Konuşmayı çok seviyoruz!

A -
A +

Türkiye, geçen hafta Cristian'ın Trabzon'a attığı golde işin içinden çıkamadı. 1) DURUM TESBİTİ Yardımcı hakem Serkan Ok bayrak kaldırdı ve indirdi. Acele etmişti. İNDİRDİ. Bu, "bayrak kaldırdı" manasına gelmez. Fırat Aydınus da resen oynatmadı. Serkan Ok "oynat" dedi; çünkü bayrağı indirmişti. Fırat Aydınus'un resen oynatması, hatta olması halinde kabul görürdü. Yardımcı hakem bayrağı kaldırdı ve indirdi. Ofsayt deseydi, bayrağını indirmeseydi, o zaman resen bir karar olmuş olurdu. 2) TAKİP YOK, LÂF ÇOK Saygı duyduğumuz bir çok isim "ofsayt" dedi. Yine saygı duyduğumuz bir çok isim de "ofsayt değil" dedi. Ofsayt 17 kuraldan sadece bir tanesidir. Kural Kitabı'nda "11. kural" olarak geçer. FIFA'nın son zamanlarda gole prim tanımak için yaptığı değişiklikler var. Her yıl yeni yorumları FIFA ve UEFA belirler. Hakemlerini toplar ve seminerde bunları anlatır. Geçtiğimiz yaz Nyon'da, kışın da Antalya'da bunlar bütün FIFA hakemlerine anlatıldı. Bu konuda yorum yapacakların Nyon ve Antalya'da semineri takip etmiş olmaları veya bu konu ile ilgili bilgilendirilmiş olmaları gerekirdi. Ne gariptir ki Nyon ve Antalya'dan haberdar olan tek bir yorumcumuz yok! 3) SONUÇ 2 gün evvel Şampiyonlar Ligi'nde B.Münih-Marsilya maçı oynandı. (Sayın Marcus Merk seyretmiştir mutlaka. Bu hafta bu konuya değinecektir.) Bu maçın 67.dakikasında pozisyonu seyredenler, UEFA'nın (TS-FB maçındaki ofsayt kararı) için ne düşündüğünü anlar. Ya da maçı anlatan Emre Tilev'i dinleseydiniz. İsterseniz, zahmet olacak, yayınlayan kanalın arşivine bakın. Norveçli hakemler, çeyrek final maçında bir karar verdi. Şimdi seminerlerden bi haber olanlar,Collina'nın tavrını göreceklerdir. Dikkat! Uilenberg ismini herkes işine geldiği gibi kullanıyor. Uilenberg, MHK'nın üstünde değildir. Son söz MHK'nındır. Kararı MHK verecektir. Uilenberg'in ağzından bazı medya kuruluşlarına isimleri bizce bilinen kişiler servis yapıyor. Bu çok sakıncalı ve tehlikeli. Uilenberg ismi bu kadar yıpratılmamalı. Kendisi UEFA'da gözlemci atamalarından sorumlu kişi. Son sözü söyleyecek olan kişi değil. MHK'nın yetki ve sorumlulukları gözden kaçırılmamalı. Sevgi panayırı mı? Sabri Ordu'ya golü attı, tribüne koşarak çıktı. Oğlunu öptü, sahaya döndü. Herkes alkışladı. Memlekette bir kişi bile bu konuyu tartışmadı. Bir tanesi konuşmadı. Bir tane sarı kart diyen olmadı. Futbolcuya belinden sarılmak, çocuğu öpmek, dans etmek... İş gittikçe sulanıyor. Bunlar çağdaş hakemliğe uyuyor mu? Kural ne diyor? Avrupa'da niye böyle bir görüntüye rastlamıyoruz? Zekeriya Alp ve Yüksel Okçuoğlu bu işe bir açıklık getirmeliler. Gözlemci işi SOS veriyor! Medyada bazı hakemlerin notları yayınlanıyor. Yalanlayan da yok. Demek ki doğru. Şimdi müsâdenizle bir gözlemci analizi yapalım: 1) Maçı çıplak gözle seyrediyor. 2) Protokol tribündeki TV ekranından tartışmalı pozisyonun tekrarını birkaç defa maç esnasında izliyor. 3) Sonra yayıncı kuruluştan CD geliyor. Bu defa hakemle beraber izliyor. 4) Gece de bütün yorumları ve tekrarları takip ediyor. 5) Eş-dosttan durumu yokluyor. MHK da önüne gelen rapor ve pozisyonları karşılaştırıyor. Zavallı hakem de o saniyede verdiği kararla kalıyor. Memleket bir haftadır Cristian'ın Trabzon'a attığı golü tartışıp durdu. Ama maçta herkesin hem fikir olduğu, 2 tane de çalınmayan deve dişi gibi penaltı var. Bunu dile getiren olmadığı için gözlemci de dikkate almamış olmalı. Hakemin "ofsayt değil" kararı bir tarafa... Yorumuna saygı duyduk. Tecrübesine, kokartına güvendik. Ama gözlemci şayet 8,5 verdiyse, işte bu sorgulanmalı. Gözlemciler şehre göre, hakemin ismine göre, maçın sonucuna göre not veriyorsa... bu doğru değil. MHK kırdı! MHK, haftaya Antalya'da yapacağı seminer için yardımcı hakem seçimi konusunda adaleti sağlayamadı!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.