Arkadaşlar haydi hepimiz hep beraber dengeliyoruz!

A -
A +

Pazar akşamı MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, Telegol'e bağlandı. Aman yarabbi! Diyor ki; "F.Bahçe-Manisa maçında Semih'in nizami golü iptal edildi. Hakem hatalıydı. Kayseri-F.Bahçe maçında da F.Bahçe aleyhine çalınmayan penaltılar var. Bu iki maçta böylece dengeleme olmuştur!" Bu yoruma Telegol'ün hiçbir yorumcusun da sesi çıkmadı. Hepsi Namoğlu'nu televizyona bağlandığı için cesaretinden ötürü kutladı. Kimse demiyor ki, burada mağdur olan taraf Kayserispor! Kayserispor'un mağduriyetini kim telafi edecek ey başkan? Bunun için de birini mi görevlendirdiniz? K.Karabük-G.Saray maçında Muslera'nın gördüğü kırmızı karta "ağır oldu" diyenler var. O zaman Tolga Özkalfa da G.Saray-Eskişehir maçında Selçuk İnan'ı atmadı, penaltıyı çalmadı. Bu maçta da mı dengeleme vardı ey MHK? Susmayın!. Bu dengeleme anlayışı Hilmi Ok'tan da evvelde kalmıştı. Ama maalesef hortlamış görünüyor! Gözlemcilerin raporunda şöyle bir bölüm vardır: (GÖZLEMCİ EL KİTABI 98.sayfa - 7.2.1.1. Maç Sırasında Analiz) Özetle diyor ki; "Hakem yanlış verdiği bir karardan sonra etkileniyor mu?" Gözlemci bu bölüme düşüncelerini yazacak. Bence bundan sonra bu bölümü boş bıraksınlar! MHK Başkanı etkileniyor! Ve dengelemeyi yerinde buluyor. Baksanıza!. Hatırlatma! M.İlker Coşkun, 24 Eylül 2006'da ilk Süper Lig maçı Kayseri-Sakarya müsabakasını yönetmişti. Yani tam 5 yıl önce! Namoğlu diyor ki bu hafta Antalya'ya (M Park Ant-Mersin İY) gittim, genç bir hakemi seyrettim. Genç hakemlere görev vermeye başladık! M.İlker Coşkun, Süper Lig'de bu sezon 6'ıncı sezonunu yaşıyor. Örnek güzel de çok eksik! Geçen hafta yazdık! MHK, hakemlerin şehirler arası seyahatlere özel araçlarıyla giderlerse bulundukları ilin otogarından vilayet-belediye onaylı kaşeli-mühürlü fiyat tarifesinin tazminat formuna eklenmesini istiyor diye!.. Namoğlu pazar akşamı bunu yalanlamaya çalıştı. Ertesi akşam da konuya Kaya Çilingiroğlu Telegol'de şu örneği veriyor. Örnek çok güzel de çok eksik kalıyor!. Can alıcı nokta atlanıyor. "Biz 4 kişi gittik çorba içtik. Sen fişini aldın. Gelip, TV'den de masraf gösterip parayı tahsil ettin!" Buraya kadar her şey normal! Televizyonun muhasebesi sizden ne istiyor biliyor musunuz? O fişi alıp Lokantacılar Odası'na götürün tasdik ettirin, öyle getirin! Ben size ancak öyle ödeme yapabilirim!. MHK'nın istediği bu! Sayın Çilingiroğlu!. Kamuda, özel sektörde çalışanına bu denli güvenmeyen bana bir tane kurum gösterebilir misiniz? MHK'ya sorular 1) 4 yıldır hakem ve gözlemci eğitimlerine aralıksız katılan Hollandalı UEFA Hakem Kurulu Üyesi Uilenberg salı günkü seminerde neden yoktu? 2) Göztepe'nin maçlarına neden her hafta Süper Lig kadrosunun tecrübeli hakemleri (Kamil Abitoğlu, Bülent Yıldırım, Abdullah Yılmaz, Serkan Çınar) atanıyor? 3) Geçen hafta Fırat Aydınus, Samsun-Trabzon maçını yönetmeden Beşiktaş-M Park Antalya maçının tebligatını aldı. Samsun maçındaki gözlemcisi Metin Aydoğan da oturup rapor yazdı, not belirlemeye çalıştı. Bu hafta da Abdullah Yılmaz, Göztepe-Güngören maçını yönetmeden Samsun-Manisa maçının tebligatını aldı. Göztepe maçındaki gözlemcisi Halil Arslan da oturup rapor yazdı, not belirlemeye çalıştı. Hiç değilse bu maçların hakemlerini perşembe günü açıklasanız olmaz mıydı? Gözlemci rencide olmuyor mu?. Allah korusun fahiş birkaç hata yapmış olsalardı ne yapacaktınız? 4) Dört hafta üst üste maça çıkan yardımcı hakem var. 1-2'de kalan hakemler var. Gözlemci notu demeyin. Bu ayrıcalığın sebeplerini açıklar mısınız? Temsilciler Kurulu da dikkat etmiyor Spor Toto Süper Lig 5.hafta atamalarında Federasyon Temsilcisi Volkan Kaplan bu akşam Bursa-G.Birliği müsabakasında Medya Temsilcisi olarak atanmışken, aynı kişi yarın M Park Antalya-Sivas maçında da FGAT olarak atanmıştır. Bu temsilci cuma akşamı Bursa'dan en geç 24.00'te otobüse binip ertesi gün Mardan Stadı'nda sabah 9.30 da koordinasyon toplantısına katılabilecek mi? Çok merak ediyorum. Delege mi gözlemci mi? MHK Başkanı Namoğlu, Bülent Yavuz'un yorumcu olduğu TV 8'e telefonla bağlanıyor. Bülent Yavuz'a "Sen Avrupa'da gözlemcilik yaptın mı ki? Ben 18 yıldır Avrupa'dayım. Talimatları iyi bilirim. Ben seni oralarda hiç hatırlamıyorum" diye çıkışıyor. Bülent Yavuz da "Ben Collina'ya bile gözlemcilik yaptım" karşılığını veriyor. Şimdi yeni bir tartışma konusu çıktı. Yusuf Namoğlu, Avrupa'da UEFA delegeliği mi (temsilci) yoksa gözlemcilik mi yaptı? FIFA gözlemci kadrosunda bulundu mu? Bulunduysa kaç yıl bulundu? Şu anda delege mi - gözlemci mi? Bu sorular cevap bekliyor. Gazetede benim sütunlarım sınırlı. Arşivi şimdilik ben açmayayım. İstanbul'da sıkıntı var Nisan 2006'dan bu yana genel kurul yapamayan Hakem Derneği Genel Merkezi (TFFHGD) 10 Ekim'de genel kurul yapacakmış. Derneğin geniş bir delege yapısı var. Lokomotif olan İstanbul Şubesi'nin oy kullanma belirsizliği oyalama taktikleriyle sürüyor. İstanbul derneğinde yapılan toplantıda İstanbul delegesinden büyük çoğunlukla 10 Ekimde İstanbul'un temsil edilmemesi halinde hukuki olarak haklarını arayacakları yönünde görüş öne çıktı. Kendilerini hiçe sayan teslimiyetçi zihniyeti tanımayacaklarını yüksek sesle dile getirdiler. Bu ses bakalım nasıl bir karşılık bulacak? İş yine mahkemeye mi kalacak?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.