Hatırlatmakta fayda var!

A -
A +

Süper Final yarın başlıyor olsa da ligimiz geçen hafta tamamlandı. Avrupa Ligi Grubu ya da Spor Toto Kupası asla lig gibi olmayacaktır. Angaryadır! Bu play-off'u çıkaranların kulakları çınlasın! Milli Takım'ın yapacağı hazırlık maçları bir tarafa... 2014 Dünya Kupası elemeleri 7 Eylül'de başlıyor. İlk 4 maçımızın programı şöyle: 07 Eylül 2012 Hollanda-Türkiye 11 Eylül 2012 Türkiye-Estonya 12 Ekim 2012 Türkiye-Romanya 16 Ekim 2012 Macaristan-Türkiye... Yani 5 aylık tatilden sonra! 40 gün içinde tam 4 tane "baba gibi" milli maç oynayacağız. Belki de 2014 şansımızı tayin edecek 4 maç! Pardon, biz UEFA ve FIFA'yı dikkate almayacaktık. Ligimiz bize yetiyordu değil mi?! Ne şeker çocuklarmış! Bundan 45 gün öncesine kadar sayın Yıldırım Demirören'in futbol ailesi içinde en mesafeli durduğu kesim MHK ve hakemlerdi. Şimdi ise Beşiktaş teknik kadrosu ve futbolcularından çok hakemler sempatik gelmeye başlamıştır. "Ne şeker çocuklarmış" diyor olmalı. Antalya'daki son hakem seminerindeki karşılıklı sevgi dolu fotoğraf kareleri bunun göstergesidir. Hakemlere sorarsanız, onlar da "Başkan süper adammış" diyorlardır! Püf nokta şurası: Olaya baktığınız koltuk ve pencere çok önemli! MHK'NIN KULAĞINA KÜPE Eğitim sadece tahtanın önünde yapılmaz! Bazı hakem ve gözlemci tayinleri en iyi eğitimden ötedir! Özerten neşter attı! Hakem ve gözlemcilerin vaktinde ödenmeyen paralarını bu sütunlarda yıllardır defalarca dile getirmişimdir. Anlı şanlı Federasyon Başkanları da hep kükrerlerdi, "Nasıl olur?!" diye... 1.Başkanvekili Ufuk Özerten, konuya çok köklü ve radikal bir şekilde el attı. Hakem ve gözlemciler bu konuda bana teşekkür ediyor. Teşekkürü hak eden sayın Özerten'dir! Mentörlük işi! Bu ülkede Genelkurmay Başkanları 65 yaşında emekli oluyor. Bürokratlığın sonu da 65 yaş... Geçen yıl çok başarılı olan Merkez Bankası Başkanı yine yaş haddinden emekli oldu. Süper Lig gözlemcileri 65 yaşına gelince bırakıyor. Ama mentörlükte yaş haddi yok! 75 hatta 85'li yaşlarda mentörlük... Bu şık ve doğru değil. Büyüklere saygı, sevgi ve vefa, mentörlük yaptırılarak olmamalı! Taşkınsoy tam isabet! Kendisini yakinen tanırım. Süper Lig'de hakemliği ve ardından şanssız sakatlığı... Daha sonra asker hakemlerin bırakması... Hakemlikte arzu ve hak ettiği yerlere gelmesine mani olmuştur. İstanbul'da bir dönem İl Hakem Kurulu'nda görev yapmıştı. Hakemlere yaklaşımı, nezaketi ve kişiliği herkes üzerinde çok olumlu izler bırakmıştı. Saha saha gezerdi. Maçtan sonra hakemi karşısına alır çok kibar bir şekilde eksiğini fazlasını anlatırdı. Şu anda da Süper Lig gözlemci kadrosunda. Hakem Derneği İstanbul Şubesine kendisi aday olmadı. İsmi üzerinde uzlaşma sağlandı. Ki, İstanbul Şubesi bu derneğin ve Türk hakemliğinin en önemli ayağıdır. Herkes Şahin Taşkınsoy ismi üzerinde birleşti. Düşünün ki; karşısında tek kişi çıkmadı. Herkesin desteğini aldı. Taşkınsoy, bu görevi kabul etmeseydi hem İstanbul hakemliğini hem MHK'yı çok zor günler bekiyordu. İstanbul'da hakemlerin huzuru kaçacaktı. Genç hakemlere buradan bir tavsiyem var: Örnek arıyorsanız; Şahin Taşkınsoy kişiliği bu camia içindeki en güzel örneklerin başında gelir. Şimdi İstanbul, yeni İl Hakem Kurulu'nu heyecanla bekliyor. İlker Meral'a soru MHK'ya taş! Sevgili İlker Meral, Ordu-Trabzon maçında Selçuk Şahin'e sarı kartı neden gösterdin? Kırmızı kart için Burak'ın ayağının kırılması mı gerekiyordu? Ya MHK'ya ne demeli? İlker Meral'e Belediye-Eskişehir maçını vermek demek; Ordu-Trabzon maçını seyretmemek anlamına gelir! Ya da oyuncu sağlığı MHK açısından bir mana ifade etmiyor demektir!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.