Namoğlu'ndan kalanlar!

Yusuf Namoğlu MHK'sı 8 ay görev yaptı. Futbolda kaos ortamı vardı. İşleri bu yüzden kolaydı. Hakeme sıra gelmedi. Mercek altında değillerdi. Açık ara hakem ve gözlemcilerin en sevmediği MHK'ydı. Hakem Derneği işinde çuvalladılar. Otobüs biletine takıldılar. Bir tane Hakem İşleri Müdürü bulunamadı. Hakemler azarlandı. Hakemlere Federasyon yasaklandı, e-mail'le randevu şartı geldi. Bir tane gözlemcilik eğitimi yapılmadı. Gözlemci tayinlerinde bir kısım isimler sürekli 2.Lig'e giderken, bir kısım isimler de hep 3. Lig'de görev aldı. Devre arası keyfi klasmana hakem aldılar. Metin Tokat yakınlık ve kibarlık gösterirken, Bedri Dölkeleş sert davranmayı tercih etti. Özellikle İzmir ve Trabzon'daki MHK üyeleri bölgelerinde asla adil davranmadılar. 7 günde 3 maç alan hakemler olurken, bir sürü maç alamayan hakem vardı. Yusuf Namoğlu gibi bir siyasi tecrübe medyaya fazla güvendi. Bazı hakemleri kazandıkları doğrudur. Ama FIFA hakemlerini hırpaladılar. Yardımcı hakemlere büyük darbe vurdular. Saçma sapan bir şekilde hakemlerden maça çıkmak istedikleri 5'er tane yardımcı hakem ismi istediler. Herkesi birbirine düşman ettiler. Kasa dolu ama! Sayın Hüsnü Güreli, bir televizyon programına canlı yayın esnasında haber gönderdi: "TFF'nin kasasında 39 milyon TL var" dedi. Ama ne yazık ki, hakem ve gözlemcilerin ödenmemiş birkaç haftalığı içeride duruyor. Özerten tam isabet! > 10 Şubat'ta bu sütunlarda TFF Başkanlığı için Sayın Ufuk Özerten'i teklif etmiştik. Bu teklifimiz büyük ilgi gördü, ekranlara taşındı. Tabii dudak bükenler de oldu. Sayın Özerten 1. Başkanvekili oldu. Özerten tecrübesiyle tam isabettir. Bu birikimde ikinci bir isim yoktur. Bence Demirören'in en doğru kararı! Ve yeni MHK!.. Şu unutulmamalı. "Ne oldum demeyin, ne olacağım" deyin! İşte 8 ayda gittiler. Belki sizin ömrünüz 8 ay da sürmez. Zekeriya Alp saygın bir isim olabilir. Ama hayatının hiçbir gününde aklına MHK Başkanı olacağı gelmemiştir. FIFA listesindeki hakemleri bilir mi? Mesela Yusuf Namoğlu'ndan veya Oğuz Sarvan'dan önceki MHK Başkanı'nın adını bilir mi? Bir önceki MHK'dan Oğuz Sarvan ve Galip Bitigen çıkarılmış yerlerine Zekeriya Alp ve Musa Soykarcı konulmuş. Oğuz Sarvan'ın başkanlık dışında bir görev alması şık olmazdı. Galip Bitigen de ekipten ayrılmanın bedelini ödemiş olmalı. Zihni Aksoy ise lisanıyla ve dışarıyla iletişimde ihtiyaç duyulan bir isim olduğu için tercih edilmiş olmalı. Futbolun unsurları içinde hakem kadar eğitim gören, Avrupa ile entegre olan, sürekli güncellenen bir başka grup yoktur. Ama ne yazık ki içinden bir MHK Başkanı çıkaramamıştır. Artık ne grup kaldı ne de dernek kavgası! Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar, sistematik bir şekilde bu camiayı sürekli o kadar yıprattılar ki, kamuoyu dışarıdan bir MHK Başkanı'nı kabullenebiliyor. Bu iki yorumcu sayesinde camia içinden başkan çıkmıyor. Yüksel Okçuoğlu'nu 2. adam olarak kabul ediyorsunuz. Peki, neden başkan yapmıyorsunuz? Bu kadar EPAK üyesi var. Bu kadar emek vermiş insan var. Bir tane başkan çıkaramaz mı? Zekeriya Alp hayatında bir saat hakem eğitimi almış mıdır? Ancak kılavuzlarını doğru seçerse, iyi bir ağabeylik ve yöneticilik tarafı olursa başarı şansı olur. Mazeretiniz yok! Bu MHK, başkanı dışında ciddi bir tecrübe ve birikime sahip. Bölgelerinde adil olmalarını şiddetle tavsiye ederim. Takipçisi olacağız. Şu kalan 5 haftada ve ardından play-off'ta tayinler özenli yapılmalı. Duygular asla karışmamalı. Acilen talimatlar özellikle de gözlemci-mentör talimatları yeniden düzenlenmeli. Biraz etrafınızdan fikir alınız. "Yaptım, oldu" demeyin. Klasmanlara dokunacaksanız, çok dikkatli olmalısınız. Yeni klasmanlar ve kategoriler yapılacaksa iyi bir hazırlık yapılmalı. Hakemleri huzursuz edecek veya söylentilere yol açacak işlerden kaçınılmalı. Net olunmalı.