İşte Mete Kalkavan

A -
A +

4 Mart sabahı... Nasıl bir METE KALKAVAN'ımız olacak? Ülke olarak biz her derbide bir hakemi tüketmeye bayılırız. Maçı iyi ya da kötü yönetmesi önemli değil. Geçen hafta Serkan Çınar, Hüseyin Sabancı kimi memnun edebildi ki; bu hafta Mete birilerini memnun edebilsin? Kamuoyu şu kadarını bilmeli ve rahat olmalı; pazar akşamı sahadaki en iyi niyetli kişiler HAKEM ve ekibi olacaktır. 3 Mart 2013'te hayatının ilk derbisine, Beşiktaş-F.Bahçe maçına çıkacak olan Mete Kalkavan 17 Ağustos 1979'da Samsun'da doğdu. 2000'de İTÜ Makine Mühendisliğinden mezun oldu. ABD'de tarım makinaları üzerine master yaptı. 2006'da İstanbul'da en son teknoloji ile üretim yapan UNİPAK Ambalaj Kutu Fabrikası'nı kurdu. 28 Nisan 2012'de turizmci Selda Saf hanımla evlendi. Babası Ahmet İhsan Kalkavan halen Samsun Milletvekili'dir. HAKEMLİK HAYATI 1995'te hakemliğe başladı. 2003-2004 sezonunda Süper Lig'de yardımcı hakemlik yaptı. Haziran 2007'de Süper Lig hakemi oldu. 2007-2011 arasında PTT 1.Lig'de hakemlik yaptı. Süper Lig'deki ilk maçı: G.Birliği-Konya (2-1... 8 Mayıs 2011) Geçen sezon Süper Lig'de 9 maç yönetti. Bu sezon Süper Lig'de 10 maça çıktı. 28 Şubat 2012'de FIFA olmadan İngiltere-İtalya A2 Milli maçını yönetti. 1 Ocak 2013'te FIFA kokartı taktı. Ben korktum! G.Saray'ın Ordu maçındaki gollerinden sonra Fatih Terim'in tribündeki görüntüsü beni çok korkuttu. Abdurrahim Albayrak'a sarıldı, bir türlü ayrılamıyor. Sahaya bakamıyor. Kendisini kontrol edemeyen adamın pimi çekilmiş demektir. 60 yaşını devirmiş, 40 yılı sahalarda geçmiş bir insan kendini bu kadar kaybedemez. Maalesef bu ülkede buna mani olacak bir Federasyon yok! Bir disiplin talimatı yok! Bunun adı takımını ateşlemek değil, milyonları germektir. Terim'in o görüntüsünün karşılığı bir kahvehanede, bir içkili restoranda elin tetiğe veya ekmek bıçağına gitmesidir. Terim keşke kendisini kaybetmeseydi de Ordusporlu Barral'ı hastanede ziyarete de gitmeseydi. Peki G.Saray maçı kaybetseydi, hastaneye gider miydi? Bu ruh hâli asla gidemez. Siz hiç Avrupa'da Fatih Terim modelinde bir teknik adam gördünüz mü? Bu Fatih Terim bir final kaybetmenin altından asla kalkamaz. Aynen devam! Geçen hafta genç hakemlere görev verilmesini desteklemiştik. Bu hakemleri kimi yorumcular aşırı korkak buldu. Kimi yorumcular aşırı cesur buldu. Aralarında uzlaşma yok! Kulüplerimiz kazandıkları halde memnun kalmadılar. Bu uygulamalara MHK aynen devam etmeli. Tabii ki, 3'üncü, 5'inci haftalarda yapılması gereken tayinler, 23-25'inci haftalara kalmamalıydı. Oldukça kritik bir 10 haftaya girdik. MHK kendini bağlamamalı. Hata yapan her hakemi de dinlendirmek mecburiyetinde değil. Gençlere de şans vermeye devam etmeli. Fatih Terim ya da Aykut Kocaman kadar inisiyatif kullanabilmeli. UEFA'dan ders alın! F.Bahçe'ye UEFA'dan ağır bir ceza geldi. Seyirciye stadın dışında niye ekran kurup şiddete zemin hazırlıyorsun? UEFA otoritesinin sarsılmasına asla müsade etmez. UEFA bizim Federasyona ya da kurullarına asla benzemez. Medyamızda çok garip bir yaklaşım var. Ekranlarda şu yorumlara çok sık rastlıyorum: - G.Saray'ın Tahkim'le arası iyi değil. - Trabzonspor'un Fedarasyon'la arası iyi değil. - F.Bahçe'nin PFDK ile arası iyi değil. - Beşiktaş'ın MHK ile arası değil. Bu kurulların kulüplerle arasının iyi ya da kötü olması diye bir durum sözkonusu olamaz. Kurullar adalet için vardır. Kulüplerle iyi geçinme diye bir yükümlülükleri yoktur. Yazık ediyorsunuz! Gözlemcileri hiç bu kadar güvensiz ve huzursuz görmemiştim. Gözlemci maça giderken hakemden daha tedirgin. Hakemden daha çok dua ediyor: "Aman şu maçı hayırlısı ile atlatsam!" diye. "Başım belaya girmese. Notuma ya da yazdığım rapora dokunulacak mı acaba?" diye... MHK alarm halinde! Süper Lig hakemleri İstanbul'da toplandı. Dün ve bugün seminer devam ediyor. Son 4 haftadaki hakem hataları mercek altına alınıyor. Uilenberg, Oğuz Sarvan ve MHK sıcak gündem üzerine birlikte kafa yoruyor. Hakem hataları enine boyuna irdeleniyor. Bu arada gelecek yılların hakemleri için de titiz bir çalışma var. MHK ve Oğuz Sarvan, kişilik ve karakter olarak da geleceğin hakemleri üzerine çalışıyorlar. Yapılan tercihlerde en az hata için ciddi bir gayret var. Bütün bunlar MHK adına olumlu çalışmalar. Yorumcular bildiğimiz gibi "kaos" için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama bazı eski hakemler de puan kaybetmeye devam ediyorlar. Bazı teknik adamlara lojistik destek sağlıyorlar. Kulüplerin mutfağında çalışıyorlar. Kendilerine olan güven eriyor. Farkında değiller. Çok sağolun! Cumadan beri değerli okuyucularımız başta olmak üzere dost ve arkadaşlarımız taziyelerini iletti. Çok sayıda yönetici, hakem, gözlemci, meslektaşım acımızı paylaştı. Merhum Enver Ağabey'in herkeste olduğu gibi benim üzerimde de büyük hakkı var. Bugün bu gazetede bu sütunları işgal ediyorsam Onlar'ın sayesindedir. Askere O'ndan aldığım izinle gittim. Askerden döndüm. Gazetemin Spor Servisi'nde işe bizzat kendileri başlattı. 14 Ekim 1991'de "Şimdi git, Sadık Söztutan'ın yanında bugün işe başla" demişlerdi. Eşimi O istedi. Sözümüzü O kesti. Nişan yüzüğümü O taktı. (22 Şubat 1992'de yüzüğümü taktmıştı, tam 21 yıl sonra, 22 Şubat 2013'te kaybettik.) Düğünümde O vardı. Oğlumun adını O verdi. Eski evimi O'na danışarak sattım. Yeni evimi O'na danışarak aldım. Böyle bir patrondu. Böyle bir büyüğümüzdü. NOT: TGRT HABER TV'de yarın akşam saat 20.00'de konuğumuz LALE ORTA olacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.