Alın size okkalı bir ders!..
Futbolun kitabını yazan İngiltere değil mİ? İşimize gelince referans almıyor muyuz? Alın size okkalı bir ders! Geçtiğimiz pazar günü İngiltere Federasyon Kupası 3.tur maçında Manchester United, Manchester City'yi 3-2 mağlup etti. City'nin Belçikalı defans oyuncusu Kompany maçın 12.dakikasında kırmızı kart gördü. Hatta bu maçta Manchester'ın efsane ismi Scholes, futbola geri döndü ve ikinci yarıda oynadı. Kompany, rakip futbolcu Nani'ye iki ayağıyla birden kaydı ama temas ettiremedi. Bu harekete hakem Chris Foy direkt kırmızı kart gösterdi. Maçı anlatan spikerimiz kırmızı karta şaştı kaldı. Çünkü bizde bırakın sarı kartı "faul bile değil" diyenler çıkardı. Biz kendi kendimize kurduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. Kural, talimat, dünya umrumuzda değil! Futbolcunun niyeti, hızı, ayakları yerde mi değil mi, kayarak mı geliyor... Bunlara bakan yok. Halbuki topa vurması bir şey ifade etmiyor. Ama bizde beylik bir lâf var ya "topa dokundu ya!" Kompany kırmızı görmekle kalmadı, 4 maç da ceza aldı. Manchester City, bu pozisyon için Kompany'nin cezasına itiraz etti. 4 maç cezayı onaylayan Federasyon, bu itirazı da reddetti. F.Bahçe-Trabzon maçındaki (Gökhan Gönül'ün centilmence itiraz ettiği) Aykut Akgün'ün gördüğü kırmızı kartı Kompany'nin kırmızı kartıyla karşılaştırın. Sonra da onaylanan 4 maç cezayı değerlendirin! Gününü gün edenler! Bazı teknik direktörler için "Genç oyuncular çıkarıyor" ifadesini kullanırız. Kim bu hocalar? Fatih Terim, Tolunay Kafkas, Şota, Hikmet Karaman!... Veya Şenol Güneş'in, promosyon olarak alınan Burak Yılmaz'ı birinci sınıf oyuncu yapması gözümüzün önünde. Kaleci Tolga Zengin yine aynı şekilde. Bizde de birkaç yıl MHK üyeliği yapanlar var. Şu soruyu Federasyon ya da kamuoyu kendilerine sormalı: Sayın kurul üyesi, hangi hakemi çıkardın? Ne ürettin? Kimi buldun? Eş-dost dışında kiminle ilgilendin? Koca koca şehirler! Bir tane yardımcı hakem bile yok! Ha size o fırsat verilmiyorsa, deyin ki, "Biz burada günümüzü gün ediyoruz." Ya da sizleri adam yerine koymayan MHK Başkanları ile çalışıyorsunuz. Kurul üyeliği güzel bir koltuk! Akreditasyon kartı! Akreditasyon kartı bayağı bir mesele olmuştu. Kalkması talep edildi. Geçen sezon Schuster'in gücü yetmedi. Bu sezon Fatih Terim sayesinde kalktı. Şenol Güneş son kupa maçında belki de bir mesaj vermek niyetiyle akreditasyon kartını sıkı sıkıya taşıdı. Federasyon doğru ya da yanlış bir karar değişikliği yaptı. Güveni sarsan taraf şurası: Bu talep Şenol Güneş'ten gelseydi Futbol Federasyonu bu kadar ciddiye alır mıydı? İnfaz için hazırlarmış F.Bahçe'nin iç sahadaki kupa maçı öncesi Aykut Kocaman'a bir maç ceza. Beşiktaş'ın iç sahadaki kupa maçı öncesi bir maç seyircisiz oynama cezası. Bu iki ceza kime inandırıcı geldi? Bu iki takım derbi oynayacak olsaydı... Bu iki takım iç sahada çok kritik birer maça çıkacak olsalardı... Bu cezalar verilir miydi? Ekşioğlu saygı bekliyor Yemen Ekşioğlu, amatör futbol dertlisi olduğu kadar, hakemlere hizmet konusunda da her zaman büyük destek olmuştur. Salı günü dernekte il hakemleri ve il gözlemcilerine yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Yemen Ekşioğlu, şu ana kadar İstanbul'da 8200 maçın oynandığını ve bu rakamın Türkiye toplamının 2 katı olduğunu söyledi. Ve hiçbir maçta hakemin gelmemesi gibi bir durum yaşamadıklarına dikkat çekti. Hakemlerin 13 haftalık ödenmeyen ücretlerinin de ödenmesini sağladı. İstanbul İl Temsilciliği ve ASKF olarak hakemlere, sezon açılışı, kokart töreni masrafları, sağlık sigortası, malzeme gibi bir çok konuda maddi ve manevi destek olduklarını söyleyen Ekşioğlu'nun hakemlerden tek isteği var: "Başımızın üstünde yeriniz var. Ama siz de bize saygı duyun!" Anlaşılan o ki; sıkıntılı günler yaşayan Hakem Derneği İstanbul Şubesi'nin imkânsızlıklarını Yemen Ekşioğlu gideriyor.