Sayın Zekeriya Alp misafirlik bitti!

A -
A +

Sayın Zekeriya Alp, sizi zor bir sezon bekliyor. 5 aydır MHK Başkanısınız! 5 ay önce size gösterilen hoşgörü ve kredi yeni sezonda olmaz! Artık misafirlik ya da adaptasyon döneminiz bitmiştir. Kurul üyelerinizi yakinen tanıdınız, kapasitelerini gördünüz. Başarılı işadamı ve futbolculuğunuzdaki birikiminizi kullanma zamanı gelmiştir. Size 5 ay önce hiç tanımadığınız 8 kişilik bir MHK teslim etmişlerdi. Şimdi gerekirse kurulunuzu yenileyin. Hakem tayininden, hakem gelişimine kadar işin içine girin. Önünüze gelen her taslağa "peki" deme lüksünüz yok! Siz de kafa yorun! Eğer misafirliğiniz devam ederse, o koltuk canınızı çok acıtır. Bizden söylemesi! Canlı ve taze bir örnek istiyorsanız; geçen yılki Namoğlu dönemi yeterlidir! >> Hakem İşleri Müdürlüğü! Hakem camiasının bütün organizasyonları, MHK'nın aktiviteleri, planlama, yıllık bütçe, hakem ve gözlemcilerin özlük haklarının korunması hep Hakem İşleri Müdürlüğü'nün görevleridir. Saymakla bitmez. Maalesef Sürhat Müniroğlu'ndan sonra bu iş vekaletle yürüyor. Bu görev, bir MHK üyesinin vekaleten yürüteceği basit bir iş değildir. Ya MHK, ya da bu görev olmalı. Bir koltukta iki karpuz gitmez. İyi yapıldığı söyleniyorsa eser ortada. Hakem ve gözlemciler 3 yıldır aynı kıyafeti giyiyor. Gözlemciler kilo almış. 40 derece sıcakta yine dar ceketlerini mi giyecekler? Kural kitapları hazır mı? Yoksa yine tasarruf tedbirine mi takıldı? Hakem ücretleri yüzde kaç artacak? Taslak bütçe hazır mı? Başkan Yıldırım Demirören'in önüne bugün koyacak bir dosyanız var mı? Bunları dile getiren bir Hakem İşleri Müdürü var mı? Veya bu işlere kafa yoran bir MHK üyesi var mı? >> Bir İstanbul iftarı! Hakem Derneği İstanbul Şubesi geçtiğimiz salı günü bir iftar tertiplemişti. İstanbul'un fethedildiği, şimdilerde o nefis "Panorama 1453" müzesinin bulunduğu yerde. Belediye'ye ait modern salon tamamen hakemlerin iftarına tahsis edilmişti. Bir İBB bürokratı olan Osman Avcı'nın hakem camiasına büyük jestiydi. Şahin Taşkınsoy, ayrım yapmaksızın iyi niyetle herkesi kucaklayan bir başkanlık yapma arzusunda. 550 kişinin katıldığı iftarda Fırat Aydınus'ların, Süleyman Abay'ların, Serkan Çınar'ların ve üst düzey yardımcı hakemlerin genç hakemlerle kaynaştığına şahit olduk. BİR MASA VARDI Kİ! İftardaki protokol masası çok ilginçti. Asla bir araya gelemeyecek isimler aynı masadaydı. Yüksel Okçuoğlu, Zihni Aksoy ve Sadettin Güler MHK olarak yerlerini almışlardı. Sabri Çelik, Muhittin Boşat, Özcan Oal, Yahya Diker masanın diğer konuklarıydı. Bu masada bırakın konuşmayı, tokalaşmayanlar bile vardı. Masadaki 30 dakika, bazılarına 30 gün gibi gelmiştir! Hey gidi o meşhur "aile fotoğrafı" hikayesi! Demek ki, "Büyük lokma yiyeceksin, ama büyük lâf" etmeyeceksin! O KENDİNİ BİLİR! Ne yazık ki, "birileri" Ramazan ayının hoşgörü ve güzelliklerini henüz kavrayamamış. Sanmasın ki, iftar masasında ağzından çıkanları duymadık ve mimiklerini görmedik! Halbuki biz yaşına hürmet etmiştik! Geçen yıl derneğin iftarında Yusuf Namoğlu vardı. Sen iftarı tek başına terketmiştin! Bu yıl oturduğun koltuğun sarhoşluğunu yaşıyor olmalısın. Kimbilir gelecek yılki iftarda olur musun? Bugün hem cuma, hem Ramazan. Yine de biz hoşgörümüzü koruyalım. Ama "birileri" bayram sonrasını beklesin. Yaptığı her işi doğru sanan, eleştiriye kapalı olan bu zât; kendisinden önce kurumuna ve arkadaşlarına zarar veriyor. Neyse! Çok güzel bir iftardı. Umarım genç hakemler, bu zâtı örnek almazlar. Biz yazılarımızı duygularımıza göre yazmayız, "Eğriye eğri, doğruya doğru" dedik ve demeye de devam edeceğiz. Bunu en iyi bilen de bu zâtın ta kendisidir! Nasıl yeri geldiği zaman takdir ediyorsak, şiddetli eleştiriye de tahammül edeceksin! Maalesef Özgener döneminde yaşadıklarından hiç ama hiç ders almamışsın!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.