydı. Fakat Şenol Hoca zaten böyle olmasını istiyor, bunu ıskaladılar. Topu rakibe verip, kaparak ani hücumlara çıkmak yani...
Bizimkiler gözü kapalı oynadıkları bu sistemle 3-0 öne geçtiğinde geçmiş yıllardaki ezilen futbolumuzu düşündüm. İlk on-on beş dakikasında iki-üç gol yediğimiz maçlar vardı ya hani... Görüntü şuydu: Bizimkilerin başları yerde, önde rakip oyuncular seviniyor...
Dün ise tam tersiydi. Neye uğradığını anlayamadan üç dünya kupası finali oynamış laleler şaşkın bir acıya düştüler...

YİNE AYNI REHAVET
Bir ara iki gol bulmaları yine benzer hastalığımızın göstergesiydi. Sıcak kanlı bir milletiz. Zorlukları severiz. Coşkuyu da haliyle. Fakat gerekli sakinliği bir türlü oturtamıyoruz. Ki bunu maçtan bir gün önce dünya yıldızı Ruud Gullit şöyle dile getirmişti: "Türk futbolundaki ve milli takımındaki en büyük problem tutkuları. Aşırı tutkulular. Bazen böyle olduklarında akıllarını kaybedebiliyorlar, eğer ki daha sakin kalabilirlerse ve kafalarını daha çok kullanabilirlerse inanılmaz bir takım olabilirler” 
Şenol Hoca maçtan sonra yenilen iki gol üzerinde kafa patlatacaklarını, oyuncularla detaylı bunun üzerinde duracaklarını açıkladı. 
Her ne olursa olsun, skoru tutmayı da başarabilirsek tadından yenmez bir milli hikaye yazabiliriz. 
Hollanda'yı iki farklı yenerek ikili averaj avantajını da ele geçirdik... Bu çok önemli. Hollanda'daki rövanşta da Şenol Hoca benzer oyun formatını uygulatacaktır. Bu plan bütün üst düzey rakipler karşısında tutacak bir plan ve bizi Katar'ı götürecektir. Hatta Dünya Kupası'nda unutulmaz başarılar elde edersek sürpiz olmaz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.