Dost acı söyler.... Epey acı...

A -
A +

MHK Başkanı Sayın Yusuf Namoğlu, Telegol programındaydı. Benim kafam yine birkaç noktaya takıldı: 1) Sayın Namoğlu, İngiltere'de hakemliğin 45 yaşında sona erdiğini ısrarla söyledi. Hocam, İngiltere'de hakemlik için yaş sınırı yok. Atletik testlerin ve notların iyi olduğu sürece yapabiliyorsun. 55 yaşın üzerinde hakemleri var. Profesyonel hakemlik olduğu için yaş sınırı koyamıyorsun. 2) Sayın Namoğlu "Kart isteyen sarı kart" uygulaması hakkında çelişkili ifadeler kullandı. Yusuf Hocam, Jaap Uilenberg, Antalya'da kamera ve bütün basının huzurunda kart isteme hareketinin sarı kart olduğunu söylemişti. (Jaap kim? Bilmeyenler için. UEFA Hakem Kurulu Üyesi.) Önceki gün de semineri takip ettim. Jaap bu konuda bir değişiklikten söz etmedi. UEFA da son 1 yıl içinde bu konuda hiçbir değişikliğe gitmedi! Siz TV stüdyolarında böyle konuşursanız, ipin ucu kaçar. Hakemler ve kamuoyu birbirine girer. Hocam bırakın ağzınızdan çıkan kelimeyi, mimiklerinizi bile dikkatli kullanmalısınız. 3) Sayın Namoğlu diyor ki, "Yedek kulübesini mahalli takım seçer." Halbuki talimatlarda çok açık. Kulübeyi misafir takım seçer hocam! Erman Toroğlu da ikaz etmedi, Serhat Ulueren de uyarmadı. İlginç. 4) Hocam Avrupa'da sık sık profesyonel hakemlik yok diyorsunuz. Var! Hatta ben size 3 tane de bayan profesyonel hakem sayabilirim! Profesyonel hakemliğe karşı olunabilir, bu ayrı. Ama var yani! *** Yusuf Hocam, son LİG TV'deki programda da çok fazla ekranlarda gözüktüğünüz için gereken değeri bulamadınız. Rıdvan Dilmen'in iğneleyen yorumu, Ünal Karaman'ın sorusuna Fatih Terim'in tercümanlık yapması bunun en güzel örneğiydi. Başkanım oyun kurallarında değişiklikleri ne UEFA yapar ne de FIFA!.. Sadece IFAB yapar! LİG TV'den de maalesef artı puanlarla ayrılamadınız. Görevde olduğunuz bu 70 günü bir gözden geçirin. Kendiniz adına acilen radikal kararlar alın. Hakemin değeri yok! Kulüpler kıymetli. Yayıncı kuruluş çok önemli, herkes emrine girmiş! Milli Takım değerli, gözbebeğimiz! Ya hakemler? Yetkili hangi ağzı dinlerseniz, "Federasyon hakemlerin emrindedir" der. Herkes seferber olmuştur. Yarın lig başlıyor. Hakeme yapılan zamdan haberi olan var mı? Zam yapıldı mı? Oranı nedir? Onu bilen yok da, şunu bilen var: Hakeme verilecek kıyafetin yarısına el konuldu! "Paranızla alın" dediler. Yapılan tasarruflarla ilgili olarak daha da detaylara gireceğim ama şimdilik bende saklı kalsın! Hiçbir kural değişikliği yok! Dün gazetelerde "Kurallar değişti" manşetleri vardı. Bunun adı tek kelime ile cahillik! Hiç bir kural değişmedi. Kuralların uygulanmasında hakemlerin gözardı ettiği noktaların hatırlatılması yapıldı. Bilgiler güncellendi. MHK'nın yapacağı iş, Jaap Uilenberg'in ders verdiği CD'yi Futbol Federasyonu'nun internet sitesine koymak. İstanbul'un göbeğindeki bir otelde medyaya açık hakem eğitimi vardı. Maalesef bu eğitimi 3 (yazı ile: üç) gazeteci takip etti! Ondan sonra da mangalda kül bırakmazsınız! Bir Fidan koptu! Hüseyin Fidan, Süper Lig Yardımcı Hakem kadrosunda idi. Henüz 30 yaşında. Hakemliği geçen hafta noktaladı. Kendisi Polis Akademisi mezunu, mesleğinde başarılı bir başkomiser. Belki geleceğin Emniyet Müdürü, belki Valisi. İngilizcesi var, fiziği düzgün. Önceki sezon Trabzon-F.Bahçe maçında Alanzinho'nun "temiz" bir atağını ofsayt diye kesmişti. O sezon o maçtan sonra 2 Süper Lig maçında daha görev almıştı. Ama "hoşgörülü Sadri Şener", hoş görmemişti. Hatta "Hüseyin Fidan'ın hakemliği daha bitmedi mi?" diye de bir başka hakeme sormuştu! Her nedense Oğuz Sarvan MHK'sı geçen sezon Hüseyin Fidan'a Süper Ligi göstermedi. Çocuk da muhtemelen hakemlikten soğudu. Mesleğini tercih etti. Bence Türk hakemliği önemli bir değerini kaybetti. Ama Türk Emniyeti çok başarılı ve kıymetli bir evladını hakemlik cenderesinden kurtarmış oldu. Hakemdir hata yapacaktır. Bu ligde öyle Süper Lig yardımcı hakemleri var ki, Hüseyin Fidan'ın yaptığı hatayı defalarca yaptı. Ama o bayrağı kimse elinden almadı, almak istemedi. Şimdi onların isimlerini saymayalım. Yolun açık olsun Hüseyin Fidan! Hayat bu... Bakarsınız yarın Hüseyin Fidan'la Sadri Şener Başkan'ın yolu bir yerde kesişir. Tıpkı Özhan Canaydın'ın Ali Aydın için sarf ettiği sözlere pişman olması gibi!. Derneğin var, derdin var! Bu MHK'nın 1 ve 2 numaralı koltuklarında oturanlar Hakem Derneği Genel Başkanlığı yapmış isimler. Yine bu MHK'da dernek yönetiminde bulunmuş isimler var. İstanbul'un yer almayacağı bir dernek genel kurulu demokratik olmaz. Genel Merkezin tanımadığı hatta ihraç ettiği bir İstanbul Şubesi var. İstanbul Şubesi'nde kayyumun başkanı Taner Yalçındağ. Öte tarafta genel merkez için kayyumun atadığı genel başkan Halit Gerçeker. Yapılan harcamalar, toplanan aidatlar her şey yarın mahkemelere dökülecek. Mahkemelerden ağır cezalar çıkacak. Herkes ama herkes dikkat etmeli. Önce şu İstanbul'u bir tatlıya bağlayın. İstanbul genel seçime gitmeli. Benim gördüğüm, dernek işinde bir arpa boyu dahi yol alınamadığıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.