Dr. Cüneyt Çakır'ın Madrid-Burdur hattı

>> Dr.Cüneyt Çakır, 6 Kasım Salı günü R.Madrid-Dortmund maçını yönetti. 13 Kasım Salı günü de Burdur'da (Vali, Rektör, Vali Yardımcıları, Başsavcı, Jandarma komutanı ve öğretim görevlileri arasındaki) halı saha maçında düdük çaldı. Hafta başında Afyon ve Burdur'u kapsayan dolu dolu bir seyahatim oldu. Burdur M.Akif Ersoy Üniversitesi yeni eğitim ve öğretim yılı açılışını çok başarılı bir organizasyona imza atarak yaptı. Burdur'da üniversite denilince aklıma bazı illerde gördüğüm "rektörlük binasından ibaret" bir eğitim kurumu gelmişti. Henüz 6 yıllık üniversite olmasına rağmen Anadolu'da bazı üniversitelerin 20-30 yılda alabildiği mesafeyi çoktan almış. Rektör Prof.Dr.Mustafa Saatcı öyle rakamlar verdi ki, şaşırmamak elde değil. Bir kere fiziki açıdan inşaatları bitirme noktasına gelmişler. 75 bin metrekare kapalı alan eğitimin hizmetine sunulmuş. 53 bin metrekare de tamamlanmak üzere. 18 bin öğrenci, 5 fakülte, 6 yüksek okul ve 10 meslek yüksek okulu. Ve 6 tane milli sporcuları var. Hem de Olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonalarında derece yapan... Eğitimcilikten gelen Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, üniversitenin şehre olan katkısının farkında ve tam destek olmuş. Vali Nurettin Yılmaz, ısrarla öğrencilerin emrinde olduğunun altını çiziyor. Ve bu sinerji yıllardır kenarda köşede kalmış Burdur'u ayağa kaldırmış. ××× Gelelim esas konuya... Rektör, ufku geniş bir bilim adamı... Genç, her şeye açık ve vizyon sahibi... Cüneyt Çakır'a fahri doktora payesi verme fikri bunu gösteriyor. Bir Cüneyt Çakır klipi hazırlanmış. Profesyonel bir yapım şirketi ancak bu kadar yapabilirdi. Burdur Suiti isimli eser, akademik bir sunumla salonu büyüledi. Başta Fatma Çelik Kayapınar ve Behsat Savaş hocaların emeği büyüktü. Organizasyonun mimarları onlar olsa gerek. Hele şehrin mülki erkânı arasında oynanan halı saha maçı müthişti. Maçın ilk yarısında hakem Cüneyt Çakır'dı. İkinci yarı Rektör ile Cüneyt Çakır formaları değişti. Bu defa Çakır'ı sol açıkta, Rektör'ü elinde düdükle izledik. Valimizin golü, Rektörümüzün maçı bitirme düdüğü hele de Fatma hocanın kaleciliği görülmeye değerdi! ××× Üniversite öğrencileri ve Burdur şehri Cüneyt Çakır'ı bağrına basmıştı. Fotoğraf çektirmekten bitap düşen Cüneyt Hoca, hiç kimseyi kırmadan herkesin isteğini yerine getiriyordu. Üniversiteye Alex gelse acaba bu kadar ilgi görür müydü? Dr. Cüneyt Çakır'ı bu mutlu gününde yalnız bırakmayanlar vardı. Eşi Gamze Hanım, anne-babası, kayınpederi-validesi, MHK Üyeleri Hamza Işın ve Sadettin Güler, Oğuz Sarvan, Bülent Yavuz, Süleyman Abay, Kuddusi Müftüoğlu, Mustafa Öğretmenoğlu, Orkun Aktaş, Alpaslan Dedeş, Süleyman Güneş, İstanbul'dan çok sayıda gözlemci ve eğitimci... Afyon'daki hakemler Cüneyt Çakır'ı büyük bir coşkuyla karşıladı. Süleyman Güneş'in başarılı organizasyonu ile hakemler Cüneyt Çakır'a bire bir soru sordular ve karşılıklı duygular paylaşıldı. Çakır'ın anlattığı bir-iki hakemlik hatırası, gözleri dolduracak nitelikte idi. Bugün sütunlarımda yer kalmadı. Yeri geldiğinde yazarız. >> Hakemlik bunu kaldıramaz! MHK , asla ört-bas edilemeyecek bir konunun "kendiliğinden kapanacağını sanıyorsa" yanılıyor. Biz, bu tip haber ve yorumlara prensip olarak girmek istemiyoruz. Ancak "Süper Lig seviyesine kadar gelmiş bir hakem ve yardımcısının eşi arasındaki çirkinlik" sözkonusu şehirdeki hakemler arasında ayyuka çıkmış ise, MHK bunu en seri şekilde temizlemelidir! Bu hakemlerin camia ile ilişiği süratle kesilmelidir. Temmuz ayında yazdığım birkaç yazıda MHK'nın klasman yapmayı bilmediğini ifade etmiştim. Sırf bu sebeple MHK'nın 2 numaralı ismi eleştirilerime tahammül edemiyordu. İşte Süper Lig kadrosuna aldığınız hakemlerin işlediği halt! Bu söz konusu hakemin maalesef vukuatı bununla da sınırlı değil. Bizde bilgi, belge fazlasıyla var. Şu cümleme izin verin; hakemleri MHK'dan iyi tanıyorum!