Koridor koridor değil metrobüs durağı!
Koridorlar hakkında artık rivayetler değil, ciddi gerçekler var! Koridor, bizim bildiğimiz boş olur. Kimse olmaz. Çöl gibi olur. Issız ve tenha olur. Avrupa'daki maçlarda kamera koridorları gösteriyor, boş otoban gibi... Aziz Yıldırım, koridoru, asansörü ve hakem odasının kapısını kendisi için hep "meydan okuma" yeri olarak gördü. Fatih Terim, koridorda her zaman bağırıp çağırır. Bunu bilmeyen temsilci, gözlemci, hakem yok. Bir tane hakem çıktı, rapor etti. Üstelik temsilci ve hakemler de şahit. Yani hakem yutkunmadı. PFDK da mecbur kaldı, kaçamadı. Trabzon'daki koridoru bütün dünya seyretti. Metrobüs durağı gibiydi. En fazla zararı da Trabzonspor gördü. Son Süper Final'de zararları 3 milyon TL. Ev sahibi kulüp kadar, Temsilciler Kurulu da o koridordan sorumludur. İşleri sadece rapor yazmak değildir, önleyici görevleri de olmalıdır. Yarın Kadıköy'de o koridorda sinek uçamamalı. Orada sinek uçarsa, TFF'nin kurullarında akbabalar uçuyor demektir. İş masaya gelince matematik başlıyor. PFDK'da 4'e 3!. TFF yönetiminde 13'e 2 gibi!... *** Yıllardır söylenir ama yapılmaz. Akreditasyon sistemi, şiddetle ve ivedilikle Temsilciler Kurulu'na bağlanmalıdır. Yok, reklam panosu sorumlusu, yok kameraman yardımcısı gibi bir sürü kartlarla dolaşan insanlar koridorları dolduruyor. TFF de yıllardır, şu işi sağlam bir kazığa bağlayamadı. Büyük sınav yarın! Yarınki F.Bahçe-G.Saray maçında Valimiz, Emniyet Müdürümüz ve teşkilatı, TFF, bu iki kulübümüz, futbolcular, 6222 sayılı kanunumuz, medyamız, seyircimiz herkes ama herkes büyük sınavda. 1) Emniyet Müdürümüz farkındalığını bu maçta da mutlaka hissettirmeli. Sahaya atılabilecek en ufak bir şey stada girmemeli. 2) 4,5 yıldır görevde olan ve artık tecrübeli diyebileceğimiz bir Temsilciler Kurulu var. Alınmadık tedbir bırakmamalı. 3) Oyuncuların-hakemlerin giriş-çıkış güzergâhı kontrol altında tutulmalı. Kameralar çalışmalı, görüntülere anında karşılık verilebilmeli. 4) 6222 sayılı bu ünlü kanunumuz uygulanmalı. Deplasman takımının güvenliği eksiksiz sağlanmalı. 5) Devre arasında, maçtan sonra koridorda ve sahada şartlara uymayan tek kişi olmamalı. Derbide Temsilciler Kurulu Başkanvekili Fatih Tanfer ve 4 temsilci "büyük bir birikim ve tecrübe" ile gerekenleri fazlasıyla yapmalılar. Şöhretli sayılar! 3813!. 5149!. 6222!. 58!. 105!. Tarihten bir yaprak! F.Bahçe'de Teknik Direktör Daum. Sportif Direktör Aykut Kocaman! 5 Mayıs 2010'da Türkiye Kupası finalinde kupayı Trabzon'a kaptırdılar. 16 Mayıs 2010'da da Trabzon'la 1-1 berabere kalınca, Bursa şampiyon oldu. 10 günde 2 kupa gitti. Ve Daum'un bileti kesildi. Aradan 2 yıl geçti. Yarın (12 Mayıs) lig, 16 Mayıs'ta kupa finali var. Aykut Kocaman bu iki kupayı alırsa, tarih yazmış olacak. İki kupayı da kaybederse, Daum'un akıbetini yaşar mı? Hiç garantisi yok. Biz 2 maçta karar verilen bir futbol ülkesiyiz. Düğün ve cenaze evi! Doğrudur yüzyılın finali! Bu tansiyonda bir maç yaşamamıştık! Biri turlayacak, diğeri ağlayacak. İki şampiyon adayı da aynı zemine çıkıyor. Biri Denizli'de, biri İstanbul'da değil. Biri Bursa'da, biri İstanbul'da değil. İkisi de pistte!. Düğün ve cenaze evini aynı statta izleyeceğiz. Her ne olursa olsun dünyanın sonu değil. Eyyamla geldik! Emre bütün kornerleri attı. Ev sahibi takımın başkanına parmak sallayarak sahayı terk etti. Kendisini kimse suçlamadı. Zokora'nın attığı tekmeyi herkes gördü. Modern bir futbol ülkesinde kendi kulübü biletini keserdi. "Kamil Abitoğlu'nun lisansı yırtılsın" diyenlerden, bir tanesi Zokora'yı ya da Emre'yi eleştirmiyor. Lütfen bu eyyam bitsin artık! Bu eyyam bizi buralara getirdi ya!