Burada adalet var mı?

A -
A +

Süper Lig hakemleri, 7 Eylül'de Ankara'da atletik testten geçmişlerdi. Tolga Özkalfa, Deniz Çoban ve Mürvet Sezer başarılı olamamıştı. Aynı tarihte Halis Özkahya ve Barış Şimşek yurtdışında maçları olduğu için teste girememişlerdi. Aradan 1 ay geçti. Önceki gün Ankara'da bölgesel atletik testler yapıldı. Hatta Ali Kızılet de vardı. Halis Özkahya ve Barış Şimşek yoktu. Yarın İstanbul'da testler var. Halis Özkahya ve Barış Şimşek maçları olduğu için bu testlere yine katılamayacaklar. Koskoca MHK ya da koskoca Hakem İşleri Müdürlüğü 2 tane hakemi 1 ay içinde koşturacak bir boşluk bulamadı. Bence unuttular. Bu kadar bölgesel testler yapıldı. Trabzon, Bursa, İstanbul dahil. Sayın Zekeriya Alp; bu ihmal ya da vurdumduymazlığın zirvesidir! Şimdi Tolga Özkalfa'nın, Deniz Çoban'ın, Mürvet Sezer'in suçu ne? 2 hakemini koşturamadan maç vermeye devam eden MHK, buna derhal cevap vermelidir. Kimsenin bilgisi olmadan gizlice koşturduysanız onu bilemeyiz! Hakem nasıl kaybedilir? Mevcut MHK; son yıllarda bunu en iyi yapan MHK'dır! Bülent Yıldırım, 2.haftada (26 Ağustos) Beşiktaş-G.Saray derbisini yönetti. O gün bugün ligin yüzünü göremiyor. Tam 42 gün dinlendi. Geçen hafta PTT 1.Lig'den başladı. Bu hafta da Sivas-Bursa maçında. MHK, kendi ayaklarına kurşun sıkıyor. TFF Başkanı, MHK Başkanı ve MHK'nın 2 numaralı isimi Beşiktaşlı... Zaten herkes öküzün altında buzağı arıyor. Sen Beşiktaş aleyhine hata yapan FIFA hakemini 42 gün kızağa çekeceksin... Bu "çirkin algı" ancak böyle güçlendirilirdi. Hakem de ancak bu kadar, demoralize edilebilirdi. Bir MHK üyesini görevden al, 6 ay kendine gelemiyor. Bunun örneklerinin onlarcasına şahit olmuşumdur. Ey MHK, biraz empati yapın ne olur! Bülent Yıldırım, dün UEFA Avrupa Ligi'nde Basel-Genk maçını yönetti. Bu maça nasıl bir psikoloji ile gitti acaba? Duygularını tahmin edebilmek için psikiyatrist olmaya gerek yok. Bunu idrak edemeyen bir MHK'ya ben diyecek söz bulamıyorum. Haa Bülent Yıldırım'ı sildiyseniz, bunu çıkın söyleyin. Sayın Zekeriya Alp, 36 hakeminizin de moralini yüksek tutmalısınız. Kurulunuzda bu birikim ve bu idrak yoksa vay halinize! Son bir not: Bülent Yıldırım geçan hafta K.Yaka-1461 Trabzon maçının hakemiydi. Ben MHK'nın hakem tayinleri bilgisayar programıyla yapmadığını bu tayinden anlıyorum. Çünkü bu maça, bu hakem benim defterlerimde oturmuyor. 2 SORU ! Geçen yıl Yusuf Namoğlu MHK Başkanı iken FIFA Listesi hiç değişmedi. 7 hakem ve 10 yardımcı aynen yerlerini korudu. Hatta bayan hakemler de dahil. SORU 1: Hakem İşleri Müdürlüğü, zamanında FIFA'ya listeyi sundu mu? Yoksa liste zamanında gönderilmediği için FIFA bir önceki yılın listesini aynen onayladı mı? SORU 2: UEFA Hakem Konvansiyonu, Hakem İşleri Müdürlüğü'nden yaşadığı rahatsızlıkları TFF'nin en üst yetkililerine iletti mi? Çok yakında UEFA Hakem Konvansiyonu ülkemizi değerlendirmeye alacak. Bu konuda bir çalışma ya da hazırlık var mı? Cüneyt Çakır tatmin edemiyor! Ülkede değerleri yıpratmak için özel bir gayret var. Maç biter bitmez eleştiri başlıyor. Tarihte ilk defa bir hakemimiz Avrupa'da çatır çatır maç yönetmeye başladı. Kendisini dünyaya kabul ettirdi. Ama ülke içinde henüz bazılarını tatmin edemedi. Portekiz basını şikâyetçi değil... Kaybeden takım şikâyetçi değil... Kırmızı kart görenin, kolu kırılanın bir sıkıntısı yok... Katar Cumhuriyeti, özel davetiye ile Cüneyt Çakır'ı istiyor. UEFA'nın da Çakır'a vereceği ilk maçı bekleyip görelim. Biraz sabır! Ama alkışlamak çok zor geliyor. Çamur atmak varken!.. Aynen devam İstanbul! Sayın TFF Başkanı, toplam 64 bin maç oynandığını yakın zamanda söylemişti. Bu maçların 10 bini İstanbul'da oynanıyor. Yani 6'da biri. İstanbul, MHK'dan fazla hakem tayini yapmakta. İstanbul'u bilenler bilir. Dedikodu hiç bitmez. Dışarıda kalan, mutlaka iş yapmaya çalışanları eleştirir. Kusur bulmaya çalışır. Son yıllarda İstanbul hakemliğinde parlayan bir yönetici var. İl Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Uğurlu. Dikkat çekici işlere imza atıyor. Bunu niçin söylüyorum? Gözlemlerime dayanarak söylüyorum. İl Hakem Kurulu, bütün hakemleri yakından tanıyor. İstanbul'dan seçilecek doğru hakemler aynen şimdi olduğu gibi uzun yıllar Türk hakemliğini sırtlayacaktır. Antrenmanlarda önceden 50 kişi olmazdı, şimdi 150 kişi var. Eğitim toplantılarında salonda çok az kişi olurdu. Şimdi 600 kişi. Her hafta bir eğitim çalışması var. Prensipler belirlenmiş. Maçların oynanması da önemli, genç hakemlerin yetiştirilmesi de... Düşük not alan dinleneceğini biliyor. Antrenmana gelmeyen iyi maç alamayacağını biliyor. İstanbul'da hakem ve gözlemciler raporlarını internet üzerinden dolduruyor. Bütün bunlar çok ehil bir kurulun görev başında olduğunun işaretleri...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.