Collina böyle olunuyor!
Hakem risk alabilmeli. Bakın; Pierluigi Collina "Benim Oyun Kurallarım" adlı kitabında ne diyor: Hakemliğim sırasında iki kez "kuralların üstüne" çıktım: Birincisi, 1999-2000 sezonu... Seri B'de final maçı... Foggia-Bari... İlk yarıda kaleciler kendi ateşli seyircilerinin önünde oynamıştı ama ikinci devre kaleler değişince kaleciler rakip seyircinin önüne gelecekti. Olay çıkacağı çok açıktı. Maç ertelense, tekrarı daha büyük problemler doğururdu. Kaptanlarla konuşarak, hava ve saha şartlarının da eşit olması sebebiyle, ikinci yarı kaleciler yine aynı kalede olmak üzere maçı yönettim. İkincisi, Mayıs-2000'deki Perugia-Juventus maçı... Yağmur yüzünden maçın yarıda bırakılması gerekiyordu. Ya devam edersiniz, ya tehir edersiniz. Ben beklemeyi seçtim. Bulutların gidiş yönünü düşündüm, daha önce de maç yönettiğim Curi Stadı'nın drenajının iyi olduğunu, suyu mükemmel emdiğini biliyordum. Sonuçta benim takdir ettiğim (yaklaşık bir saat) bir aradan sonra maçın ikinci yarısını oynattım ve sorunsuz bitirdim. İki kararım da çok tartışıldı ama FIFA Başkanı onayladı, "Kuralların ötesinde uygulama" diyerek... 'Boşta gezer' lazım Hollandalı UEFA Hakem Kurulu Üyesi ve eğitimci Jaap Uilenberg hafta başında MHK ve hakemlerle bir araya geldi. 30 Aralık 2011'de bu sütunlarda, Uilenberg ile mutlaka sözleşme yenilenmesini, aksi takdirde başka bir ülke ile anlaşabileceğini dile getirmiştim. Ve Federasyon elini çabuk tuttu, bu değeri kaçırmadı. Hakemler, 13-14 Mart'ta Riva'da toplandı. Tanışma ve atletik testler için. Hakemler 19 Mart'ta Sefaköy'de toplandı. Uilenberg ile 4 saatlik bir eğitim için. Giden MHK ile gelen MHK'nın belki programı kesiştiği için. Ama bu hakemler sizin köleniz değil. Bu arkadaşlar profesyonel değil. Şu aklınıza gelebilir: Bir çok insan hakemlik yapabilmek için kapıda. İşine gelen kalsın, işine gelmeyen gitsin. "Boşta gezer adam" arıyorsanız haklısınız. İşsizlik bu ülkede yüzde 10'ların üzerinde. Hele de diplomalı işsiz... Hep hakemlerin belirli bir meslek ve kariyer sahibi olması istenir. Bu şartlarda siz ancak "Boşta gezer" adam bulursunuz. Ayıklanmalı!. Gözlemci işi radikal bir şekilde elden geçirilmeli. Sayı mı azaltılır, eğitim mi ciddi hale getirilir. Ama mutlaka birşeyler yapılmalı. Bu iş "hobi" olmamalı. İnsanları "onore" etme yeri olmamalı. "Özel işi olduğu" şu İL'e ya da falanca İLÇE'ye maç isteyenler ayıklanmalı. Maç seçenler tart edilmeli. Artık 2012'de eski tip gözlemci modeli bitmeli. Gözlemciler, hakemlerin çok gerisinde kaldı. Ateşle oynamayın! Akıl alır gibi değil! Yeni MHK, giden MHK üyelerine her hafta maç veriyor. Bir eşitleme duygusuna kapılmışlar. Futbolda "eşitleme duygusu"na yer yoktur. Hakemi tayin ederken, tecrübe ve form durumuna bakıyorsunuz. Gözlemcide de bakılmalı. Fırat Aydınus ile İlker Coşkun'a eşit maç veriyor musunuz? Giden MHK'dan gözlemci yaptığınız kişiler çok mu formdalar? Her hafta maç! Futbol lisanslı futbolcuyla, lisanslı hakemle oynanıyor. Bizim bildiğimiz, vizenin de bir takvimi var. Şu gün futbolcuya lisans çıkar mı? Çıkmaz! Yeni 5 gözlemcinin vizesi yapıldı mı? Karar defterinde bu vizeler var mı? Biz uyaralım!. MHK Başkanı Zekeriya Alp'i çok zor ve kritik bir dönem bekliyor. Kendisine çok önemli roller düşüyor. Bu sözlerimin önemini birkaç ay sonra anlayacaktır. Play-off, kupa, Bank Asya 1.Lig'de çok önemli bir döneme giriliyor. Hakem Derneği Genel Merkez ve bazı şube seçimleri var. Bu seçimlere MHK ve TFF'nin adı asla bulaşmamalı. Gözlemci ve hakem klasmanları var. Nasıl bir planlama yapılacak? Talimatlar ve Tahkim Kurulu arasında sıkışmayın. Hakem İşleri Müdürlüğü vekaletle olmaz. Tam donanımlı ve "çözüm üreten" biri bulunmalı. Bir "merhaba" yok mu? Yıldırım Demirören, 27 Şubat 2012'de TFF Başkanı seçildi. Neredeyse bir ay oldu. Federasyon Başkanı henüz hakemlere bir "merhaba" diyemedi. Hakemler İstanbul'da bir haftada iki defa toplandı.