Çok sempatikler!

Ne olursa olsun, Orduspor gibi ekiple deplasmanda oynuyorsun. Fernandes'in yok. Henüz 24'te de 1-0 geriye düşmüşsün. Bu maçı çevirmek, kolay değildi. Bu genç takım, dün gece bunu başardı. *** Maçın dışında Beşiktaş'la ilgili bir-iki tespitimi yapmadan geçemeyeceğim. Bu sezon Beşiktaş'ı "sempatik gösteren" çok sebep var. Teknik direktörleri sağa sola sataşmıyor. Hakeme çatmıyor. Disiplinsiz oyuncuya taviz vermiyor. Genç oyuncuları kazanmak için gayret sarf ediyor. Sağa sola döviz saçmayan bir yönetim var. Ülkenin cari açığına katkı vermediler. Başkan Fikret Orman, haksız penaltı kazandıklarını söyleyecek kadar centilmen. Bütün bunlar bu sezon Beşiktaş'ı sevmek için yeterli sebepler olsa gerek. *** Dün çok az birlikte oynayan Sivok-Ersan'ın göbekte olması biraz riskti. Nitekim Hasan Kabze'nin golü bunu maçın başında ortaya koydu. Dün yine o sağ kanadın hayranlıkla izlenen ikilisi Hilbert-Holosko'dan eser yoktu. Bunlar Beşiktaş için ciddi sıkıntılardı. Ama Samet Aybaba ve talebeleri, bunlara takılmadılar. Fernandes'in yokluğunu abartanlara kulak asmadılar. İşlerine baktılar. Ve neticeye de gittiler. *** Orduspor'da bir problem var. Bu mutlaka çözülmeli. Ligin hiç şakası yok. Ara kapanıyor. *** Beşiktaş'ın attığı beraberlik golü temiz. Ne ofsayt ne de faul var. İbrahim Toraman vurmuş olsa kalecinin kucağında kalırdı. Bence Ersan Gülüm vurmasa gol olmazdı, kaleci rahat alırdı. Gol, Toraman'a yazılmış olsa da, bana göre Ersan'ındır...